Tarih: 08.05.2013 00:00

Gümüş, Edremitli 2/B mağdurlarının yanında

Facebook Twitter Linked-in

CHP Balıkesir Milletvekili Haluk Ahmet Gümüş, Maliye Bakanlığı`na iletilmek üzere kaleme aldığı soru önergesinde Balıkesir İli Edremit İlçesi`nde 2B arazilerine belirlenen yüksek bedellerle mağdur olan Edremit`li vatandaşların sorunlarını gündeme getirdi.
Atadan, dededen kalma zeytinlikler ne olacak?
Gümüş, Edremit`te söz konusu olan 2B statüsündeki arazilerin çoğunluğunun zeytinlik olduğunu ve bu zeytinliklerin üzerinde yüzlerce yıl geriye giden emek ve hak olduğunu ifade etti. Yetkililerin, bu arazilere rayiç fiyat biçerken orada üretim yapan hak sahibi insanların gelir düzeylerini ve alım güçlerini göz etmek yerine olması gerekenin on misline varan fiyatlar belirlediğini ifade eden Gümüş, bu durumun derhal düzeltilmesi gerektiğini vurguladı.
Kanunda vatandaşın itiraz etme hakkı dahi yok
Balıkesir Milletvekili Gümüş, başvuru sahiplerinin belirlenen fiyatlara itiraz etme hakkının da kanunen tanınmadığını belirtti. Bu durumun kabul edilemez olduğunu ifade eden Balıkesir Milletvekili, vatandaşa fiyatlara itiraz hakkının tanınmasının şart olduğunu vurguladı.
Vatandaş ile devletin arasını açmaya kimsenin hakkı yoktur"
Kanunun bu haliyle vatandaşa dayatılması durumunda devletle olan bağlarının zayıflayacağını, atadan dededen kalma arazilerinin fiilen ellerinden alınması ile devlete duydukları güven duygusunun zedeleneceğini ifade eden Gümüş, bu koşulları yaratmaya hiçbir hükümetin hakkı olmadığını belirtti.
2B mağdurlarıyla bir araya geliyor
Konuyla ilgili Maliye Bakanı Mehmet Şimşek`e soru önergesi veren Gümüş, 2B mağduru zeytincilerin köylerini gezdiğini ve dertlerini tek tek dinlediğini ifade etti. Bu arazilerin üzerinde yıllardır zeytin üreten köylülere bedelsiz verilmesi gerektiğini belirten Gümüş, hükümetin on misli rayiç fiyatları dayatmasının tarımda tekelleşme politikalarının bir parçası olduğunu ifade etti.
Gümüş, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından yanıtlanması istemiyle hazırladığı önergede şu soru ve ifadelere yer verdi:
"Balıkesir İli Edremit İlçesi`nde, kendilerine miras kalan arazilerde zeytin ve tarım işi ile uğraşan çiftçilerimizin arazileri 2B statüsüne alınmıştır. 2B statüsüne alınan bu arazilere belirlenen rayiç fiyatlara ilişkin şikayetler söz konusudur. Belirlenen fiyatların olması gerekenin çok üzerinde olduğu, çiftçilerin bu bedelleri mevcut gelir durumları itibariyle ödeme şansları bulunmadığı ve şikayetlerin haklılığı ortadadır. Bunun yanında, başvuru sahiplerinin belirlenen fiyatlara itiraz etme hakkı da kanunen tanınmamıştır. Bu arazilerde zeytin yetiştiren çiftçiler yıllara dayanan emekle bu çorak arazileri zeytinliğe çevirmiştir. Normalde bedelsiz olarak üreticiye verilmesi gereken araziler, olması gerekenin yer yer on misli fiyatlara varan bedellerle satılmak istenmektedir. Durum yörede ciddi bir rahatsızlık ve huzursuzluk yaratmış vaziyettedir.
Bu bağlamda;
1. Kanunda arazilere fiyat belirlenirken düşük emlak bedelleri yerine rayiç bedellerin esas alınması zeytincilik yapanlara bir haksızlık değil midir?
2. Araziler için rayiç fiyatlar belirlenirken yöreyi tanıyan yerel bilirkişiler yerine emlak komisyoncularından fiyat alındığı ve bu durumun belirlenen fiyatları, olması gereken rayiç fiyatların çok üzerine çıkardığı yönünde yaygın şikayetler vardır? Bu konuyu yeniden düzenleyip, yeni fiyatlandırma yapılması doğrultusunda çalışmalar yapılacak mıdır?
3. Çiftçinin ödeme şansı bulunmayan, rayiç bedellerin de üzerinde belirlenen fiyatlara Bakanlığınızın yaklaşımı nedir?
4. Başvuru sahiplerinin belirlenen fiyatlara itiraz hakkı bulunmaması çeşitli sorunların çözümlenmesini engellemektedir. Adaletin dağıtımında engel teşkil eden ilgili kanunun yeniden düzenlenmesi için bir çalışmanız var mıdır?
5. Taksitlendirme hakkı 6 yılla sınırlandırılmıştır. Zeytinin bir sene mahsul veren, bir sene ise mahsul vermeyen bir ürün olduğu gözetildiğinde bu taksit süresinin uzatılması ve faizsiz olarak belirlenmesi gerekmez midir?
6. Şayet yasal uygulama, mevcut haliyle bölgedeki arazilerin muhataplarına dayatılırsa, bu durumun atadan, dededen beri orada olan yerel halkla devletin arasında olması gereken güven duygusunu yıpratacağı gerçeği karşısında tavrınız ne olacaktır?"



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —