Gümüş, Kazdağlarının önemine değindi

CHP Balıkesir Milletvekili H. Ahmet Gümüş, çevre çalıştayında Kazdağlarının önemine dikkat çekti.
CHP tarafından düzenlenen Balıkesir-Çanakkale Çevre Düzeni Planı Çalıştayı`nın son gününde Balıkesir`in Ayvalık, Burhaniye ve Edremit ilçelerinde yapılan ziyaretlerde görüşlerini paylaşan Gümüş, bölgenin akciğeri niteliğinde olan Kazdağları`nın önemine dikkat çekti. Kazdağlarının havasının oksijen zenginliği açısından Türkiye`de birinci dünyada ise ikinci sırada olduğuna vurgu yapan Gümüş, bu özelliği ile Kazdağlarının koruma altında olması hatta özel yasasının olması gerektiğini ifade etti.
Gümüş: "Kazdağları hem oksijen hem gen deposu”
Kazdağları havasının sadece oksijence zenginliği değil aynı zamanda nemlilik oranının güzelliği ile ideal bir temiz hava olduğunu kaydeden Gümüş, pek çok akciğer hastasının tedavi olmak için Kazdağlarına geldiğini söyledi.
Gümüş, Kazdağları için şunları ifade etti: "Kazdağları oksijen deposu aynı zamanda gen deposu. Yani pek çok nadir bitki ve hayvan türleri burada yaşıyor. Endemik türler burada hayat buluyor. Kazdağılarında yaşları bin yılı aşan anıt ağaçlar var. Bölge su kaynakları açısından da çok özgün ve nadir bir bölge. Tüm bu nedenlerle Kazdağları özel korumayı hak eden güzellikte bir coğrafya iken Hükümet burada madenler olsun, termik santraller olsun, sanayi bölgeleri olsun istiyor. Planlarını buna göre yapıyor. Peki ama neden? Kazdağlarının özel koruması olması gerektiğini hatta özel bir yasası olması gerektiğini düşünüyoruz."
Gümüş: "Kazdağlarında yapılma sı düşünülen su toplama barajları altın madenlerinin ihtiyaçlarını karşılamak için mi?”
Kazdağlarında yapılması gündemde olan su toplama barajlarının da tartışma konusu olduğunu dile getiren Gümüş, bu kadar çok miktarda suyun ne için toplanacağının anlaşılamadığını söyledi.
Konutların su ihtiyacının çok ötesinde miktarlarda su toplamanın akla başka şeyleri getirdiğini ve madenlere su sağlamak için düşünülüp düşünülmediğini bilmek istediklerini belirtti.
Gümüş: "Altını oyacağına zeytini destekle”
Bu konuda Meclis`te 3 soru önergesi verdiğini hatırlatan Gümüş, yaptığı açıklamada şunları ifade etti: "Doğada öyle zenginlikler var ki altını çıkartmaya gerek yok. Öncelikle zeytinliklerimiz hazine değerinde. Dünyanın en kaliteli zeytinini ve zeytinyağını üreten bir bölgeden bahsediyoruz. Zeytine yeteri önem ve destek verilse Türkiye zeytinde bir dünya markası olur. Hali hazırdaki yerimiz kötü değil ama neden ispanyayı, Yunanistan`ı hatta İtalya’yı geçmeyelim. Neden bizim zeytin üreticimiz de oradaki üreticiler gibi bol kazanıp ülke ekonomisine kazandırmasın. Oysa bugün hükümet ne yapıyor? Zeytin yasası ile 10 dönüm olan alt sınırı 25 dönüme çekiyor ve 25 dönüm altında kalan alanların zeytin koruma kanunundan çıkmasına neden oluyor. Bu şu demektir; Kazdağlarının % 70`i koruma altında olmaktan çıkmıştır. Asırlık hatta kimisi bin yıllık zeytin ağaçları rant ekonomisinin tehdidi altındadır. "
Gümüş. "Nüfus patlaması sosyal ve kültürel sorunları beraberinde getirir”
Hükümetin hazırladığı çevre düzenleme planlarında öngörülen yatırımların Balıkesir`in ve Çanakkale`nin ihtiyaçlarının çok ötesinde olduğuna dikkat çeken Gümüş, bir nüfus patlaması hedeflendiğinin altını çizdi.
Böyle bir hedefin hiç bir anlamı olmadığı gibi pek çok sosyal ve kültürel sorunu beraberinde getireceğini hatırlatan Gümüş, yerel kültürün yok edilmesine neden olacak ani büyümenin büyük hata olacağını vurguladı. Planlar yapılırken yerel halka danışılması gerektiğini ve halkın siyasi karar alma süreçlerine dahil edilmesi gerektiğini ifade eden Gümüş, turizm başlığında çok dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Turistik tesisler yapılırken betonlaşma getiren kitlesel, kalabalık turizme neden olan yöntemlerle değil, bölgenin doğal, jeolojik, tarihsel yapısından istifade ederek kaliteli turizme yönelinmesi ve turizmi bölgeyi kirleten değil koruyan bir faktör haline getirilmesi gerektiğini ekledi.
Gümüş: "Planda özellikle kıyı kesimler tehdit altında”
Balıkesir Çanakkale Çevre Düzeni Planı`nın özellikle bölgenin kıyı kesimlerinde risk yarattığını, bunun temel nedeninin rant olduğunu, bölgede yaptıkları temaslarda şikayetlerin ve plana itirazların çok yüksek olduğunu kaydeden Gümüş, hükümetin eksik bıraktığı `halka sorma` görevini muhalefet olarak yürüttüklerini ve planın bölgeye zarar vermesine müsaade etmeyeceklerini bildirdi.