Tarih: 13.01.2014 00:00

Facebook Twitter Linked-in Whatsapp

CHP Balıkesir Milletvekili H. Ahmet Gümüş, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından yazılı olarak cevaplandırılmak üzere meclise soru önergesi verdi.

CHP Milletvekili Gümüş, bakanlığa bağlı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü Bursa IV. Bölge Müdürlüğü tarafından "Burhaniye Kıyı Erozyonu Önleme Mahmuz İnşaatı" projesinin gerçekleştirildiğini söyledi.

Bu proje kapsamında Burhaniye İlçemizdeki Mavi Bayraklı Ören kıyılarına ve denizin içine 31.12.2011 yılbaşı gecesi mahmuz atılmıştır. Kıyı erozyonuyla mücadele gerekçe gösterilerek yapılan bu işlem yöre insanında büyük rahatsızlık yaratmıştır açıklamasında bulunan CHP Milletvekili Gümüş, "Rahatsızlığın temel nedeni mahmuzlar atılmasının kıyı erozyonunu engellemeye dönük herhangi bir etkisi olmadığı gibi denizin ve kıyıların kullanımını ciddi şekilde kısıtlaması, görüntü kirliliği yaratması, tehlike arz etmesi ve yöre turizmine olumsuz etki etmesidir. Temel şikayetlerden bir diğeri ise yapılan işlemin yasal dayanaktan yoksun olarak gerçekleştirilmiş olmasıdır. Projenin kıyı alanında yapılan tüm çalışmalarda zorunlu tutulan imar planı hazırlanmadan gerçekleştirildiği yönünde şikâyetler yaygındır." dedi.

Gümüş, Bakan Yıldırım`a şu soruları sordu: "Bakanlığınıza bağlı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü Bursa IV. Bölge Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen bu çalışma iddia edildiği gibi imar planından yoksun bir şekilde mi gerçekleştirilmiştir? Eğer imar planı yok ise yapımında ısrar edilmesinin nedeni nedir? İmar planı yok ise niçin hızla kaldırılmamıştır? Yapılan çalışmanın fiilen bir kıyı işgali olduğu yönünde bir eleştiri söz konusudur. Bu konuda bakanlığınızın yaklaşımı nasıldır? Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın 2013 Ramazan Bayramı sonrası kıyıların işgal altında olduğunu söylemesi ve bu durumun düzeltilmesini istemesi üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da benzer bir açıklamada bulunmuştur. Bakanlığınızın yetki alanında gerçekleştirilen bu mahmuz inşaatı projesi kıyının halk tarafından kullanımını kısıtlaması itibariyle bir kıyı işgali değil midir? Şayet yapılan proje kıyı işgali ise bu durum Başbakan`ın talimatlarına aykırı değil midir? Taş yığınları yapıldıktan sonra gelen şikayetler üzerine, Bakanlıkça apar topar bir imar planı teklifi hazırlatıldığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`na onay için gönderildiği ve bu imar planının henüz görüş toplama aşamasında olduğu ifade edilmektedir. Bu imar planı geçerli biçimde onaylanmadan, neden taş yığınlarının onarımına ilişkin olduğu iddia edilen ihale yapılmış ve kıyı işgaline başlanmıştır? Kıyı çalışmalarına ÇED izni alınmadan ve ÇED süreci yaşanmadan başlanması nedeniyle Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı`na Çevre Kanunu gereğince idari para cezası verildiği belirtilmektedir. Bu para cezası ödenmiş midir? Bu para cezasının verilmesine neden olan kamu görevlilerine rücu için bir girişim yapılmış mıdır? Kıyı erozyonunu önleme amacıyla yapıldığı iddia edilen bu taş yığınlarından sonra, yöredeki kumsalların iyice aşındığı ilgili bilirkişi raporlarında ifade edilmektedir. Yani proje amacına aykırı bir sonuç vermiştir. Bakanlık bu projeden vazgeçmeyi ve bu taş yığınlarını kaldırmayı düşünmekte midir? Bu düşüncede değilse, başarısız olduğu açık olan bu projedeki ısrarın nedenleri nedir?"

— HABER SONU —