Tarih: 27.03.2013 00:00
Gümüş, Plan ve Bütçe Komisyonunda konuştu
CHP Balıkesir Milletvekili H. Ahmet Gümüş, Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin düzenlenmesi hakkında kanun ile bazı kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasını dair kanun tasarı hakkında yapılan görüşmelerde görüşlerini komisyon üyelerine açıkladı.
CHP milletvekilinin komisyonda yaptığı konuşmadan önemli notlar:
"Bir torba kanun tasarısı ile daha karşı karşıyayız. Biz artık bir torba kanun tasarısı geldiğinde, "acaba hangi hatalarını düzeltmeye çalışırken yeni hatalar yaptılar" merakıyla inceliyoruz. Normal bir hukuk devletinde, ilkesel normlara göre kanunlar, bu kanunlara göre de yönetmelik ve kurallar belirlenir ve kararlar alınır. Bizde ise tam tersi oluyor. Hükümet, daha çok da Başbakan bir karar alıyor. Sonra hükümetin kanun adamları, devletin bürokratları hep birlikte oturup başbakanın bu arzusunu nasıl yasal hale getiririz diye uğraşıyorlar. Örneğin Başbakan, Şehir Hastaneleri diyor
Tüm bu kadrolar oturup yamalı bohça gibi bir kanun tasarısı getiriyor. Karşımızdaki tasarı bu durumun en son halidir.
Bu tasarı ile öngörülen değişikliklerden biri de Yassıada ve Sivriada`nın Yap-İşlet-Devret yöntemi ile kültürel ve turizm amaçlı yatırımlara açılması öngörülüyor. Bu iki adanın yapılaşmasının önü açılırken de mevcut yasalardan hiçbirinin engel oluşturmayacağı garanti altına alınmak istenmiş. Çözümü de hükümete göre basit, yeni getirilen kanun tasarısına mevcut kanunlardan muaf tutacak bir madde eklersiniz olur biter. Hükümetin kanun yapma tarzı her anlamda çığırından çıkmış durumda. Yapmak istediği bir şeyin yasadışı olmamasını çıkardığı tasarıya eski kanunların geçersiz olduğunu ifade eden maddeler ekleyerek sağlamaktadır. Değerli arkadaşlar, mevcut kanun hükümleri anlamsız ise o kanunları değiştirelim. Yok, eğer anlamsız değilse niçin bu tasarıda ayrıcalık tanınıyor?
Yakında Türk Hukuk Sistemi, "İstisnalar Hukuku" olarak dünyada ibret olarak gösterilecektir.
Hukuk sisteminin olmadığı yerde talan olur. Birileri planlar yapar, o planlarını yerine getirmek üzere kanun çıkartır. Çıkarttığı kanuna ve planlarına engel olacak yürürlükteki kanunları ise by-pass eder. Bu tür şeyler eskiden de olurdu ve her zaman bizler için bir mücadele konusuydu. Ancak, eskiden daha dolaylı, üstü örtülü olurdu. Artık getirilen tasarının yürürlükteki kanunları nasıl by-pass edeceğine uğraşmaya dahi gerek görülmüyor. Açık-açık, şu-şu kanunlar uygulanmaz deniyor. Ne gerekçeyle? Tasarıya göre: "yüksek kamu yararı" kim belirliyor kamu yararını? Tabi ki hükümet, yani yürütme organı. Peki, yasama erki ne işe yarar? Onaylar, değerli arkadaşlarım belli ki size göre noter gibi onaylar.
Bu tasarıyla, hazine taşınmazları ile özel şahısların ya da tüzel kişilerin taşınmazlarının trampa yoluyla takasları kanunlaştırılıyor. Ne demek bu biraz açalım; örneğin hazinenin bir arazisi var, ama şehir hastanesi yapmaya yetmiyor, biraz küçük kalıyor. Tam yanında da özel kişiye ait bir başka arazi var. İlk akla gelen kamulaştırma olur, ama onda teferruat çok. Onun yerine "ver kardeşim araziyi, al sen şu diğer araziyi" hesap budur. Tabi bu durum tüm taşınmazlar için geçerli. İlle arazi olmak zorunda da değil. Yani hükümet, para vermek yerine toprak, bina veya tesis vererek özel sektörün topraklarını alacak ve toplulaştıracak. Bu konunun ölçüleri ne olacak nasıl denetlenecek, yeterli açıklamalar var mıdır?
Kamu kurumlarının mülkiyetinde olan taşınmazların rahatça diğer kamu kurumlarına transfer edilmesi de tasarı ile garanti altına alınıyor ki süreçte bir pürüz çıkmasın. Bir güzel de süslenmiş "üstün kamu yararı gereği" gibi tanıdık olduğumuz laflarla. Tahmin ediyorum ki; Yassıada`ya siyasi yatırımlar, anıtlar yapacaksınız. Demokrasiyi destekleyen hukuk devletini güçlendiren girişimlere sözümüz yok. Şimdi hükümetimiz bu tasarıyla, kamu varlıklarının hükümetler tarafından keyfi biçimde devredilmesi sürecinin önemli adımlarından birini atmış oluyor. Bu tasarıdan çıkan görüntü amacın kamu borç yapılandırmasını düzenlemek olmadığıdır. O halde soruyoruz; bu tasarıda amaç kamu varlıklarını birilerine peşkeş çekmek midir? Kamuya ait sosyal tesisler, binalar, araziler denetimsiz bir şekilde satılacak ya da kat-arsa karşılığı devredilecek. Bu amaçla da TOKİ`ye yetki verilecek."
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —