CHP Balıkesir Milletvekili H. Ahmet Gümüş, 10. Kalkınma Planı hakkında meclis plan ve bütçe komisyonunda konuştu.
CHP Milletvekili Gümüş, 10. Kalkınma Planı Taslağı`ndaki "Öncelikli dönüşüm programları" üzerine yapacağını belirttiği konuşmasında bu bölümde nelerin eksik ya da hatalı olduğunu vurgulamaktan çok olması gereken programları anlattı.
Gümüş: "Büyüme tüketime dayalı ise ekonomik model değişmeli"
İlk bölümlerde planda da bahsedildiği gibi Türkiye`nin son 10 yıldaki büyümesinin problemli kısmı bu büyümenin fazlaca tüketime dayalı olmasıdır. Bu hata belirlenmiş ve üretim verimindeki yetersizliklerimiz de tespit edilmiş olduğuna göre ortada üzerinde değişiklik gerektiren bir ekonomi politikası söz konusudur. Yerli tasarrufların azlığından bahsedilmekte ancak yabancı tasarrufların piyasalara bu kadar hakim olmasının temel nedeni olan hükümet politikalarına ilişkin bir değişiklik öngörülememektedir.
Gümüş: "Eski kafalar bu süreci okuyamazlar"
Üretim verimliliği ile ilgili eksiklerimize her bakıldığında küçük üreticilerin büyüklere oranla olan verimsizliği dışında bir neden göremeyenler, hala eski klasik bakışa sahip ekonomistlerdir. Dünyaya yön verecek olan birçok yeni ürün tam da yeni girişimci ruhlardan ve özgür ve serbest düşünce sahiplerinden doğmaktadır.
Gümüş: "Küçük üreticiyi yok etme bilakis güçlendir"
Küçük üreticinin ölçek ekonomisinden yararlanmasının yolunu açmak için kooperatifçilik ve uluslararası bölgeselleşme desteklenmelidir. Kooperatifçilik eğitim süreci bilimsel bir düzeye oturtulmalıdır. Tüm bunlar için gerekli yasal mevzuat düzenlemeleri gerçekleştirilmelidir.
Gümüş: "İthalata olan bağlılık azalmalı"
İthalata ve sıcak paraya dayalı sanal büyümelerin yerini üretim ekonomisinin canlandığı gerçek büyüme süreçleri almalıdır.
Örneğin, ülkemizde 10binlerce okul kıyafeti üretici ve dağıtıcı esnafı mevcutken, bir gecede alınmış bir kararla okullarda serbest kıyafete geçme kararı almasından vazgeçmekle başlayabilir. Çocuk yaş grubunda hazır giyim sektörünün büyük çoğunluğu üretimlerini yurt dışında yapmakta ve çok az istihdam sağlamakta iken sayısı yüz binleri bulan yerli okul kıyafeti üreticilerini yok eden karar Milli Eğitim Bakanlığı`ndan gelmişti. Bu durum devletin piyasalara ve kalkınma programlarına irrasyonel müdahalelerinden sadece bir tanesidir. İşte bu yüzden kalkınma planı, hazırlanış itibarıyla sadece bir bakanlığın değil toptan hükümetin iradesi olma özelliğini taşımalıdır. Hazırlanışı da böyle bir süreçten geçmelidir.
Gümüş: "Adaleti sağlamadan kalkınma olmaz"
Bağımsız, etkin ve gecikmeyen bir yargı, kalkınmanın olmazsa olmazıdır. Kişilerin ve kurumların hak arama özgürlükleri devletçe güvence altına alınmalıdır. "Benim görüşümü paylaşıyorsan ifade etmekte sonuna kadar özgürsün, paylaşmıyorsan içeri atarım" zihniyetinin Modern Türkiye`de yaşama şansı hiç ama hiç kalmamıştır.
Gümüş: "Kentsel dönüşüm rant alanı olmaktan çıkarılmalı"
Kentsel dönüşüm projeleri, rant mekanizmaları olmaktan çıkartılıp bilimsel dayanaklarla ele alınarak ülkemizin yarınları kamucu ve toplumcu bir bakış açısıyla düzenlenmelidir. İmar alanı dedikodu ve adam kayırmacılığı uygulamalarından arındırılmalıdır.
Gümüş: "Çevre gelecek nesillere mirasımız olacak"
10. Kalkınma Planı`na biraz da Gezi Eylemleri süreci ile dâhil edildiğini düşündüğümüz çevre ile ilgili hükümler ve kavramlar somutlanmalı ve geliştirilmelidir.
Gümüş: "Kalkınma ana üst planı şart"
Eğitim, sağlık, adalet, enerji, çalışma, güvenlik, vergi, dış politika, yerel yönetimler, kamu yönetimi, siyaset, medya gibi birçok alanı doğrudan ya da dolaylı etkileyen kalkınma konusu, aynı zamanda bu alanlardan etkilenen bir özellik içermektedir. Bu nedenle bir üst bakış açısı ve somut hedefler ve vaatler içeren perspektif, sağlıklı ve yetkin bir kalkınma planı için elzemdir.