Dr. Özçoban, aşırı sıcakların giderek artmasıyla birlikte yaz aylarında beslenme nasıl yapılmalı? sorusuna açıklık getirdi.
?Mübarek Ramazan Ayını idrak ettiğimiz bugünlerde sıcaklıklarında mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi oruç tutan vatandaşlarımızın sıhhatleri açısından daha dikkatli olmalarında fayda vardır? diye konuşan Özçoban, ?Bu nedenle Ramazan Ayında iftar ve sahur olmak üzere iki ana öğün ve iftardan sonra 1-1.5 saat arayla bir ya da iki ara öğün olarak yeme düzeni planlanmalıdır. Dört besin grubunda bulunan çeşitli besinler (süt-yoğurt grubu, et-yumurta-kuru baklagil grubu, sebze-meyve grubu ve ekmek ve tahıl ürünleri grubu) ana öğün ile ara öğünde yeterli miktarlarda ve dengeli olarak alınmalıdır. Yaz mevsiminde geçirilen Ramazan Ayında açlık önemli bir konuda vücudun sıvı dengesidir. Susamamak için içtiğimiz bol suyun yanında su içeriği yüksek besinleri tüketmek susuzluğumuzu bastırmamıza yardımcı olacaktır. Ayrıca iftardan sonra yapacağımız kısa mesafeli yürüyüşler de sindirim ve dolaşım sistemimiz de önemli ölçüde rahatlatacaktır? dedi.
Dr. Özçoban, açıklamasını şöyle sürdürdü: ?Hava sıcaklıklarının artması beraberinde birtakım sağlık sorunlarını getirmektedir. Özellikle yüksek tansiyon, kalp yetmezliği ve kalp damar hastalıklarında artış görülür. Sıcaklığın artması ile birlikte vücuttan ter ile öncelikle sıvı, potasyum ve sodyum gibi birçok mineral kayıpları olur. Sonucunda ise bayılma hissi, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemleri de görülebilmektedir. Ramazan ayının sıcak yaz günlerine denk gelmesi özelikle iftar ve sahur arasında ihtiyacımız olan sıvı miktarını karşılayabilmemiz için çok önemlidir. Yaz sıcaklığından en çok etkilenenler çocuklar, yaşlılar, hamileler, tansiyon, kalp ve şeker hastalığı olan bireylerdir. Kronik rahatsızlığı olma, kalp hastası olma, yüksek tansiyonu olma, hamile ve emzikli olma, kanser, böbrek, mide hastası olma ve düzenli ilaç kullanma vb. durumlarda olup oruç tutamayan bireylerin beslenmelerinde şunlara dikkat etmeleri gerekmektedir: Kahvaltı günün en önemli öğünüdür. Yaz aylarında yapılacak kahvaltıda az yağlı peynirler, zeytin ve taze sebzeler bulunmalı, kafein içeren içecekler yerine de yarım yağlı süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir. Yaz aylarında yağlı besinlerin ve yağda kızartmaların tüketiminden kaçınılmalı; yemeklerde bitkisel sıvı yağların kullanımı, yemekleri pişirirken kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara, kendi suyunda veya az suda pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemleri uygulanmalıdır. Yaz aylarında vücut direncini artırmak ve vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral alınmasını sağlamak için sebze ve meyve çeşitlerinden yararlanılması önemlidir. Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmesi gerekir. Kan şekerini hızla yükselten ve hızlı düşüren besinlerin tercih edilmemesi, basit karbonhidrat olan saf şeker ve şekerli besinler yerine tam buğday ekmeği, makarna, bulgur gibi lifli besinlerin tüketilmesine özen gösterilmelidir. Enerjisi yüksek hamur tatlıları yerine sütlü tatlılar, meyve tatlıları, dondurma gibi tatlılar tercih edilmelidir. Ayrıca yaz aylarında egzersiz ve spor yapılırken kış aylarına göre daha fazla sıvı kaybı yaşanacağı için egzersize başlamadan 15 dakika önce 1-1.5 bardak, egzersiz sırasında ise 10-15 dakikada bir yarım bardak su içmek gereklidir. Ter ile kaybedilen minerallerin yerine konulması için de ayran tüketilebilir. Bunun yanında vücudun ihtiyaçtan fazla su tüketmesi böbreklerin zarar görmesine ve vücutta ödem oluşmasına sebep olabileceği unutulmamalıdır. Terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için yeterli sıvı alımı önemlidir. Bu nedenle, her gün en az 2-2,5 litre su içilmeli, sıvı alımının karşılanmasında kahve, çay ve gazlı içecekler yerine yarım yağlı süt, ayran ve meyve suyu gibi içecekler tercih edilmelidir. Besin zehirlenmeleri özellikle yaz aylarında artan hastalıklardan biridir. Çoğunlukla hafif seyirli ve kısa süreli hastalıklar olmalarına karşın, zehirlenmeye yol açan besinle ve kişiyle ilgili bazı faktörler hastalığın zaman zaman daha ağır seyretmesine hatta ölümcül olmasına yol açabilmektedir. Özellikle yaz aylarında dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin, tüketiminden kaçınılmalı, çabuk bozulan potansiyel riskli besinler (et, yumurta, süt, balık vb.) açıkta bekletilmemeli, besinlerin hazırlanması, pişirilmesi ve saklanması aşamalarında hijyen kurallarına özen gösterilmelidir. Yaz aylarında özellikle rota virüslerden kaynaklanan bebek ve çocuklarda yaygın olarak görülen ishallerin önlenmesinde el temizliği ile sebze ve meyveleri yemeden önce iyice yıkamak çok önemli olup, ishali olanlar en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.
Haber Merkezi