CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça, son dönemlerde kendisine ve diğer milletvekili arkadaşlarına denetimli serbestlikle ile ilgili binlerce tutuklu ve hükümlü tarafından şahsen ve yakınları aracılıyla telefon ve faks geldiğine değindi.
Havutça, ?Denetimli serbestlik kurumunun toplumun beklentilerine cevap verebilmesi için 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunda öngörülen sınırın toplumun gereksinimlerine göre değiştirmesi gerekmektedir.? Dedi.
?Hem tutuklulara hem de mahkûmlara uygulanan denetimli serbestlik kararları Türkiye´de son dönemlerde mahkemelerce yoğun olarak kullanılmaya başlanmış olsa da denetimli serbestliğin tümüyle amacına ulaşıldığını söylemek mümkün değildir.? bilgisi veren Havutça, devamında şunları kaydetti: ?Teklif ile hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla; koşullu salıverilmesine iki yıl veya daha az süre kalan iyi halli hükümlülerin talebi halinde cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazı, infaz hakimi tarafından karar verilebilme koşullarının keyfiyete yer vermeyecek düzeye getirilmesi ve iki yıl süre koşulunun yeterli olmasıdır. Son 15 yıl içerisinde Türkiye´nin nüfusu yaklaşık % 24 artarken, tutuklu ve hükümlü sayısı % 240 oranında artmıştır. Nüfusa oranla 10 kat daha fazla artış hızı gösteren tutuklu ve hükümlü sayısı yüzünden cezaevlerinde haddinden fazla tutuklu aynı koğuşlarda, balık istifi şeklinde, insan haklarını aykırı bir durumda tutulmaktadır. Şu an bir kişinin ceza infaz kurumuna maliyeti günlük 55, aylık maliyeti bin 650 lira. Bu çok ciddi bir maliyet! Birçok insan aylık bin 650 lira kazanmıyor. Şuanda asgari ücret 1000 lira. Bir hükümlünün ısınması, sabunu, havlusu, yemeği, hemen hemen her şeyi devlet tarafından karşılanıyor. Denetimli serbestliğin 1 yıldan 2 yıla çıkarılmasıyla devletin mali yükü hafifleyecek aynı zamanda fiziki olarak yeterli olmayan cezaevleri de rahatlayacaktır. Bu sebeplerle, toplumsal gereksinimler ve talebin karşılanması için Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından bir yasal düzenleme yapılması gerekmektedir.? Haber Merkezi