CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça, AKP iktidarı ve Edip Uğur’un Balıkesir Milletvekilliği döneminde Balıkesir’in birçok zenginliği yitirdiğini ileri sürdü.
Kaybedilen zenginlikleri 10 başlıkta sıralayan Havutça, “10’da 10, Balıkesir’de AKP iktidarına son” diyerek çok iddialı konuştu.
Havutça, muhalefet milletvekillerini eleştiren Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Edip Uğur’a sert sözlerle yanıt verdi.
Başkan Edip Uğur’a, “Övünme çeltik, yel esti gördük” diyen Havutça, “Milletvekilliğim süresince ulaşım, sağlık, eğitim gibi konuların hepsinde benim de payım var” diyen Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Edip Uğur’un Balıkesir’e kaybettirdiği değerleri ve zenginlikleri neden söylemediğini açıklamasını istedi.
Havutça şöyle konuştu: “Balıkesir SEKA’nın peşkeş çekilirken, Susurluk Şeker Fabrikası kapatılıp işçileri sefalete terk edilirken, Manyas, Balya, Dursunbey, Edremit ilçelerinin yolları bitmezken neredeydiniz? Gönen Çayı kirli akıyorken, Bakanlarınızı arayıp hangi önlemleri aldırdınız? Balıkesir’in 60 mahallesinin arsenikli su kullandığını Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunuzda açıkladınız, iktidarın Balıkesir Milletvekiliyken Balıkesir’in suyu için ne yaptınız? 1/100 binlik çevre düzeni planı hazırlanırken Balıkesir’in doğal zenginliklerini ‘haber uçurarak’ kimleri zengin ettiniz? Muhalefet milletvekillerini ‘soru sormakla milletvekili olunmuyor’ diyerek eleştirmek doğru bir düşünce değil. Sözlü ve yazılı soru önergeleri, halkın talep ve beklentilerine yönelik politika ve programları siyasal anlamda uygulamakla yükümlü olan hükümetin yasama tarafından denetlenmesinde yaşamsal bir öneme sahiptir. Verdiğimiz soru önergelerine aldığımız yanıtlar da son derece önemli.”
Çoğu zaman soru önergelerine hükümetin yanıt vermeyerek denetim mekanizmasından kaçtığını dile getiren Havutça, “Bu durumda halkın gözünden kaçırmaya çalıştıkları şeyler olduğunu söylememiz hiç yanlış olmaz. Parlamenter sistemde güçler ayrılığı ilkesi, yasama, yürütme ve yargı erklerinin bağımsız bir statüye sahip olmaları ve birbirlerini dengeleyerek yönetimin kötüye kullanımın engellenmesini amaçlamaktadır. Bunun yolu denetimdir. TBMM’nin yasa yapımımdan sonra en önemli işlevi denetimdir. Bu da soru önergeleri ile gerçekleştirilebiliyor.” dedi.
Uğur’un 1/100 binlik çevre düzeni planında geçen sanayi bölgesindeki arsa satışları ile ilgili “Arsalarınızı satarken, 100 bin liraya 200 bin liraya hiç sesiniz çıkmıyor. Şimdi o arsalara sanayi istemiyoruz, çevreciyiz diyorsun’ sözlerini anımsatan Havutça, “Plan neden gecikmeli olarak açıklandı? Bu gecikmeden kimler ne kadar kârlı çıktı? 1/100 binlik çevre düzeni planının geç açıklanması ile kimleri zengin etti? Halkı mı rantcıları mı? Yüreğiniz yetiyorsa açıklayın.” diye konuştu.
Balıkesir’in kaybettiği zenginliklerden örnekler veren Havutça, “10’da 10 Balıkesir’de AKP iktidarının son” dedi.
Havutça, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Balıkesir SEKA 1,1 milyon dolara yandaşa satıldı. SEKA işletmesinin o günkü piyasa değeri 52 milyon dolar. Fabrikanın bırakın üzerindeki hurdaları, binaları ve tesisleri, bugün sadece arazinin değeri bile 2-3 milyon dolar eder. Böylesine çok önemli bir değeri ve milletin malını hükümet, istediği yandaşlara bu şekilde özelleştirme adı altında peşkeş çekildi. Mahkeme kararları bunu tespit etti. Bandırma Limanı özel sektöre devredildi, devrinden gelecek 175 milyon doların Maliye Bakanlığı tarafından demiryolu alt yapısı ve yeni kaynaklar oluşması için harcanacağını söylendi. Tek kuruş Balıkesir’e geldi mi? Balıkesir`de, yıllardır Türk çiftçisine hizmet eden Tarım Bakanlığına bağlı, sebzecilik üretim istasyonu sadece Balıkesir’e değil çiftçimize, köylümüze hizmet ediyordu. Uluslararası tohum şirketlerine tercih edilerek kapatıldı. Türkiye ve Balıkesir’de devlet tohumculuk sektöründen el çektirildi. Balıkesir`deki bu güzelim tesisi, yaklaşık 900 küsur dönüm olan bu güzelim tesis, Türkiye`de hibrit tohum üretmek yerine hibrit tohum ithalatçılarına tercih edildi. Susurluk Şeker Fabrikası’nın çarkları 4 yıl aradan sonra ancak 2014 yılında dönmeye başladı. Balıkesir’de 2007 yılında pancar ekim alanı 872 hektar iken 2011 yılında 263 hektar düşmüştür. Köylü şeker pancarı ekmekten vazgeçirilmiştir. TÜİK verilerine göre 2012’de 186 hektara ve 2013 yılında da 407 hektara kadar gerilemiştir. Bandırma’da o zamanki adıyla Etibor A.Ş. Genel Müdürlüğü şimdiki adıyla Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü Balıkesir’den Ankara’ya taşındı. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin 2005 yılında TMO Genel Müdürlüğü % 60 küçüldü. Balıkesir’de bölge müdürlükleri ajanslara dönüştürüldü. Çiftçinin kara gün dostu, pirinç, buğday ithalatçısı oldu. Çiftçinin kabusu oldu. Tarım arazileri 2007 – 2012 yıllarında 45 bin 647 dönüm tarımsal arazi satıldı. 2008’de 513 bin 718 hektar olan tarım alanı 2013 yılında 439 bin 129 hektara kadar düştü. Yani 5 yılda yaklaşık 75 bin hektar tarım arazisi terk edildi. Balıkesir’de kayıtlı çiftçi sayısı sadece 2012-2013 döneminde % 14 azalmış ve 5.130 çifti tarımı terk etmiştir. Beyaz et sektörünün kalbi Balıkesir’de atıyorken, Dünya’nın, Türkiye’nin Balıkesir’in markası Şeker Piliç iktidarın politikaları yüzünden iflas etti. Yüzlerce insan işsiz kaldı. Dursunbey, Balya, Edremit, Manyas, Gönen Yenice yolları bitti mi?”