Söyleşi: Ö. Balıkçı - T. Ertan
Bugünkü konuğumuz İbrahim Lâfçı.
1947 yılında Erdek’te doğan Lâfçı ile Erdek’i ve önceki yıllarda Meclis Başkanlığını yaptığı Erdek Ziraat Odası’nı sizler için konuştuk.
X X X
* Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı yönetim kurullarında, Ziraat Odası Meclis Başkanlığı görevlerinde bulundunuz. Biraz, Ziraat Odası’ndan söz edelim önce.
- 2002-2005 yılları arasında Erdek Ziraat Odası Başkanı Sami Yüksel, ben ise meclis başkanıydım. Göreve geldiğimizde Odanın hiçbir şeyi yoktu. Her şeyi Marmara Birlik’teydi. Odanın dosyaları bile karton kutular içindeydi. Tahta sandalyelerde oturuyorduk. Üç yıllık bir çalışma dönemimiz içinde Odamıza, 70 milyon liraya tapulu bir bina bile almayı başardık. Ama o dönem büyük özveriler gösterildi. Sami Yüksel’in, 5-6 ay maaş almadığını biliyorum. Tabii ki biz de yöneticiler olarak oturum ücretlerimizi almadık.
* Şubat ayında Ziraat Odası seçimleri var. Odayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Ziraat Odası’nda, son 10 yılda gözle görülür bir gelişme görmüyorum. Doğru mudur bilmem ama şirketlere borçlu olduğu söyleniyor. Tapulu binalarında değil, kiralık bir binada hizmet veriyorlar.
* Önümüzdeki şubatta yapılacak genel kurulda sizce nasıl bir yönetim kurulu göreve gelmeli?
- Genç, dinamik, dürüst ve vatandaşa hesap veren bir yönetim göreve gelmeli. Çünkü Ziraat Odaları, çiftçinin sağ kolu, adeta onu kollayan anası-babası gibidir. Bu arada Odada mutlaka Ziraat Mühendisleri, Ziraat Teknisyenleri de görev yapmalı. Genel kuruldaki seçime kesinlikle siyaset karışmamalı.
* Biraz da Erdek’i konuşalım, sayın Lâfçı. Erdek’teki siyasi havayı ve turizmi nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Öncelikle şunu söyleyeyim ki, Erdek’e hizmet yolunda en küçük bir taş koyandan Allah razı olsun! Ama artık Erdek’e barış ve huzur gelmeli. Küskünlükler sona ermeli. Kimseye bir şey kazandırmayan siyasi kavgalar bitmeli.
* Sizce Erdek turizmi ne durumda?
- Erdek’te, 1958’li yıllarda turizm başladığında otel ve moteller yeni yapılıyordu. Çok Alman turist geliyordu. Almanlara at ve eşekler kiralanarak, gezdirilirdi. Sezonluk daire ve ev pansiyonculuğu, Erdek turizmini olumsuz etkiledi. Erdek turizminin nabzının attığı Çuğra mevkii iyi değerlendirilemedi. Eski yıllarda, Ali Haydar Sarı’nın belediye başkanlığı döneminde, Çuğra’da büfe ve market açılmasına izin verilmiyordu. Sarı, alışveriş yapmak isteyenin, Erdek’e inerek, esnafa para bırakmasının istiyordu. Sarı, bazı otellerin, etlerini Erdek dışındaki yerlerden almalarına da izin vermiyordu. Bir de şimdiki Çuğra’ya bakın. Eğer, Çuğra’da büfe ve marketler çalıştırılacaksa bu yerler, kültürlü kişilere bırakılmalı, siyasetin belirlediği kişilere değil! Bu arada yanlış imarlaşmanın da Erdek turizmini vurduğunu söylemem gerek!