Yabancı şirketlerin, icralık tarım arazilerini gizlice topladığı öne sürüldü.
Bu düzeni savunan herkesin ülkeye ihanet ettiği ileri sürülürken, mazotu, tüketici olan yat sahiplerine 1,7 liraya, üretici olan çiftçiye 4,5 liraya satan bu düzeni destekleyen herkesin ülkeye ihanet ettiğini dile getiren CHP Milletvekilleri, çiftçilerin haklarını savunmak için yaşanan adaletsizliği Meclise taşıma kararı aldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz hafta Balıkesir´de tarımsal alanda üretim yapan üreticiler, meslek kuruluşlarının temsilcileri, odalar ve kooperatiflerin temsilcileriyle buluşup sorunlarını dinlemişti.
Kılıçdaroğlu, Balıkesir´in üretici sorunlarını dinledikten sonra Balıkesir´in CHP´li vekilleri yaşanan sorunları araştırma önergesiyle 1 Ekim´de açılacak Meclisin gündemine taşımaya karar verdi.
CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, Ahmet Akın ve Namık Havutça, Balıkesir´de yapılan çalıştayın ardından TBMM Başkanlığı´na verdikleri araştırma önergesinde ?Türkiye genelinde olduğu gibi yanlış tarım politikaları sebebiyle zor günler geçiren Balıkesirli çiftçimiz borçlarına yönelik uzun soluklu yapılandırmanın uygulanmaması sonucu kendi kurduğu sulama birliklerine borcunu ödeyemez duruma düşmesinin yanı sıra yüksek girdi maliyetleri sebebiyle faiz ve borç batağına saplanmasından ötürü, üretim yaptığı tarlalarını ve hayvanları satmak zorunda bırakılmaktadır.? ifadelerine yer verdi.
Balya, İvrindi, Bandırma ve Gönen´de yabancı şirketler tarım arazilerini topluyor
Çiftçilerin sorunlarını ilgilendiren araştırma önergesinde Tüm, Akın ve Havutça TBMM Başkanlığı´na şu gerekçeleri iletti: ?Verimli tarım arazilerinin yaygın olarak bulunduğu Balıkesir, coğrafi yapısı ve iklim koşulları ile önemli bir tarım kenti olmasının yanı sıra sahip olduğu stratejik konum ile tarımsal ürünlerini kolayca pazarlama olanağına sahip önemli bir kentimizdir. Balıkesir İlimiz yüzölçümü; (Göller Dâhil) 1.447.300 hektar olup, bunun 413.256 hektarı tarım alanı, 81.751 hektarı çayır mera alanı, 649.115 hektarı orman alanı ve 303.178 hektarı tarım dışı arazi olarak kullanılmaktadır. İlimiz tarım arazileri içerinde en geniş alanı 291.400 hektar ile tarla alanları oluşturmakta olup, bunu 81.868 hektar ile zeytinlik alanlar takip etmektedir. Ekonomisinin temel taşının tarım ve hayvancılık sektörü olduğu, toplam tarım ürünü üretimine bakıldığında ilin, ülke genelinde 3. sırada olmasıyla tarım potansiyeli açısından ülke tarımı içerisinde önemli bir yere sahip olduğu tescillendiği gibi beyaz et, yem, yumurta ve sütte Türkiye ikincisi konumundadır. Zeytin ve zeytinyağı, hububat, sebze başta olmak üzere Balıkesir´de üretilen ürünleri değerlendiren ve katma değer yaratan tarıma dayalı bir sanayileşme var. Tarım-sanayi entegrasyonunu sağlayan ender illerimizden biri olmasına rağmen üreticilerimiz gerekli desteği görememekte, her geçen sene borç yükü altın yok olup gitmektedir. Türkiye genelinde olduğu gibi yanlış tarım politikaları sebebiyle zor günler geçiren Balıkesirli çiftçimiz borçlarına yönelik uzun soluklu yapılandırmanın uygulanmaması sonucu kendi kurduğu sulama birliklerine borcunu ödeyemez duruma düşmesinin yanı sıra, yüksek girdi maliyetleri sebebiyle faiz ve borç batağına saplanmasından ötürü, üretim yaptığı tarlalarını ve hayvanları satmak zorunda bırakılmaktadır. Ağır maliyetlerin, pazar sıkıntısının ve iklimin çok değişken olmasının çiftçileri zor duruma soktuğu, mazot fiyatlarının 2002 yılından bu yana 5 kat artmasına karşın, buğday fiyatının aynı kaldığı buna karşın tüketici olan yat ve kotra sahiplerine litresi 1,7 liraya mazot alma imkanı verilirken, üretici olan çiftçilerin ise 4,5 liraya mazot kullandığına ülkemizde, ulusal tarımımızı yok etmeye çalışan bu politikanın biran önce çiftçimizin lehine değişmesi ülkemizin geleceği açısından büyük önem arz etmektedir. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri´nin kullandırdığı kredi limitleri dolduğu için kredilerini ödeyemeyen çiftçilerimiz özel bankalardan yüksek faizli kredi alarak kredi borçlarına ödemek adına daha yüksek borçlanma yollarına gitmektedir. Özellikle son dönemlerde Balıkesir çiftçilerinin tarlalarının büyük bölümünün ipotekli, traktör ve iş makinalarının hacizli olduğu görülmektedir. Bölgede tarım topraklarının hızla özel ve yabancı sermayeli bankalara geçme durumu gerçekleşmektedir. Ayrıca Balya, İvrindi, Bandırma ve Gönen yörelerinde toplu arazi alımları için girişimler yapıldığı ve bu alımları yapan sermaye gruplarının menşei ve niteliğinin bilinmemesi ise ulusal çıkarlarımız açısından büyük sorun teşkil etmektedir. Gerekli önlemler alınmadığı takdirde üretimle birlikte tarıma dayalı sanayinin biteceği, ülke insanımızın kendi topraklarımızda yabancı sermayeli şirketlerin gıda kartelleriyle karşı karşıya kalacağı şüphe götürmez bir gerçektir.?
Haber Merkezi
