Eskiden; "Bak postacı geliyor/ Selam ediyor/ Herkes ona bakıyor merak ediyor" derdik. Postacının uzaklardan yakınlarımızdan, askerde olanlarımızdan, sevdiklerimizden, yavuklumuzdan getirdikleri güzel mektupları, bayram kartlarını dört gözle beklerdik. Kimi zamanda acı bir haberin elçileri olurlardı.
Şimdi öyle mi? Postacının her kapıyı çalışında yüreğimiz ağzımıza geliyor. O şarkıyla karşıladığımız postacıdan adeta kaçar gibi olduk. Artık postacılar selam vermiyor, yüzleri de gülmüyor. Kredi kartı,
iş kurmak için aldığı banka kredi borcu, icra, mahkeme, vergi ve trafik cezası tebligatlarını taşıyor.
Postacı kapıyı çalınca insanlarımız ürker oldu. Ödeyemediği borcu için intihar eden insanların haberleriyle dolu gazete sayfaları ve televizyon haberleri ile güne uyanıyoruz. Kısacası; postacı seyrek geliyor, gelirse pir geliyor, selam etmiyor. Kimse ona bakıp artık merak da etmiyor...