Bugün, 25 Kasım 2024 Pazartesi

Kalp hastalarına oruç uyarısı

Kalp hastalarına oruç uyarısı

Kardiyolog Selim Panç, her Ramazan ayında kalp hastalarının, doktoruna "Oruç tutabilir miyim?" diye sorduğunu belirterek, oruç tutmanın bazı kalp ve damar hastaları için sakıncalı olduğunu söyledi.

Kardiyolog Selim Panç, her Ramazan ayında kalp hastalarının, doktoruna "Oruç tutabilir miyim?" diye sorduğunu belirterek, oruç tutmanın bazı kalp ve damar hastaları için sakıncalı olduğunu söyledi.
Kardiyolog Selim Panç´tan kalp hastalarına oruç uyarısı geldi.
Orucu sağlıklı insanların yapması gereken bir ibadet olarak değerlendiren Kardiyolog Selim Panç, ?Sağlığımız açısından da yararlıdır. Oruç tutmayı düşünen hastaların mutlaka doktorlarına danışmaları gerekir.? dedi.
Panç, ?Oruç tutan insanlar da, kanda ki pıhtılaşma olaylarının azaldığı, iyi kolestrol dediğimiz HDL nın arttığı, kötü kolestrol olan LDL´nin azaldığı, kalp hastalıkları için risk faktörü olan homosisteinin düşük seyrettiği gözlenmiştir. Bu durumda oruç tutmanın kalp hastalıkları için koruyucu olduğunu söyleyebiliriz.? ifadelerine yer verdi.
Panç, devam açıklamasını şöyle sürdürdü:
Hangi hastalar oruç tutamaz? Son bir yıl içerisinde kalp krizi geçirenler, son bir yıl içerisinde kalp ameliyatı geçirmiş olanlar, kontrolsüz hipertansiyonu olanlar, kalp pili takılı olanlar, kalp yetmezliği olanlar ileri kalp kapak hastalığı olanlar kontrolsüz ritm bozukluğu olanlar, kalp kapak protezi takılmış olanlar, inme riskine karşı kan sulandırıcı ilaç kullananlar, son bir yıl içerisinde stent takılmış ve ikili kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalar tutamaz.
Hangi hastalar oruç tutabilir? Öncelikle doktorunun onayını alması şartıyla, kronik koroner arter hastalığı olup stabil seyreden, kan sulandırıcı olarak sadece aspirin kullanan, şikayetleri olmayan, oruç tutulma saatleri ilaç kullanımını bozmayacak olanlar, tansiyon hastası olup tansiyonu dengeli seyreden hastalar, hafif kapak hastaları oruç tutabilir.
Oruç tutanlar ilaçlarını nasıl almalıdır? Oruç tutan hastalar doktorlarıyla görüşerek ilaç dozlarını ayarlamalıdırlar.Sabah aldıkları dozları sahurda akşam dozlarını iftarda alabilirler.
İftar´da ve sahur´da beslenmemiz nasıl olmalı? İftar?da 15 - 16 saatlik bir açlık sonucunda aşırı bir yemek yeme isteği olacaktır. Bu bilinçle kalbimizi zorlayacak hızlı ve çok yemekten kaçınmalıyız. Hızlı ve çok yemek tüketmek kalbin yükünü % 20 arttır. Ayrıca yağlı, kızartma, hamur ağırlıklı yemekleri tercih etmemeliyiz. Aşırı miktarda yağlı, kalorisi yüksek yemeklerden kaçınmalıyız. İftarı Çorba, peynir, makarna, komposto, kahvaltı türü ile açabiliriz. Mutlaka hamur işlerinden vazgeçilemiyorsa bol sebzeli fırında hazırlanmış yemekler tercih edilmeli, nohut, mercimek, fasulye gibi kuru bakliyatlar sindirimi zor olduğu için az tüketilmelidir. Et ürünlerini de haşlama veya ızgara olarak tercih etmeliyiz. Şerbetli tatlılardan uzak durulmalıdır, iftar ve sahur arasında aralıklı olarak en az 2 litre su tüketilmelidir, tansiyon ölçümleri de ihmal edilmemelidir, iftardan 2 saat sonra hafif tempolu yürüyüş yapılabilir< sahurda, gün boyunca tok tutacak, kan şekerinin düzenli seyretmesini sağlayacak kahvaltı ağırlıklı, sebze, protein içeren yumurta, süt, yoğurt, peynir, sebze ve meyve ağırlıklı beslenme tercih edilmelidir. Zeytin ölçülü tüketilmeli (tuz oranı yüksek olduğundan) 6 adeti geçmemelidir. Salam sosis sucuk gibi yağlı gıdalar tüketilmemelidir. Bol sıvı alınmalıdır.?
Haber Merkezi



  • Pazartesi 6.5 ° / -0.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Salı 8.8 ° / 1.8 ° Güneşli
  • Çarşamba 11.6 ° / 0.9 ° Güneşli