Bandırma’da, Erdek Meslek Yüksek Okulu’nun ev sahipliğinde düzenlenen “6. Ulusal Turizm, Ekonomisi ve İşletme Bilimleri Kongresi” kapsamında, “Kapıdağ Yarımadası’nın Turizm Potansiyeli” konulu panel de gerçekleşti.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aybeniz Akdeniz Ar’ın moderatörlüğündeki panelde ilk değerlendirmeleri, On-Line üzerinden yüksek şehir planlamacıları Bedirhan Baykan ve Cevat Üçüncüoğlu yaptılar. Her iki konuşmacı da, Kapıdağ Yarımadası’nda, Güney Marmara Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle yürüttükleri proje hakkında bilgi verdiler.
SERDAR POLAT KONUŞUYOR
Ardından, Türkiye Kent Konseyleri Platformu 29. Dönem Başkanı Av. Serdar Polat konuştu.
Konuşmasına, bir “Kapıdağ aktivisti” olduğunu vurgulayarak başlayan Polat, şu değerlendirmede bulundu:
“Halen, Kapıdağ’ı keşfetmeye çalışıyorum. Kapıdağ’ın turizm potansiyeli çok yüksek. Tarihi değerlerinin yanı sıra doğa güzellikleri ve spora elverişliliği ile de bir hazine değerinde. Ayrıca Kapıdağ turizmine tarım da eklenebilir. Örneğin bölgenin yerel ürünleri ön plana çıkarılabilir. Bu ürünlerin başlarında mor soğan, zeytin ve otlar geliyor. Bu ürünlerle ilgili festivaller yapılabilir. Kapıdağ’da yürüyüş ve bisiklet yolları ile spor teşvik edilebilir. Erdek Turizm Derneği ile işbirliği içinde, Kapıdağ’daki zengin turizm potansiyelinin geliştirilebileceğine inanıyorum. Zaman zaman kafamıza takılan şu soru var: Kapıdağ, acaba Millî Park mı ilan edilmeli? Ben, Kapıdağ’ın Millî Park ilan edilmesine sıcak bakmıyorum. Çünkü bu gerçekleşirse, Kapıdağ Yarımadası’ndaki toplumsal yaşamın olumsuz etkileneceğini düşünüyorum.”

SU KAYNAKLARI KURUYOR
Kapıdağ Yarımadası’ndaki su kaynaklarının her geçen gün tükendiğine dikkat çeken Polat, şunları söyledi:
“Buna paralel olarak, geçtiğimiz aylarda, bölgedeki kırsal mahalleler su sıkıntısı yaşadı. Yine bölgedeki zengin ormanlarda yasak avcılık var. Bu bölgede ayrıca ‘Uluslararası Kyzikos Ultra Maratonu’ etkinliği de var. Ayrıca, biraz zayıflasa da ‘Kiraz Festivali’ sürüyor. Bunlara, mor soğan ve ot festivallerinin de eklenmesi durumunda bölgede hareketlilik olur. Yine, Yukarı Yapıcı göletinde de su sporları gerçekleştirilebilir.”
Kapıdağ ve yöresinde “vahşi yapılaşma” olduğuna işaret eden Polat, “Bu durum, doğaya büyük zarar veriyor. Çevre ve doğaya saygılı bir turizm yapılmalıdır” dedi.
Kapıdağ’a, İstanbul’dan ulaşımın yaklaşık 2 saatte gerçekleşmesinin avantaj olduğunu vurgulayan Polat, şöyle konuştu:
“Kapıdağ’da yeni rotalar oluşturulmalı ve buna göre gezi turlarının düzenlenmesi sağlanmalı. Tabii, bu turların günübirlik değil, bölgedeki turizm destinasyonlarını da kapsayacak şekilde birkaç gün sürmesinin yararlı olacağını düşünüyorum. Bu arada, yöredeki halkla iç içe bir turizm düşünülmeli. Yine, bu kapsamda, Erdek sınırları içindeki Kyzikos ve Bandırma sınırları içinde yer alan, özellikle Pers uygarlığının önemli bir bölge valiliği durumundaki Daskkyleion da, bu turizm destinasyonu içine alınmalı.”
ZEYNEP KIZILDAĞ, ZEYTİNLİADA’YI ANLATTI
Ardından, Erdek Belediye Meclis Üyesi ve Erdek Turizmi Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Kızıldağ da, Erdek’in önemli bir arkeolojik değeri olan Zeytinliada hakkında sunum yaptı.
Konuşmasına, “Zeytinliada’nın turizme açılması durumunda, Erdek turizminin seyri değişecektir” değerlendirmesiyle başlayan Kızıldağ, şunları söyledi:
“Zeytinliada, 170 metre uzunluğunda, 50 metre genişliğinde bir adadır. M.S. 6. Yüzyıldan günümüze gelmiştir. Daha önce Erdek Belediyesi’nin mülkü olan bu ada, ne yazık ki, 1946 yılında, Erdek Kaymakamı Reşit Mazhar Ertüzün’ün döneminde, 120 bin lira karşılığında, Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü’ne satılmıştır. Bu genel müdürlük, adayı mensupları için dinlenme kampı durumuna getirmek için tarihi eserler üzerinde yapılarak kurarak büyük zarar verdi. Neyse ki, uzun yıllar süren bürokratik bir mücadele sonucunda ada, yeniden Erdek Belediyesi’nin mülkü durumuna geldi. Zeytinliada’nın açılması, Erdek’in turizm denklemini değiştirecektir.”

TÜRKİYE’NİN İLK ADA MÜZESİ OLACAK
Kızıldağ, eski çağdaki isminin Kera Pengia olduğunu belirttiği Zeytinliada da, Meryem Ana’ya ait iki kilise, vaftizhane ve ayazmaların da bulunduğunu vurgulayarak, “Bu ayazmalardan birinde, Gönen’deki termale yakın sıcak su bulunuyor” dedi.
Zeytinliada’nın, Türkiye’nin ilk “Ada Müzesi” olarak açılmasıyla, Erdek’teki inanç turizminin de ağırlık kazanacağına dikkat çeken Kızıldağ, şöyle konuştu:
“Erdek Belediyesi, şimdi burada, Bakanlıktan gelecek proje onayıyla bir arkeopark projesini yaşama geçirecektir. Zeytinliada’nın açılması, Erdek’in marka değerini artıracak, istihdama da katkı sağlayacaktır. Ayrıca, Erdek’in halen 45 gün dolayında olan turizm sezonu da, bu inanç turizmiyle yıl boyunca sürecektir. Ada, inanç turizmi açısından bir cevherdir. Eski çağlarda karantina ve inziva adası olarak kullanılan bu adanın her boş toprağında halen mezarlara
rastlanmaktadır. Son söz olarak şunu vurgulamak isterim ki, Zeytinliada için vizyonumuz, adayı koruyarak yaşatmak, marka değeri de katarak, Erdek turizmine kazandırmaktır.
AYBENİZ AKDENİZ AR’IN DEĞERLENDİRMESİ
Panelin moderatörü, Prof. Dr. Aybeniz Akdeniz Ar da, Kapıdağ’ın tam anlamıyla korunabilir olması için “Millî Park ilan edilmesinden yana olduğunun altını çizerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Ne yazık ki, bu eşsiz doğa parçasını koruyamıyoruz. Buradaki varlıkların korunması ve sürdürebilirlik için Kapıdağ’ın, Millî Park ilan edilmesi gerektiğine inanıyorum. Zeytinliada’nın da Ortodokslar’a yönelik inanç turizmiyle Erdek turizmine önemli katkı sağlayacağını düşünüyorum. Tabii ki, tarihi ve arkeolojik yerlerin tanıtımının sağlanması ve marka olması için de hikâyeler oluşturulması gerekmektedir.”
ÖNDER BALIKÇI

