Kaz Dağı ve Madra Dağı Belediyeler Birliği ile GÜMÇED Edremit Körfez Şubesi tarafından ortaklaşa düzenlenen Kazdağı-Sarıkız yürüyüşüne yüzlerce kişi katıldı. Kazdağları`nın 1726 rakımlı Sarıkız Tepesi`nde ki yürüyüşe yüzlerce kişi Kazdağları`na yapılması gündeme gelen HES`lere karşı olduklarını ve Kazdağlarını vermeyeceklerini haykırdılar.
Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği (GÜMÇED) Edremit Körfez Şubesi ile Kaz Dağı ve Madra Dağı Belediyeler Birliği tarafından Kazdağları`nın Sarıkız Tepesi`nde çevre yürüyüşü düzenlendi. Yürüyüşe katılan yüzlerce kişi Kazdağları`nda yapılması gündeme gelen Hidro Eelektrik Santralleri`ne (HES) karşı olduklarını haykırdılar. GÜMÇED Edremit Körfez Şubesi ve Kaz Dağı ve Madra Dağı Belediyeler Birliği`nin çağrısı ile yüzlerce kişi geçtiğimiz Pazar günü Kazdağları`na çıkarak Sarıkız Tepesi`nde bir araya geldiler. Otobüslerle ve jeeplerle 1726 rakımlı tepeye çıkan çevre gönüllüleri ilk önce kaz avlusu diye bilinen alanda toplandılar. Ardından Sarıkız Tepesi`ne doğru yürüyüşe geçtiler. Ellerinde ki döviz ve pankartlarla 2 kilometre yürüyen kalabalık sık sık, "Kazdağları bizimdir, bizim kalacak", "Her yer Kazdağları, her yer direniş", "Dağ, bayır, HES`e hayır", "Kazdağları`na HES istemiyoruz" şeklinde slogan attılar. Yürüyüşün en önünde geçtiğmiz günlerde hayatını kaybeden Gazeteci Yazar Oktay Ekinci`nin de fotoğrafı taşındı. Yürüyüşe Kaz Dağı ve Madra Dağı Belediyeler Birliği ve Akçay Belediye Başkanı Başkanı Cahit İnceoğlu, Güre Belediye Başkanı Kamil Saka, Edremit Ziraat Odası Başkan Vekili ve Edremit Belediye Meclis Üyesi Ali Yılmaz Diker, Zeytinli Belediye Meclis Üyesi Hüseyin Simliova, Akçay Belediye Meclis Üyeleri Hüseyin Sapaz ve Sadi Öz, çevre gönüllüleri ve yüzlerce yurttaş katıldı. 1726 rakımlı efsanevi Sarıkız Türbesi`inin bulunduğu Sarıkız Tepesi`nde ilk önce saygı duruşunda bulunuldu. Ardından GÜMÇED Başkanı Mehmet Akif Öznal tarafından basın açıklaması yapıldı.
Basın açıklamasında "Güzel Edremit Körfezi`mizin en önemli doğa değeri olan Kazdağları`na yönelik saldırılar, yağma ve talan girişimleri artarak sürüyor. 100`lerce maden ruhsatı, termik santraller yetmezmiş gibi, şimdide HES`ler dayatılmaya çalışılıyor. Kazdağları`nın bin pınarının beslediği Körfez`e akan tüm derelerimizde HES planları yapıldığını öğrendik. Dünyanın en önemli Eko-sistemlerinden sayılan, 1000`i aşkın bitki çeşidi ve 78 endemik tür ile eşsiz bir floraya sahip olan Kazdağları "Dünya Kültür Mirasıdır." Bu denli önemli bir eko-sisteme yönelik bu saldırılar kabul edilemez. Kabul etmedik, etmeyeceğiz. Kazdağları`mızı vermemek için hep direndik, yine direneceğiz.
Gezi Parkı ile ülkemizin tümüne yayılan Direniş Ruhu`nu Kazdağları Direnişi ile sürdürmek kararlığındayız. Bugün bunun için Kazdağı`nın zirvesinde, Sarıkız ile buluşmaya geldik. Bir kez daha Sarıkız Tepesi`nden haykırıyoruz. Kazdağları tüm insanlığa aittir, öyle kalacaktır. Başta emparyalist altın-gümüş tekelleri olmak üzere tüm yağma ve talan girişimcilerine bir kez daha Meydan Okuyoruz. Kazdağları`nı vermeyeceğiz. Doymak bilmez hırsları için tüm dünyayı talan eden bu maden lobisi ile birlikte, derelerimize göz diken HEs yamyamları da, zeytinliklerimize "İmar Rantı" için göz koyan arsa ve yapı rantçıları da bilsinler ki; Tüm bu katliam girişimlerine geçit vermeyeceğiz.
Bugün güzel yurdumuz; 45000`i aşkın maden ruhsatı, 1000`lerce HES ruhsatı, termik ve nükleer santral dayatmaları ile inanılmaz bir yağma-talan kuşatması altındadır. Bu emsalsiz işgal ve dayatmaya karşı sürdürdüğümüz mücadele, aynı zamanda ülkemizin Bağımsızlık Değerlerinin Korunması Mücadelesidir. Ülkemizi; Emparyalist talancılar ve yerli işbirlikçilerine karşı kararlılıkla savunacağız. Mustafa Kemal`in dediği gibi; Geldikleri gibi gidecekler.
Bir kez daha haykırıyoruz yurtsever yüreklerimizle. Kazdağları`nın Bin pınarı Gözyaşları olmayacaktır. Mıhlı Çayı, Şahin Deresi, Manastır Çayı, Kızılkeçili çayı, Zeytinli Çayı ve tüm akarsularımız "Özgür akacaktır". Derelerimizde HES`lere izin vermeyeceğiz. Derelerimizde gece-gündüz nöbette olacağız. Canımızı vermeyeceğiz; Dağlarımızı, sularımızı, ağaçlarımızı, kuşlarımızı, sincaplarımızı yani tümüyle eşsiz doğamızı ve onurumuzu vermeyeceğiz.
Çok üzgünüz. 15 Ekim günü ne yazık ki Oktay Ekinci`yi yitirdik. Onu sonsuzluğa uğurladık 17 Ekim2De. Yıllardır sürdürüğümüz mücadeleye, yazıları ile panel-söyleşileriyle, televizyon programları ile inanılmaz katkılar yapan büyük usta, gerçek bir Kazdağları, kutsal zeytin ağacı ve Güzel Edremit Körfezi aşığı, dostuydu. Türkiye Çevre Mücadelesi tarihine adı önder olarak yazılacak olan Oktay Ekinci, Güzel Edremit Körfezi`nin Bekçilerinin mücadelesinde yaşayacak. Ülkemizin nesrinde bir çevre sorunu ve mücadelesi varsa, orada mutlaka izi olan bu bilge insan, büyük ustaya söz veriyoruz ki; onun sözüyle "Ülkemizi ülke-bizi insan yapan değerler" uğruna sonuna kadar savaşacağız.
Kazdağları, Madra Dağı, Kozak Yaylası ve tüm güzel yurdumuzda "Hayat altından daha değerlidir". Birilerinin çıkarı için "Hayatımızın karartılmasına izin vermeyeceğiz". "Derlerimizi HES yağmacılarına vermeyeceğiz, Derelerimiz özgür akacak. Kutsal zeytin ağaçlarımızı arsa ve yapı rantçılarına yağmalatmayacağız. Gezi`den Kazdağları`na direniş sürüyor. Direnişimizi yılmadan sürdüreceğiz. Değerli halkımıza ve tüm ilgili çevrelere kararlılıkla duyuruyoruz" denildi.
