Kent Konseyi'nde raporlar konuştu

Erdek Kent Konseyi, 2015 yılının ilk toplantısını öğretmenevi salonunda yaptı. Ancak toplantıya vatandaşlar ve sivil toplum örgütleri ilgi göstermedi.
Toplantının açış konuşmasını yapan Kent Konseyi Başkanı Mustafa Karakuş, Erdek’e ilçede yaşayan herkesin sahip çıkması gerektiğine dikkati çekerken, şunları söyledi:
“Erdek, geçmişinden bugüne dek her çeşit sorumlulukları ve güzellikleri içinde barındıran bir şehir. Tarihi, doğayı, turizmi, her şeyi içinde barındırıyor. Yerel gündem geleneğinden başlayan Kent Konseyi çalışmalarına geçiş sürecinde de biz, Erdek olarak Türkiye’ye örnek olacak çalışmalar yapmak istiyoruz ve Erdek’in sorunlarını, herkesin konuşabileceği ortamları organize eden bir kurum görevini üstleniyoruz. Kent Konseyi olarak kendimize bu misyonu biçtik. Ancak önemli olan Erdek’in sahiplenilmesidir. Erdek’in değerli insanlarının, kente yürekleri ile beyinleriyle katkı koyan insanların ilçemizi sahiplendiği gün, Erdek sahiplenilmiş demektir.”
Ardından “Âfet ve Kriz Yönetimi Komisyonu” Başkanı Semra Baycan, “Trafik ve Ulaşım Komisyonu” Başkanı Fatih Payal, “Tüketiciyi Koruma Komisyonu” Başkanı Hatice Kirazoğlu, “Turizm ve Kentsel Gelişme Komisyonu” üyesi Nimet Kalafat, “Tarihi Mirası Koruma Komisyonu” Başkanı Nimet Kalafat, “Kadın ve Aile Komisyonu” üyesi Hatice Kirazoğlu, “Tarım ve Hayvancılık Komisyonu” Başkanı Namık Güven ve “Yoksullukla Mücadele ve Sosyal Yaşam Komisyonu” Başkanı İbrahim Kaba, Erdek’in gelişmesi için düşünce ve önerilerini dile ge tiren raporlarını sundular. 

BAŞKAN SARI, KÜRSÜDE
Raporların okunmasının ardından söz verilen Belediye Başkanı Hüseyin Sarı, komisyonlarda görev yapanlara teşekkür ederken, Erdek ile ilgili düşüncelerini açıkladı. Dünyanın en zengin coğrafyasında yaşadıkları halde bu bölgenin insanlarının, Erdek’in değerini bilmediklerini vurgulayan Sarı, “Erdek Körfezi, coğrafyası, Karadeniz ve Akdeniz ikliminin geçiş güzergâhı üzerinde bulunuyor. Ancak biz, bilimsel çalışmalardan uzağız. Erdek Körfezi’nin çevresel sorunlarından kurtarılmasının yolu öncelikle bilimsel çalışmalar gerçekleştirilerek, bu çalışmalarından çıkacak sonuçlara uymaktan geçer” dedi. Erdek turizminin, sektördeki tüm unsurları ile koordineli çalışmaması nedeniyle gerilediğine dikkati çeken Sarı, şunları söyledi:
“Güney sahillerimizdeki turizm, müthiş bir koordine içinde hizmet sunuyor. Erdek turizminde ise hizmet hiç yok. Sadece yatak satıyoruz. Turizm işletmecileri, sezon öncesinde sadece badana yapıp, tesislerinin gevşeyen vidalarını yeniden takarak, sezona giriyorlar. Bu arada da, Erdek’te sezonun kısalığı masalını anlatıyorlar. Bu anlayışla turizmde aç kalmayız ama zengin de olmayız. Erdek turizminde moral bozukluğuna bağlı motivasyon eksikliği var. Artık lahmacun-pide turizmine son vermeli, marka yemeklerimizi ve diğer ürünlerimizi yaratmalıyız. Turizm sektörünün ayağa kalkması için bir-iki çılgın yatırımcıya ihtiyacımız bulunduğuna inanıyorum.”
Sarı, turizmin yanı sıra tarım ve zeytinde de bilimsel çalışmalar yerine günübirlik düşünmeler sonucunda geri kalındığını öne sürerken, “Örneğin, zeytin, çorak toprağın ağacıdır. Ama zeytin yetiştirmek kolayımıza geldiğinden ve Marmarabirlik gibi hazır bir alıcısı da bulunduğundan, başka ürünlere yönelmiyoruz. Örneğin, Kapıdağ’da kırmızı soğan üretimi 1/3 oranında düştü. Kestane ve defne dahil olmak üzere orman ürünlerimize değerlendirmemiz gerekir” dedi.
Ö. BALIKÇI-T. ERTAN