SÖYLEŞİ: Önder BALIKÇI
41 yıldır köşe yazarlığı yapan Recai Çevik ile bugünkü söyleşimizde, ?kavramlar? üzerinde konuşacağız.
X X X
Bugünkü konumuz, kavramlar, sayın Çevik. Kavramlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Üstat, insanların bulduğu güzel, kutsal, büyük düşsel kavramlar üstüne söyleşelim, dedin. Nedir, bu kavramlar, bu çekici, bitimsiz istekler? Şöyle sıralayalım: Özgürlük, eşitlik, kardeşlik, hukuk, adalet, dayanışma, bağımsızlık, hoşgörü.
İnsanın uydurduğu sözcükler uğruna acı ve ölümlere gark olduğu, yazdığı, çizdiği, çaldığı, sahnede oynayıp dile getirdiği, ağzından, dilinden düşürmediği sözcükler. Hele ?aydın? denilen kültürlü insanların, elde etmek için çırpındıkları, acı çektikleri, ölümlere uğradığı düşsel sözcükler?Elle tutulmaz, gözle görülür, insanın kutsal bildiği sözcükler?Üstat, düşsel sözcükler diyorum. Çünkü, insanlık tarihi boyunca, yani insanın ağaçtan inip toplumsal yaşama geçmesinden bu yana, hiç olmamış, hiç yaşanmamış, ele geçirilmemiş istekler, kavramlar, deyişler bunlar.
-Bu kavramlar ne zaman değişikliğe uğradı?
Ne zaman ki insanlar, kentler kurdular, kentlerine kale ördüler, duvar-sur yaptılar, ne zaman ki MÜLKİYET ve AİDİYET kavramları bilinçlerine işlendi, insan, o kente, bir büyücüye, bir beye, bir dine, bir devlete bağlandı, işte o zaman yitirilen, benlik ve özgür yaşam istekleri depreşir oldu, yüreklerinde. Ama kurdukları DEVLET ve ERK öylesine zincir vurdu ki insanları, işte bu saydığımız sözcükler aranır, işlenir, özlenir kutsal sözcükler oldular. Ne ki, bu kutsal sözcükler, artık bir düş ülkesinin (ÜTOPYA) kurmaca sözcüklerine dönüştü.
Hiç olmamış, hiç olmayacak ama düşü de hiç bitmeyecek sözcükler: Özgürlük, eşitlik, kardeşlik, hukuk, adalet, dayanışma, bağımsızlık, hoşgörü? Ne güzel sözcükler? Ama bilinir ki, kapitalizm ve din oldukça, devlet denilen güç, erk oldukça bu sözcükler hep uzak kalacak, uğruna daha nice aydın, yürekli, yurtsever, insan sever, doğa sever insan helâk olacak. Dünyanın ve insanın yazgısı. İnsan, insan olmayı başardıktan bu yana.
-Bu kavramlar bir gün unutulur mu?
Ne zaman mı insanlar, bu kavramlara kavuşup, unutacaklar, gündemlerinden düşecek bu sözcükler? Kötümser olmanın da alemi yok. KOMÜNİST TOPLUMDA bu sözcüklere ihtiyaç olmayacak. Çünkü, komünist toplumda, mülkiyet, din, erk, egemen insan hükümranlığı olmayacak. Makine ve üretim ilişkisi, insanı hepten özgür kılacak. HERKES, VAR OLAN HER ŞEYİN ORTAĞI olacak. Herkes emeğine ve yeteneğine göre, insanca bir pay alacak. İşte, komünist toplum insanının o büyük düşünü gerçekleştirecek. O günlere??