Marmara Denizi’nde Yardımcı Tekne Yasağına Büyük Tepki: Balıkçılar Karara Karşı Harekete Geçti

Yazıklar olsun sözün bittiği yerdeyiz derhal karardardan vazgeçilmesini balıkçıların tekrar girgirlariyla tekrar denize acilmalarini ve bukararin yetkililer tarafından tekrar gözden geçirilmesini talep ediyoruz

Marmara Denizi’nde Yardımcı Teknelerin Yasaklanması: Doğru Bir Adımdir. Marmara Denizi, Türkiye’nin iç denizi olmasının yanı sıra, ekonomik, ekolojik ve kültürel açıdan büyük önem taşıyan bir su kaynağıdır. Ancak son yıllarda yoğun kirlilik, müsilaj felaketi ve aşırı avlanma gibi nedenlerle ciddi bir ekolojik krizle karşı karşıya kalmıştır. Bu bağlamda alınan önlemlerden biri de yardımcı teknelerin balıkçılık faaliyetlerinden men edilmesidir. Bu karar, balıkçılık açısından doğru, gerekli ve zamanında atılmış bir adımdır. Yardımcı tekneler, büyük balıkçı teknelerine destek olarak daha fazla ağ çekilmesini, daha geniş alanda av yapılmasını ve daha kısa sürede daha çok balık toplanmasını sağlar. Ancak bu durum, Marmara gibi kapalı bir denizde balık popülasyonlarının hızla azalmasına, habitatların tahrip olmasına ve sürdürülebilir avcılık ilkelerinin ihlaline yol açmaktadır. Yardımcı teknelerin devre dışı bırakılmasıyla av baskısı azalacak, balıkların üreme ve büyüme şansı artacaktır. Ayrıca yardımcı tekneler, çoğu zaman denetimden uzak çalışmakta ve kaçak avcılığa zemin hazırlamaktadır. Geceleri izinsiz avlanan bu tekneler, yasa dışı yollarla balık stoklarını tüketmekte ve deniz ortamını geri dönülmez biçimde kirletmektedir. Yasak sayesinde denetim daha etkin hale gelecek, kurallara uyan balıkçılar haksız rekabetten korunacaktır. Bu yasak aynı zamanda küçük ölçekli balıkçıların korunmasına da katkı sağlar. Büyük teknelerin destek tekneleriyle beraber yürüttüğü av faaliyetleri, küçük balıkçılara neredeyse hiç yaşam alanı bırakmamakta, onları ekonomik olarak zor duruma düşürmektedir. Bu nedenle yasak, balıkçılıkta adaletin ve hakkaniyetin sağlanması açısından da yerindedir. Sonuç olarak, Marmara Denizi’nin geleceği için atılan bu adım, balıkçılığın sürdürülebilirliği, ekosistemin korunması ve denizlerdeki biyolojik çeşitliliğin devamı açısından büyük önem taşımaktadır. Alınan bu kararla birlikte denetimlerin artırılması, balıkçıların bilinçlendirilmesi ve desteklenmesi gibi tamamlayıcı önlemlerin de hayata geçirilmesi gerekmektedir. Ancak bu şekilde Marmara Denizi yeniden nefes alabilir ve gelecek nesillere sağlıklı bir miras bırakılabilir.

kesinlikle doğru bir karar. hatta istanbul boğazından başlayarak çanakkale boğazı da dahil trol ve gırgırların da tamamen yasaklanması gerekiyor.

Kesinlikle doğru ve geç alınmış bir karar. Farkındamısınız bilmem ama MARMARA ölüyor. Bir avuç balıkçı istemiyor diye koskoca MARMARA denizi ölmemeli.. Bu kameradan vaz geçilmesi cinayettir.

Bırakılsa neslini tüketir bunlar. Umurlarında değil gelecek nesiller. Bakanlığın aldığı tedbirler gerçekte az bile.

geç kalınmış kesinlikle doğru karar.geleceğimiz için çocuklarımız için ekolojik sistem için bu aldığınız kararı uygulayın lütfen.saygılarımla.

Maramar denizi bir geçiş ara denizi olmaktan ziyade nerde ise tüm kıyıları insan oturumunda olan bir göl yapısında ve olta balıkçılığına büyük ölçüde hizmet veren bir yapıda dır zaten yıllardır tirol gırgırlarla sonu getirildi bu çok iyi dşünülmesi geleçek nesillere verilenilineçek çok önemli bir yapıdır kesinlikle akın geçişleri hariçi marmara tümüyle olta balıkçılarına bırakılmalı

Kesinlikle doğru bir karar Marmara tamamen yasaklanmalı 10 yıl olta ve dip ağı dahil

Çok doğru karar cezaları yüksek olmali ve cesaretle geri çekmeden sonuna kadar arkasında durulmalı direnebilirseniz bir sonrasi gırgirı marmarada yasaklamak olmalı.Bu yürekte kimse yoktur ama bir ümit.