MHP İl Başkanı Duran: Türkçemize yıllardır yapılan saldırılara bir kısım siyasiler hep duyarsız kalmıştır

MHP İl Başkanı Duran: Türkçemize yıllardır yapılan saldırılara bir kısım siyasiler hep duyarsız kalmıştır

MHP Balıkesir İl Başkanı Mehmet Duran, Dil savaşlarını ülkeler arasında var olan, dili ve kültürü bozmaya yönelik olarak yürütülen ruhbilimsel savaş olarak niteledi.

MHP Balıkesir İl Başkanı Mehmet  Duran, `` Dil savaşlarını ülkeler  arasında var olan, dili  ve  kültürü  bozmaya  yönelik olarak  yürütülen ruhbilimsel  savaş olarak niteledi.
MHP Balıkesir İl Başkanı Duran, parti binasında düzenlenen basın açıklamasında, Türkçemize  yıllardır  yapılan  saldırıya  bazı  siyasi  liderler  hep  duyarsız  kaldığını söyledi.
Bir kısım siyasilerin, dilin  önemini   kavrayamadığını  aman  sende, Globalleşme ve Küreselleşme  diyerek duyarsız kaldıklarını belirten Duran, "Ama, Türkçesiz  Türkçe  olur mu  demediklerini kaydetti.
Duran açıklamasını şöyle sürdürdü: " İleriye  gitmenin  her şeyi  taklit etmek  olarak  algılanması, bazı  sözde   siyasilerin, bürokratların, aydınların  yaptığı  gibi  anlaşılmaz  kelimelerle  konuşmanın  marifet  ve  üstünlük  sayılması,  tüketim  kültürü  temsilcileri  tarafından  kullanılmış,  değerlerimiz  ve  düşünce  üretimimiz  yok  edilmek  istenmiştir.  Bundaki  amaç;  Bizi  köleleşmeye  doğru  hızla  sürüklemek  ve  millet  olarak aramızdaki  iletişim bağını  zayıflatmak,  insanlıktan  uzak  bir  toplum  haline  getirmektir.  Ayrıca, Türkçe`nin  korunması, Türk kültürünün  sahip  olduğu  insani  duygu  ve  kavramların  yaşatılması   açısından da  önemlidir.  Türk Milletinin  üretebilen,  düşünebilen  özgür  yarınları,   ancak  Türkçe`nin  yaşatılması   sayesinde   ortaya  çıkabilir. Vatan, Millet, Din, Bayrak inancımızı  çalmak isteyenler,  Dilimizi  de    talan  etmek  istiyorlar. Çünkü  Dil  birliği;  Milletçe  yaşamanın  ilk  şartıdır. `` dedi.
Karaman  Oğlu Mehmet  Beyden örnekler veren Duran, "Millet olarak  birlikte  yaşamanın   ilk  şartı  olan  dil  birliğinin  sağlanmasının  gerekliliğine   inanıyordu.  Bu  birliği   gerçekleştirmek  için  Toroslar  üzerinde  yaşayan,  bütün  Türkmen  boylarını  çevresinde  toplayarak  bir  ordu  oluşturmuştu  ve 13 Mayıs 1277`de  ise  bir  ferman  yayınlamıştı;  ``Bu günden sonra  divanda,  dergahta,  bergahta, mecliste,  meydanda   Türkçe`den  başka  bir  dil  kullanılmayacaktır`` diyerek  siyasi  ve  askeri   bir zafer  değil,  aynı  zamanda  kültürel  bir zafer  kazanmıştır`` şeklinde konuştu.
`Mustafa Kemal Atatürk , `Türk  Milletinin  Dili  Türkçe`dir. Milli  his  ile  Dil  arasındaki  bağ  çok  kuvvetlidir. Türk Dili,  Türk Milleti  için  kutsal  bir hazinedir.  Türk Dili, Türk Milletinin  kalbidir, zihnidir` dediğini hatırlatan Duran, "Bir  arada  yaşayan  insanların,  bir devlet  kurabilmeleri için,  birtakım  bağlar ile  birbirine  bağlanmış  olmaları  gerekir.  Aksi taktirde,  bu insan  topluluğu  bir  devlet  kuramaz,  olsa, olsa  bir sürü oluştururlar.  Tarihte  ve  günümüzde  bir devlet  kuramamış,  Sürü  halinde  kalmış  insan  toplulukları  her  zaman olmuştur.  Bir insan  topluluğunun  sürü olmaktan  çıkıp,  bir devlet  kurabilmesi için,  bu topluluğu  oluşturan  insanların  birbirlerine  birtakım  bağlar ile  bağlanmış  olması  gerekir.  Ancak millet  niteliğine  sahip  insan  toplulukları,  devletlerine  sahip  çıkabilirler.`` dedi.
Ülkücü  gençliği,  milli  birlik  ve  beraberliğin gelecekteki  teminatı olduğunu öne süren Duran, "Bağımsızlıktan  mahrum  bir  millet  ne kadar  zengin  ve  müreffeh  olursa  olsun, medeni  insanlık  karşısında  uşaklık  mevkisinden,  daha   yüksek  muameleye  hak  kazanamaz.  Çeşitli  politikaları  gereği  bu  düşünceye  ters  olarak  hareket  edenler AB  veya  ABD`ye  uşaklık  etmeyi  marifet  sananlar   Milletimize  bunun  hesabını  er  veya   geç  mutlaka   vereceklerdir" diyerek sözlerine son verdi.