Tarih: 19.12.2013 00:00
MHP Milletvekili TÜBİTAK bütçesini değerlendirdi
MHP Milletvekili Bulut: "Ülkemiz yabancı servislerin, çetelerin at koşturduğu arenaya döndü"
MHP Balıkesir Milletvekili A. Duran Bulut, kısa adı TÜBİTAK olan Türkiye Bilimsel ve Teknolojik araştırma Kurumu ile Kısa adı TÜBA olan Türkiye Bilimler Akademisi Başkanlığının 2014 bütçeleri üzerinde konuştu.
"Hükümet TÜBA`ya müdahale ederek bir Kanun Hükmünde Kararname ile bilim kurulunun yapısını değiştirdi. 150 kişilik bilim kurulu 300 kişiye çıkarıldı. Üçte birini YÖK atayacak, Üçte birini TÜBİTAK atayacak, geri kalan üçte birini de bilim adamları kendi aralarında seçecekler" diyerek konuşmasına başlayan Bulut, şunları kaydetti: "YÖK ve TÜBİTAK Hükümetin kontrolüne girmiş kurumlardır. Dolayısıyla, doğrudan doğruya bilim kurulunu Hükümetin emrine vermiş olmakla TÜBA`nın bilimsel özerkliği de yok edilmiş olmaktadır. Bu sebepledir ki 2011 yılında yapılan bu uygulama sonucu; TÜBA`nın 69 üyesi istifa etti. Avrupa Ulusal Bilimler Akademileri Federasyonu Cumhurbaşkanımıza yapılan işin bilime hakaret olduğunu ifade eden mektup yazdı ve biz Avrupa`da, uyguladığımız bilim politikamız sebebiyle protesto edildik. TÜBİTAK Bilim alanında devletimizin ve milletimizin gurur duyduğu kurumların başındaydı. Ancak bugün bu kurum bu niteliğinden uzaklaştırılmıştır. Siyasi etkinin izlerini TÜBİTAK yönetiminde görmek mümkündür. Daha önce TÜBİTAK`ın 14 üyeli yönetiminin 10`unu Başbakan tarafından atanması sağlanmıştı. Atamaların isabetini anlamanız açısından bir örnek vermek istiyorum. TÜBİTAK internet sitesinde bir özgeçmiş var. Bu özgeçmişte Bilim adına bir şeyler bulmak mümkün değil. Bilim Kurulu Üyesi olan bu kişi girişimcilik özelliğini belirtmektedir, hem de lise yıllarındaki faaliyetleriyle. Perşembe pazarındaki bir firma da işe başlamış ve şirketi bir dünya markası haline getirmiş. Kimya Fakültesi mezunu olan bu kişinin bilimsel faaliyetlerle değil, girişimcilik faaliyetleriyle bilinen bir kurumda görevlendirilmesi gerekirdi. TÜBA`ya, TÜBİTAK`tan ve YÖK`ten atanan kişilere bakıyoruz; 19 kişinin tek bir uluslararası makalesi yok. YÖK`ün atadığı kişilerden 20 tanesi akademik yayınlarda hiç aktif olamamış. Öte yandan atamalarda da adeta alay eder gibi bir pervasız durum sergileniyor. Eski YÖK Başkanı TÜBİTAK listesinden, Eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı YÖK Listesinden TÜBA`ya atanıyor. Öte yandan asosiye üyesi olan iki isim, üye oldukları yere yeniden atanıyor. AKP Türkiye`de AK`laştırdığı kurumlar gibi bilimi de Ak`laştırıyor. Ak`laştırdı da ne oldu? İyiye mi gitti? başarı mı elde etti? Uluslararası itibarımızı mı yükseltti? Türkiye Bilim ve Teknoloji de olması gereken yer de değildir. Bunun sebebi AKP iktidarının çarpık eğitim politikaları, TÜBA ve TÜBİTAK gibi kurumları diğer kurumlara yaptığı gibi ele geçirme çabalarıdır. Ehil, Liyakatli, bilimsel birikimi, kariyer ve eserleri olan kadrolar yerine yandaş gayretlerin neticesidir. Kripto uzmanı üç TÜBİTAK görevlisi, Çanakkale Gelibolu yolu üzerinde 14 Temmuz 2004`te şaibeli bir kaza sonucu hayatlarını kaybettiler. TÜBİTAK`ta ulusal güvenlikle ilgili stratejik bir görev yapan gizli görevli bir yüzbaşı ve iki mühendis Türkiye`nin güvenliği ile ilgili gizli şifreler üzerinde çalışan bu görevliler yeni geliştirilen askeri bir cihazı denemek için Çanakkale`ye gitmişlerdi. Kazayı köylüler savcılığa bildirmişler ancak savcıdan önce birileri gelip aracın içinden bir şeyler alıp kaybolmuşlar. Tıpkı uçak tanıtım sistemlerinin millileştirilmesi, ABD güdümlü elektronik sistemlerin kontrol dışı bırakılması çalışmalarını yürüten 3 ASELSAN`da çalışanının intihar süsü verilen cinayetleri gibi. Bu kişiler 6 ay gibi kısa bir sürede, uçak tanıma sisteminin hâkimiyetini Türkiye lehine çevirmeyi başardığı gibi. ABD`nin uydu sinyalleri ile savaş araçlarını saf dışı bırakma sistemini çökertmişlerdi. Ülkemiz yabancı servislerin, çetelerin at koşturduğu arenaya döndü. Bu cinayetlerin katilleri kim. Hablemitoğlu`nu, Uğur Mumcu`yu kim ve kimler öldürdü? Büyük devlet neden çözemiyorsunuz bunları."
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —