MİSYA A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı C. Ömer Görener, ?Midye sektörü, devlet tarafından çok iyi denetlenmelidir? dedi.
2012 yılında aile dostları olan ?Küçükçolak? ailesi ile yarı yarıya ortak şekilde kurdukları şirketle midye işine girdiklerini belirten Görener, şunları söyledi:
?Önce şunu vurgulamak isterim ki midye üretimi çok zor bir iş. Marmara ilçesi sınırları içinde, Avşa Adası´nın batıya bakan kısmında, ?Koyun Adası´ denilen bölgede bir midye çiftliğimiz var. Marmara Adası´nda, iskelenin karşısında bulunan tesisimizde ise midyelerin arındırma işlemini yapıyoruz. Midyelerimizi halatlarda üretiyoruz. Üretim sırasında kesinlikle herhangi bir yem vermiyoruz. Tamamıyla denizin doğal ortamında, planktonlardan beslenerek büyüyorlar. Ama büyümeleri ve olgunlaşmaları için aynı piliçte olduğu gibi belirli bir süre gerekiyor. Bir midyenin 6 santimlik boya gelmesi için 14-15 aylık bir süre gerekiyor.
Büyüyen bu midyeleri, 10´ar kiloluk file çoraplar içinde bölgemizdeki midye dolma satıcılarına ulaştırıyoruz.?
YILDA 700-800 TONLUK ÜRETİM
MİSYA Şirketi olarak ?Koyun Adası´ bölgesindeki çiftliklerinin yıllık üretim kapasitesinin yılda bin-1500 ton arasında olduğuna işaret eden Görener, şunları söyledi:
?Ancak bu kapasiteye kurulduğumuz günden beri ulaşamadık. Hâlen yılda 700-800 tonluk üretim gerçekleştiriyoruz. Türkiye´de, yılda yaklaşık 50 bin ton midye çıkıyor. Ancak bunların sadece bin tonu yasa ve yönetmeliklere uygun üretiliyor. Kalanı ise tümüyle kaçak yollardan, dalgıçlar tarafından çıkarılıyor. Sektörde ne yazı ki denetim hemen hemen hiç yok. Kaçak yollardan çıkarılan bu midyelerin nakilleri de yine kaçak ve faturasın oluyor. Bu durumdan devletin müthiş bir vergi gelir kaybı var. Hatta devletten çiftliklerinin yıllık kapasitelerini 500 ton olarak gösterip göstermelik şekilde izin alırken, kaçak yollardan midye elde eden çakma kuruluşlar bile bulunuyor.?
SIRA İHRACATA GELİYOR
Temiz yerlerde üretilen midyenin denize hiçbir zararı olmadığına dikkati çeken Görener, ?Midye, kirli ortamlarda çok daha çabuk büyür. Ancak bunların insan sağlığına zararı büyüktür. Temiz ortamda, sadece planktonlardan beslenen midyelerin ortamında ise deniz daha temiz ve berrak olur? dedi.
Şirketlerinde 20 kişiden oluşan bir personel bulunduğunu, bu işi layıkıyla yapma çabası içinde olduklarını belirten Görener, şöyle konuştu:
?Midye sektörü çok ciddi bir şekilde ele alınmalıdır. Biz, bu işi, hakkını vererek yapmak için çaba harcıyoruz. Üretimimizden temizleme ve arındırma işlemlerine kadar her çalışmamız, uluslararası standartlara uygun gerçekleşiyor. Yetkili makamlar, numunelerimizden örnekler alarak inceliyorlar. Son dönemlerde, midye çiftlikleri konusunda bölgemizde bir hareketlilik var. Kısa sürede kâr sağlanmayacak bir sektörde çalışıyoruz. Biz, şirketimizi 2012 yılında kurduk. 5 yıl üst üste zarar ettik. Bu arada 6 milyon lirayı denize gömdük. Geçen yıl gelir-giderimiz kafa kayayaydı. Ancak yedinci yılımızda, bu yıl ilk kez kâr bekliyoruz. Şu anda ihracatımız yok. Ancak önümüzdeki dönemlerde, İspanya ve İtalya gibi balık tüketiminin çok fazla olduğu ülkeleri midye ihracatını da hedefliyoruz.?
Haber : Önder Balıkçı