Erdek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, `Mutlu Aile Başarılı Çocuk` konulu seminere ev sahipliği yaptı.
Seminerin verildiği salonun tamamen dolması, semineri veren İletişim Uzmanı Canten Kaya`yı çok sevindirdi.
İlki, 20 Mart Salı günü saat 14.00`te ikincisi saat 19.30`da Erdek Öğretmenevi Konferans Salonundaki seminere konuşmacı olarak eğitimci - yazar İletişim Uzmanı Canten Kaya katıldı.
Gündüz, Öğretmenevi Konferans Salonunda öğretmenlerle bir araya gelen Canten Kaya, aynı günün akşamı ise okul yöneticileri, öğretmenleri ile velilerimize "Mutlu Aile, Başarılı Çocuk" konulu bir konferans verdi. Gündüz gerçekleşen konferansın sonunda öğretmenlerin yoğun ilgisiyle karşılaşan Canten Kaya, yayımladığı kitapları imzaladı.
Çocuklar üzerinde anne ve babanın tartışması kavga etmesi ne gibi olumsuz psikolojik davranışlara yol açar? Çocuğun zihinsel gelişiminde veya psikolojik gelişiminde anne ve babanın tartışmaları olumsuz bir etkide bulunur mu? Gibi soruları cevaplayan İletişim Uzmanı Canten Kaya, dozunu kaçırmadan tartışmak, hayatın gerçeklerinden biridir elbette
Fakat çocuğun anne ve babasının kavgasına tanık olması, psikolojisi açısından birçok soruna neden olabileceğini anlattı.
Ailede eşler arasındaki kavga, sürtüşme ve iletişimsizliğin çocukların ruh yapısını bozduğunu ifade eden kişisel gelişim uzmanı Canten Kaya, ailelerin çocuk eğitimi konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini savundu.
Canten Kaya, mutlu yaşamın sırları, aile içi iletişim ve bireyler arası iletişim konularında bilgiler verdi. Eşler olarak anne ve babadan alınan kalıplarla evlenildiğini belirten Canten Kaya, çiftlerin birbirlerini olduğu gibi kabul etmelerinin mutluluk getireceğini ifade etti.
Evlilik öncesi eşlerin birbirlerini iyi tanımalarının ilk şart olduğunu vurgulan eğitimci yazar Kaya, evli çiftlerin kendilerine göre tabuları olduğunu ve her iki tarafın da anlayış ve hoşgörü içinde olmaları durumunda sorunları aşabileceklerini söyledi.
Ailede eşler arasındaki kavga, sürtüşme ve iletişimsizliğin çocukların ruh yapısını bozduğunu, bu sebeple eşler arasındaki diyaloğun çok önemli olduğunun altını çizen Kaya, gelişen teknoloji, özellikle bilgisayar ve internetin aile içi iletişimi zayıflattığını, yüz yüze iletişimi geri plana ittiği içinde çocuklarda özgüven eksikliğine yol açtığını dile getirdi. Kaya, "Aileyi kaybettiğimiz zaman çocuklarımızı zaten kaybetmiş oluruz. Başarılı çocuk, bilinçli bir ailede yetişir. Çoğu zaman haklılığı ararken, mutluluğu kaybedebiliriz." dedi.
İşte! seminerden satırbaşları
Evlilik; paylaşmak, saygı, hoşgörü, özveri, anlayış demektir. Evliliklerden en çok çocuklarımız etkilenir, çünkü çocukları çok iyi bir gözlemcidir. İşte onun için aileler mutlu olmak zorundadır. Elbette ki beraber yaşamak kolay değil ama kurallar değil, ilişkiler önemlidir. Önemli olmak haklı olmak değil mutlu olmaktır. Kadınla erkeğin hayattan beklentileri de aynıdır.
Yapılan araştırmalarda, kadınlar paylaşım odaklı, erkekler sonuç odaklı çıktılar. Günlük konuştukları kelime sayısı kadın: 24 bin, erkek 12 bindir. Evde, kadın konuşmak ve dinlenilmek isterken, erkek ise, gazete okuyarak, TV izleyerek günün yorgunluğunu atmak ister. Kadınların % 98`i erkeklerden sözlü yakınlık istiyor.
Hz. Muhammed`in; `kişi hanımının yüzüne baktığı zaman, hanımı da onun yüzüne sevgiyle bakarsa, Allah her ikisine de rahmet nazarıyla bakar. Erkek, hanımının ellerini avucuna alınca oda kocasının ellerini tutarsa, günahları parmaklarının aralarından dökülür, gider` hadisi en sevdiğim hadisler arasındadır.
Anne babalar gurur duyacakları, onlarla övünebilecekleri başarılı çocuklar istiyorlar. Yetenekleri doğrultusunda başarı bekleyelim.
Acaba neye yeteneği var? Sayısal- sözel-dil-sanatsal-spor gibi
Türkiye`de görüştüğüm 72 bin üniversite öğrencisinin okuduğu bölümden memnun olmadığını gördüm.
Hani bir deve ile yavru deve hikayesi var
"Yavru deve, uzun süredir kafasını kurcalayan soruları birbiri ardına annesi deveye sormaya başladı:
"Bizim neden üç tırnaklı ayaklarımız var, anne?"
Anne deve yavrusuna şöyle yanıt verdi:
"Çünkü çölde ayaklarımız daha geniş bir alana bassınlar ve böylelikle kuma gömülmesinler diye" dedi.
Yavru deve bir soru daha sordu:
"Peki bizim kirpiklerimiz neden çok uzun?"
Anne deve, yavrusunun bu sorusunu da sabırla yanıtladı:
"Çölde kum fırtınaları olduğunda gözlerimize kum taneleri kaçmasın diye bizim kirpiklerimiz böyle çok uzundur" dedi.
Yavru devenin merakı bitmemişti. Bir soru daha sordu:
"Neden bizim sırtımızda hörgüçler vardır, anne?"
Anne deve yavrusunun bu sorusunu da sabırla yanıtladı:
"Çölde günlerce yürümemiz gerektiğinde içecek su bulamayabiliriz... Hörgüçlerimize bu nedenle su doldururuz ve çöldeki uzun yolculuklarımızda bu sudan yararlarınız."
Yavru deve annesinin yanıtlarını büyük bir dikkatle dinledikten sora, son bir soru daha sordu:
"Peki o halde biz neden Hayvanat Bahçesi`ndeyiz?..." hikayesin de olduğu gibi, `Yetenekleri dışındaki, çocuklarımızın başka bölümlerde ne işi var?` diyerek seminer sona erdi.
K. Deniz Şekerci