,
Bugün, 1 Temmuz 2025 Salı

Ölmez ağaç, zeytin ağacı

Ölmez ağaç, zeytin ağacı

Ilık iklimlerde toprağa sımsıkı kök salan, Allah’ın yeryüzüne en güzel hediyesidir, zeytin ağacı!

Ilık iklimlerde toprağa sımsıkı kök salan, Allah’ın yeryüzüne en güzel hediyesidir, zeytin ağacı!

İlk önce nerede, ne zaman çıktığı bilinmemekte birlikte birçok kadim bilgide adının geçtiği görülür. 39 bin yıllık zeytin yaprağı fosilleri Kuzey Afrika’daki sahra bölgesinde gerçekleştirilen arkeolojik araştırmalarda ortaya çıkmıştır. Daha sonraki çalışmalarda, Milat’tan Önce 12 bin yılına ait zeytin ağacı bulgularına rastlandı. Başka kaynaklarda Milat’tan Önce 4000 yılı gösterilmiş. Bu da demektir ki, zeytin ağacı, çok eski zamanlardan gelen, tarihi, yaşayan bir ağaçtır. Yok olmamış, yaşamaya ve şifa vermeye devam ediyor olması üzerine adına “ÖLMEZ AĞAÇ” denilmiştir. Kesilip, sökülüp, yakılıp yok edilmediği sürece yaşamaya, insanlığa hizmet etmeye devam edecektir. Bir çeşit, dünyanın gelecek kuşaklarına, çocuklarıma geçmişten gelen bir mirastır.

Efsaneye göre, “Nuh’un Gemisi”nden uçurduğu beyaz güvercinin gagasında zeytin yaprağıyla dönmesi üzerine Nuh Peygamber, “Büyük Tufan”ın bittiğini, karanın göründüğünü ilân etmiştir.

“Zeytin dalı”, zaferin, aklın, barışın simgesi kabul edilmiş, krallar, kraliçeler başlarına zeytin yaprağından koçlar takınmışlar, küs ve düşman olanlar, barışmak için birbirlerine zeytin dalı göndermişler, bunun adı “zeytin dalı uzatmak” olmuş. Zeytin dalı, “barışalım, barış yapalım” anlamına gelmiştir.

Kur’an-ı Kerim’de zeytin kelimesi, 4 surede 6 kez geçer.(Tim, Nur, En’am, Nahl sureleri)

“Tin Suresi”, “İncire ve zeytine ant olsun” diye başlar.

İncil’de, Mısırlılar’ın tanrılarında ve Yunan mitolojisinde zeytin ve yapraklarının adı geçiyor. Bugünlere ulaşmayı başaran heykellerin başlarında zeytin yaprağı olan taçlar göze çarpar.

Bir zeytin ağacının ömrü ortalama 300 ile 600 yıl arasındadır. En yaşlı zeytin ağaçlarından biri, Girit Adası’nda, “Vouves Köyü”nde, 400 yaşında olmasına rağmen meyve vermektedir. Zeytin ağacı, yeşil yaprağını kışın da dökmez. Uzun yaşayan, Millat’tan Önce’ki zamanlardan gelen zeytin ağacına “Ölmez Ağaç” denilmesinin bir başka nedenidir.

Ülkemizdeki en yaşlı zeytin ağacının Manisa Kırkağaç’ta bulunduğunu biliyor musunuz? 2013 yılında tescillenen bu ağaç, 1659 yaşındadır.

Zeytin ve zeytinyağı, tam bir şifa kaynağıdır. İçinde birçok minerali, vitamini barındırdığı için en kaliteli doğal besinler arasına girmiştir. Anne sütündeki oleik asit, zeytinyağında bol miktarda bulunduğu için anne sütüne benzer ve çok yararlıdır.

İnsan vücudunda hücre yenilenmesine olumlu katkılar sağlar. Bağışıklık sistemini güçlendirir, sindirimi besler, kalp-damar sağlığını korur, cildi güzelleştirir. Zeytinyağı yapılırken çıkan posası, sabun yapımında kullanılır. Budanma sırasında çıkan dalları ve kuruyan zeytin ağacının odunu, kışın sobalarda hızlı yanan bir yakıta dönüşür. Hiçbir parçası doğayı kirletmeden, insanlığın yararı için kullanılır.

Kadim zeytin ağacı olan yerlerde kıtlık ve parasızlık görülmez. Toplaması, budaması, yağı, yapımı, satışı, salamurası, sabun yapımı, kolonyası derken birçok sektörde insanlara geçim, iş kaynağı olmuştur.

Zeytin ağacı, bulunduğu bölgeye uğurunu, bereketini getirir. Yetişmesi ve ilk meyve vermesi 7-8 yıl sürmektedir.

Atam, ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, büyük öngörüsü olan deha, yaşamının son döneminde, 1939 yılında, zeytin ağacının korunması, desteklenmesi, Türk çiftçisinin korunması için 3573 sayılı kanunu ve “Zeytin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkındaki Yasa”yı çıkarmıştır.

Cumhuriyetin ilk yıllarında, halkın bilincini yükseltmek ve zeytin verimini artırmak için İtalya’ya bir grup genç insanı gönderip, zeytincilik üzerine eğitim almalarını sağlamıştır. Bu gençler, köylerde eğitimler vererek, çiftçiyi zeytincilik konusunda bilinçlendirirler. Köylüler, ilk önce tepki gösteriler, ağaçlarına işlem yaptırmak istemezler. Jandarma eşliğinde girilir, zeytinliklere. Yapılan işlemlerden sonra verimin arttığını gören çiftçiler, bu kez ilk sırayı alabilmek için uğraş verirler.

Görevli bu memurlara “Zeytin Fen Memuru” deniliyordu. Zeytinle ilgili çiftçilere mali ve eğitim desteğiyle zeytin ağacı sayısı ve verimi artırıldı.

Atamızın son günlerinde gerçekleştirdiği isabetli işler ve kararlarıyla Türkiye, en çok zeytin ve zeytinyağı üreten ülkeler arasına girmiştir.

1937 yılında, İzmir Bornova’da ilk “Zeytincilik İstasyonu” kurulur. Sonra diğerleri izler, bunu.

1954 yılında Marmarabirlik, 1987 yılında TARİŞ ve zeytin yetiştiren kentlerde zeytincilik kooperatifleri kurulur.

Atamızın başlattığı zeytini koruma ve ıslah etme seferberliği ile bunca yıllık doğa birikimi emek heba edilemez, korunur, geliştirilir, geçim kaynağı durumuna getirilir.

Çok uzun zamanlardan miras kalan kadim, ölmez zeytin ağaçlarını gelecek kuşaklara ulaştırmak, bizlerin ve devletin görevidir. Bunun için, Meclis’ten geçirilmek istenen “Torba Yasa”da, zeytinlik ve verimli tarım arazileri yok edilmeye çalışılıyor. Yakında, Meclis’te oylanacak bu yasaya “DUR” demek gerekir. Bizim oylarımızla seçilen milletvekillerimizin doğayı, ormanları korumak asil görevleridir. Onlardan, konuya duyarlı olmalarını beklemek, zeytinliklerimizin korunmasını istemek en doğal hakkımızdır.

Bizlerin ve özellikle gelecek kuşakların güzel bir dünyada yaşaması için daha çok çevreci proje, bitmiş iş görmek istiyorum.

Doğanın, denizin, havanın korunması için daha çok çalışma ve iş görmek istiyorum.

BİR AĞACIN BİLE KESİLMEMESİ İÇİN YAZLIK EVİNİ KIZAKLAR ÜZERİNDE KAYDIRIP, TAŞIYAN BÜYÜK ATAMIN HASSASİYETİNİ ARTIK GÜNÜMÜZDE DE GÖRMEK İSTİYORUM.

“YAŞ KESEN, BAŞ KESER” ATASÖZÜNÜ HATIRLATMAK İSTİYORUM.

GÜZEL BİR ÜLKEDE YAŞAMAK VE BUNU GELECEK KUŞAKLARA BIRAKMA UMUDUYLA…



Anahtar Kelimeler: Ölmez zeytin ağacı
  • Salı 32.9 ° / 15.9 ° Güneşli
  • Çarşamba 30.4 ° / 13.1 ° Güneşli
  • Perşembe 31.4 ° / 13.2 ° Güneşli