Tarih: 23.04.2020 10:45

Onlara Gerçekten Haksızlık Ettik...

Facebook Twitter Linked-in

Günümüzde bazı meslekler vardır ki, toplumun göz bebeğidir...
Polis ve jandarma teşkilatları gibi...
Güvenlik güçleri gerçekten çok özel görevler yapıyorlar...
Dağlarda teröristlerle, şehirlerde suçlularla uğraşıyorlar?
Bunları yaparken, şehitte düşüyorlar gazide oluyorlar?
Günümüzde bazı mesleklerde vardır ki, gerçekten çok önemli hizmetler verirler...
Ama, varlıklarından kimsenin haberi yoktur!...
Sağlık çalışanlarımız gibi...
Onların kıymeti, koronavirüsü (COVİD-19) salgını sonrası çok iyi anlaşıldı?
Adeta, COVİD-19 ile mücadelenin sembolü oldular?
Öyle ki?
Doktorundan hemşiresine, sağlık memurundan hizmetlisine kadar tüm sağlık çalışanları, canlarını hiçe sayarak, hastalarıyla uğraştılar...
Onlar iyileşince sevindiler ölünce ağladılar...
Bu süreçte, sadece kendilerini değil, ailelerini de ihmal ettiler...
COVİD-19´u yakınlarına bulaştırmamak için haftalardır evlerine gitmediler?
Hala da gitmiyorlar?
Ya hastanede yatıyorlar veya otellerde...
Buna rağmen, (COVİD-19) tanısı konulup yaşamlarını yitiren doktor, hemşire ve sağlık görevlilerin sayıları, azımsanmayacak kadar fazla?
Onların her birinin yaşam öyküleri de, başka...
Bu virüs yüzünden hayatını kaybeden, Aile Hekimi Yavuz Kalaycı´nın, "Kızlarım küçük, sahip çıkarsınız değil mi?? yazılı son mesajı, hiç unutulur mu?
Ya, hastanede çalışırken COVİD-19´a yakalanan Hemşire Ayten Tahtalı´nın, yoğun bakımda yatarken cep telefonu görüntüsüyle el salladığı annesine söylediği, "Annecim seni çok seviyorum. Sizi çok özledim" sözleri...
Tabii ki, unutulmayacak?
Unutulmamalı da...
Peki...
Salgına yakalanan hastaları kurtarmak için canla başla çalışan ve yaşamlarını yitiren sağlık çalışanları için biz neler yaptık?
Maaşlarını, biraz olsun iyileştirdik?
Şağlık çalışanlarına şiddet uygulayanlara verilen cezaları artırarak, bu ayıptan kurtardık...
Kendilerini motive etmek için her akşam saat 21.00´de, evimizden dakikalarca alkışladık?
Bunların yanı sıra...
Öğretmenlere ´öğretmenevi´, askerlere ´orduevi´, polislere ´polisevi´ yaptırırken, onları benzer haklardan mahrum ettik?
İhmal ettikleri çocukları ve eşleriyle, yarıyıl veya yaz tatillerinde kamp yapabilecekleri tesislerin kurulmasına izin vermedik?
Telefon görüşmeleri ve şehir için toplu ulaşım hizmetlerinden indirimli yararlanmalarına, müsaade etmedik?
Bana göre onlara, gerçekten haksızlık ettik?




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —