Balıkesir İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Mehmet Burak Öztop, 8-14 Nisan Dünya Kalp Sağlığı Haftası nedeni ile yazılı bir açıklama yaptı.
Kalp sağlığının önemine dikkat çeken Op. D. Öztop, yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: ?Dünyada eğitim ve gelir düzeyinin yükselmesi, beslenme alışkanlıklarının değişmesi, bulaşıcı hastalıkların kontrolünün sağlanması beklenen yaşam süresinin artmasına neden olmuştur. Yaşam süresinin uzamasına bağlı olarak bulaşıcı olmayan kronik hastalıkların görülme sıklığında artış meydana gelmektedir. Yaşlı nüfusun günümüzde giderek arttığı toplumumuzda, çocukluk çağı hastalıklarından ziyade, yaşlı nüfusta görülen bulaşıcı olmayan kronik hastalıklar daha çok görülmektedir. Tüm bu nedenlerden dolayı kalbi korumaya dikkat çekmek için her yıl 8-14 Nisan Dünya Kalp Sağlığı Haftası olarak kutlanmaktadır. Ülkemizde ölüm nedeni istatistiklerine göre 2014 yılındaki ölümlerin % 40,3 ´ü dolaşım sistemi hastalıkları nedeni ile gerçekleşti. Dolaşım sistemi hastalıkları kaynaklı ölümlerin ise, % 39,6 ´sı iskemik kalp hastalığından (kalp kasının çeşitli nedenlere bağlı olarak beslenememesi), % 24,7 ?si ise serebro-vasküler hastalıktan (beyni besleyen damarlarda tıkanma veya sorunların oluşması) meydana geldi. Kadınlarda risk düzeyi erken yaşlarda daha düşük iken, yaşın ilerlemesi ile risk artmakta ve hastalıktan kadınlar ve erkekler eşit olarak etkilenmektedir. Kardiyovasküler risk faktörleri; yaş ve cinsiyet, birinci derece akrabalarda erken yaşta kardiyovasküler hastalık öyküsü, sigara kullanımı, hareketsiz yaşam, stres, aşırı kilo, hipertansiyon, yüksek kolesterol ve diyabettir. Davranışsal risk faktörleri yani; sağlıksız beslenme, yetersiz fiziksel aktivite, tütün kullanımı ve alkol kullanımı koroner kalp hastalığının %80´inden sorumludur. Kardiyovasküler hastalıkların çoğu risk faktörleriyle mücadele edilerek engellenebilir. Risk faktörlerinin kontrolü ile kalp ve damar hastalığı görülme sıklığının yarıya indirilebileceği bildirilmektedir. Sağlıksız beslenme ve yetersiz fiziksel aktivite etkisiyle bireylerde kan basıncında yükselme, kan şekeri yüksekliği, kan lipidlerinde yükselme, fazla kilo veya obezite görülür. Sosyal ekonomik faktörler ve kültürel değişiklikler (küreselleşme, şehirleşme) toplumun yaşlanması, stres, kardiyovasküler hastalıkların diğer belirleyicileridir. 30 yaş üstü her birey için kardiyovasküler riskin hesaplanması ve varsa davranışsal risk faktörlerine uygun müdahaleler ile kalp krizi, inme, kalp yetmezliği ve diğer komplikasyonların gelişmesini önleyebilecek tedbirlerin alınması önerilir. Sağlıklı kalmak, kalp ve damar hastalığına yakalanma riskinden uzak durmak için; Sağlıklı beslenelim, düzenli fiziksel aktivite yapalım, tütün ve tütün ürünleri kullanmayalım, alkol kullanmayalım, kardiyovasküler riskimizi, kilolu veya obez olup olmadığımızı, kan basıncımızı, kan şekerimizi ve kan lipidlerimizi öğrenelim ve hekim tavsiyelerine uyalım.?
Haber Merkezi