Kardiyoloji Uzmanı Doktor Selim Panç, oruç tutan kalp hastalarına hayat kurtaran ipuçları verdi.
Ramazan Ayı´nın gelmesi ile beraber özellikle oruç tutmak isteyen bazı kalp hastalarının risk taşıdığını belirten Kardiyoloji Uzmanı Doktor Selim Panç, uyarılarda bulundu.
Panç, yaptığı açıklamada şunları kaydetti: ?Günümüzde erken teşhis ve tedavi imkanlarının artmasından dolayı sağlıklı kalp hastalarının sayısı da artmıştır. Hastalarımız her sene Ramazan ayında oruç tutup tutamayacaklarını sormaktadırlar. Oruç tutmanın kalp damar sisteminde pıhtılaşmayı azalttığı gösterilmiştir. Ayrıca iyi kolestrol olarak bilinen HDL´yi arttırdığı bilinmektedir. Yine kroner kalp hastalığı için risk kabul edilen homosistein düzeyi de düşmektedir. Bütün bunlardan orucun koroner arter hastalığından koruduğu sonucu çıkarılabilir. Tedavi edilmemiş kalp hastaları için oruç riskli olabilir. Kalp yetmezliği hastaları ilaç kullansalar bile oruç tutamaz. Riskli kalp kapak hastalıkları olanla, bir yıl içinde kalp krizi geçirenler, kalp kapak protezi olanlar, bir yıl içersinde stent takılmış olanlar, kontrolsüz ritim bozukluğu olanlar, kalp pili ve ICD takılı olanlar, kontrolsüz yüksek tansiyonu olanlar oruç tutmamalıdır. Bu grupta ki hastaların oruç tutmaları yüksek risk içerir. Kalp hastalarında, oruçluyken aşırı tuz ve sıvı kaybı olduğundan, tansiyon değişikliğine neden olarak hastanın durumunu kötüleştirebilir. Yine bu hastalarda iftarda hızlı ve bol yemekten mide bağırsak sisteminde kan dolaşımı arttırır. Buda ilave kalbin yükünün % 20 arması demektir. Yinede oruç tutmak isteyen kalp hastaları mutlaka kontrolden geçmelidirler ve sağlıkları uygunsa oruç tutmalıdırlar. Oruç tutan hastalar doktorlarıyla görüşerek ilaç dozlarını ayarlamalıdırlar. Sabah aldıkları dozları sahurda akşam dozlarını iftarda alabilirler. Günde 3 defa kullandıkları ilaçları varsa doktorlarıyla görüşüp günde 2 defa kullanabilirler. Sıcak yaz aylarında tuz ve sıvı kaybından dolayı tansiyonda düşme görülebilir. Bundan dolayı günlük tansiyon takibi yapılmalı, gerektiğinde doz ayarlamasına gidilmelidir. Aslında kalp hastalarına önerdiğimiz beslenme alışkanlıklarına devam etmelidirler. Bunlarda - Az tuzlu - Sakatatlardan, yağlı etler, katı yağlar, yüksek kalorili börek ve tatlılardan uzak durulmalıdır. İftarda yemeklerimizi yavaş yemeliyiz. Orucumuzu hafif aperatif olarak çay, ekmek, peynir, zeytin veya çorba ile açıp daha sonrasında aşırı yağlı olmayan, sulu yemekler, kızartmalardan uzak ana yemeklerle devam etmeliyiz. Tatlı olarak sütlaç muhallebi gibi hafif tatlılar tercih etmeliyiz. Şerbetli tatlılardan uzak durmalıyız. Tatlımızı ve meyvemizi ana yemekten en az 2 saat sonra tüketmeliyiz. Sahurda da kahvaltı gibi süt, yumurta, peynir ve sebzeli yemekleri tercih etmeliyiz. İftarla sahur arasında gıdalarımızı azar azar alarak tüketmeliyiz, su tüketimine önem vermeli en az 2 litre su tüketmeliyiz.?
Haber Merkezi