Tarih: 16.03.2017 17:59

Öymen, Olcayto ve Güneş, Bandırma´daydı

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı(TGC) Turgay Olcayto, CHP eski genel başkanı ve gazeteci- yazar Altan Öymen, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, Bandırma Gazeteciler Cemiyeti´nin düzenlediği ?Türk siyaseti ve basın etiği ? isimli panelde Bandırmalılar ile buluştu.            

Moderatörlüğünü, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Balıkesir Temsilcisi, gazeteci-yazar Önder Balıkçı´nın üstlendiği panelde, 16 Nisan´da yapılacak Anayasa referandumu, basın özgürlüğü ve Türk siyaseti geceye damga vurdu. Paneli, Bandırma Belediye Başkan Yardımcısı Ozan Onur, Erdek Belediye Başkanı Hüseyin Sarı, Bandırma´nın eski belediye başkanı Sedat Pekel, CHP Bandırma İlçe Başkanı Atilla Atakay ve CHP Erdek İlçe Başkanı Metin Uysal da izledi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreter Sibel Güneş, ?mesleki örgütlenme ve TGC? konusunda katılımcılara bilgi verdi. Sözlerine, 4 bine yakın gazetecinin imzaladığı hak ve sorumluluk bildirgesinden bahsederek başlayan Güneş, bildiri maddelerini katılımcılar ile paylaştı. Güneş, şu değerlendirmede bulundu:
?Gazetecilik temas ve mesafe mesleğidir. Gazeteciliğin kullanışlı bir meslek olduğunu düşünen birçok siyasetçi var. Gazetecinin kamu yararına çalıştığını düşünen siyasetçi çok az. Gazetecinin sorumluluğu halka karşıdır. Biz haber alma hakkı için habercilik görevimizi düzgün yapmak zorundayız. İktidarların 2-3 yıl süren balayı dönemi oluyor.3 yılın sonunda bu şirinlik döneminden çıktıktan sonra, falan gazeteci hakkımda yazı yazmış gibi iş sevimsizleşmeye başlıyor. 148 gazeteci tutuklu. 2016 yılında 839 gazeteciliğe dava açıldı. 189 gazeteci sözlü ve fiziksel saldırıya uğradı. 157 yayın organı kapatıldı. 30 bin gazetecinin 10 bin işsiz kaldı. Demek ki, her üç gazeteciden biri işsiz.?
GÖRECELİ DÖNEM HARİÇ TÜRKİYE´DE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ HİÇ OLMADI.
Gazetecilik mesleği ve özgürlükler konusuna değinen Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, 1946 yılında yaşanan Tan gazetesi matbaasının yakılma olayını anlatırken, ?Basın özgürlüğü konusunda Türkiye olarak 151´inci sıradaydık. Bu yıl daha da düşeceği konusunda bilgiler alıyoruz. Askeri vesayet biter, siyasi vesayet başlar. Mesleğimizin, 2002´den beri de siyasi vesayet altında olduğunu düşünüyorum.?dedi. Günümüz koşullarının basın özgürlüğü konusunda çok daha ağır koşullar içerdiğinin altını çizen Olcayto, ? Basının macerası bitmiyor. Sonuçta bu döneme geldik. Tayyip Bey geldiğinde büyük umut vardı. ?Yetmez ama evet´çiler vardı. Şimdi onlardan bir kısmı cezaevinde. Karşı çıkanların çoğu, Cumhurbaşkanının, ´Ya taraf olacaksınız, ya da bertaraf olacaksınız.´ sözü doğrultusunda bertaraf oldu. İnsanlara iş verilmiyor. Binlerce insan basın sektöründe işsiz en önemlisi de içerideki gazetecilerin durumu. Ergenekon´dan ölenler oldu içeride. Bugün aynı şeyler devam ediyor. Cumhuriyetin yazarları cezaevinde dördüncü ayı devirdi. Savcı halen suç arıyor. Herhalde iddianameyi hazırlayamadı. Arkadaşlarımızın da avukatları AİHM´e başvurdular. Gazeteciler, tutuksuz yargılanmalı. Eskiden de gazeteciler ancak, mahkeme kararı tecelli ederse tutuklanırlardı.?dedi.
?GAZETE SAHİPLERİNE DE BASKI YAPILIYOR?
CHP eski genel başkanı ve gazeteci-yazar Altan Öymen, Türk siyasi tarihini anlatarak, basın özgürlükleri konusu hakkında tarihsel örnekler verdi. Öymen, ?Eskiden gazetecilere dava açarlardı. Hapse girmeleri cezanın kesinleşmesinden sonra olurdu. Baştan tutuklayıp iddianamenin hazırlanması gibi bir durum yoktu. Gazetecinin yazdığı ortadadır. Delilleri karartma imkânı zaten yoktur. Kaçabilir mi? Kaçsa da çabuk yakalanır. Zaten tanınıyor. Yurt dışı ise öyle bir şey varsa pasaportuna bakın, kaçırtmayın. Geçmişte olmayan şeyler ortaya çıktı. Gazete sahiplerine de baskı yapılıyor, 4-5 milyarlık vergi cezaları uygulanıyor. Gazetecileri önce tutuklayıp, suçun araması daha sonradan yapılır duruma geldi.
Sabah televizyonları açtığınızda birden anons edilmeden başbakan, cumhurbaşkanı ya da bakanları karşımızda görüyoruz ve bir bombardımana maruz kalıyoruz. Bu açıklamaları bazen naklen 21 televizyon kanalı canlı veriyor. Böyle bir yayın sisteminin uygulandığı bir başka demokratik ülke var mı dünyada? Hiç haber vermeden yayın kesilecek ve iktidar siyasetçisi konuştukça, konuşacak. Bu bile ülkemizdeki basın özgürlüğünün nerelerde olduğunu gösteriyor. Bu bizim özgürlüğümüz değil aynı zamanda halkın haber alma özgürlüğü. Basın özgürlüğü demokratik sistemin olmazsa olmasıdır. Bir de OHAL var. Referanduma gidiyoruz. Bu düzen kalsın mı, düzelsin mi? Bu düzenin böyle gitmesi halinde Türkiye´nin demokratiğim deme hakkı git gide azalacak. Böyle bir düzen yok dünyada.?dedi.
Anayasa referandumunu ?Tünelden sonraki son çıkış olarak görmeyelim, uçuruma giden yoldan son dönüş olarak düşünelim? diye değerlendiren Öymen, referandumda maddelerin ayrılarak oylanması gerektiğini sözlerine ekledi.
Panelin ardından Altan Öymen´e, ?Bandırma Vapuru? maketini Bandırma Belediye Başkan Yardımcısı Ozan Onur, Turgay Olcayto´ya, Bandırma eski belediye başkanı Sedat Pekel, Sibel Güneş´e Erdek Belediye Başkanı Hüseyin Sarı ve Önder Balıkçı´ya ise CHP Bandırma İlçe Başkanı Atilla Atakay verdi.
Haber : Önder Balıkçı




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —