Tarih: 25.07.2015 16:20

Özgür gazeteciliğin adresi yerel medyadır

Facebook Twitter Linked-in

Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti (BGC) Başkanı Ramazan Demir, Türk basınında sansürün kaldırılışının 107. Yılı nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı.
Sansürün kaldınlışının üzerinden 107 yıl geçmesine rağmen sansürün bugünde konuşulmaya devam ettiğini hatırlatan Demir, basın özgürlüğünün gerçek anlamıyla yaşama geçirilemediğini kaydetti.
Dünyanın en zor ve sorumluluğu en büyük mesleklerinden birinin de gazetecilik olduğuna vurgu yapan Ramazan Demir, ülke ve toplumsal çıkarlar ile kişi hak ve özgürlükleri konusunda gazetecilerin, herkesten daha çok duyarlı olmasının önemine değindi.
Gazetecilerin düşüncelerini özgürce ifade edebilme adına 24 Temmuz´un bir dönüm noktası olduğunu hatırlatan Demir, demokrasinin tüm kurul ve kurallarıyla işletilebilmesi için basın ve ifade özgürlüğünün önündeki tüm engellerin kaldırılmasını beklediklerini söyledi.
Demir, "Halkın haber alma hakkı önünde hiçbir engelleme yoksa, medya organları ve gazeteciler yaptıkları haberler nedeniyle baskı veya cezaya maruz kalmıyorsa, gazeteciler, fikirlerini özgürce söyleyip, yazabiliyorsa o ülkede basın özgürdür."
ŞANTAJCILARA PRİM VERMEYİN
Basının büyük bir güç olduğuna vurgu yapan Demir, bu gücün yerinde ve toplum yararına kullanılmasının zorunluğuna işaret etti. Ülke ve toplum çıkarlarının da bunu gerektirdiğini söyledi.
Demir, gerçek ve özgür basının, yasa ve yönetmeliklerle değil, kamuoyunun iyiyle kötüyü, güzelle çirkini ayırt etmesiyle ortaya çıkabileceğine işaret ederek şöyle dedi:
?Yaygın veya yerel medyada ifade özgürlüğü sınırlarını aşan, kişi ve kurumları hedef almanın yanısıra ülke çıkarlarını zedeleyici yayınlarıyla özgürlükleri istismar edenler vardır.
Bu bizi üzmekte, mesleğimizin geleceği adına kaygıya düşürmektedir.
Gazetecilik sanatı, kişi ve kurumlara hakaret etme, küçük düşürme mesleği olmadığını hatırlatmak isteriz.
Basının gücünü, kendi şahsi çıkar ve amaçları doğrultusunda kullanan gazete ve gazetecilere prim vermeyin.
İyiyle kötüyü, güzelle çirkini ayırt edin. Bunu yaptığınızda temiz basın, temiz toplum hayali kendiliğinden gerçeğe dönüşecektir. Gerçek gazete ve gazetecilerin sesi daha bir gür çıkacak, halkın sesi. gözü, kulağı olacaktır."
"Gerçek anlamda ve özgür gazeteciliği yerel medya yapıyor" diyen Demir, halkımıza yaşadıkları kentin gazetelerini okuma, televizyonlarını izleme ve radyolarını dinleme, internet medyasını takip etme çağrısında bulundu.
24 Temmuz´un hikayesi..
2. Meşrutiyet´in ilan edilmesinin ardından Osmanlı Matbuat Cemiyeti adıyla örgütlenen gazeteciler, 1876´dan kalma sansür kararnamesini uygulamama kararı aldı. Buna göre; sansür memurlarına yayından önce gazeteler kontrol ettirilmeyecekti.
Meşrutiyetin ilan edildiği günün gecesinde İkdam gazetesinin sahibi Ahmet Cevdet ile Sabah Gazetesi sahibi Mihran Efendiler, gazete provalarını görmek için gelen sansür memurlarını aynı sözlerle geri çevirdiler: ?Gazeteler hürdür, sansür yasaktır.?
25 Temmuz 1908 sabahı dağıtılan gazeteler farklıydı artık. Uzun yılların ardından ilk kez sansür memurlarının değil gazetecilerin tercihlerine göre basılmışlardı.
Özgürce yayımlanan gazetelere halkın ilgisi de büyük oldu. Bazı gazeteler satışlarını 2 binlerden 5 binler düzeyine çıkardı. Fiyatı 10 kuruş olan İkdam karaborsada yarım liraya kadar alıcı bulabildi. Bir ay içinde 200 yeni gazete için yayın hakkı alındı.
24 Temmuz bir anlamda gerçek gazeteciliğin patlama yaptığı gündü.
Bu nedenle 24 Temmuz, Cumhuriyet Dönemi´nde Türk basınından sansürün kaldırılması ve basın bayramı olarak ilan edildi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —