Pandemide hoşgörü dönemi bitti!...

COVİD-19 ile mücadelede, alınan önlemler kadar toplumsal duyarlılıkta çok önemli...

Salgın konusunda ne kadar tedbir alırsanız alın hiç fark etmez, vatandaş bunları uygulamadıktan sonra sonuç alamazsınız...

Gelin, Pandeminin başladığı mart ayına gidelim...

O dönemde tehlike çok güzel anlatıldı...

Yaşama geçirilen tedbirlere, mutlaka uyulması istendi?

Başarılı da olundu?

Öyle ki...

Dünya ülkeleri bu konuda, Türkiye´yi örnek gösterdi...

Ne zaman ki,  Haziran ayında, kontrollü sosyal yaşam adı altında, bazı yasaklar rafa kaldırıldı, -bence biraz erken davranıldı- iş kontrolden çıktı...

Bu süreci,  salgının bittiği şeklinde algılayanlar, maske takmadan, temizliğe dikkat etmeden, fiziksel mesafeyi korumadan, ertelenen düğünlerini yaptılar, akraba ziyaretine gittiler, tatilin keyfini çıkardılar...

Anlayacağınız, pandemiyi yok saydılar...

Yapılan uyarıları dikkate almayan bu kişilere, yeterince ceza yazılmayıp, tepki gösterilmeyince, korkulan oldu?

Resmi rakamlara göre, günlük test sayısı 110 bini, vaka sayısı bin 600´ü   aştı...

Ölenlerin sayısı da 56´ya yükseldi?

Düşünebiliyor musunuz?

Siz, zorunlu olmadıktan sonra sokağa adımınızı atmıyorsunuz, çıkarsanız da, iki maske takıyorsunuz, sosyal mesafeye dikkat edip, ellerinizi dezenfekte ediyorsunuz, kendini bilmez bir kişi, size virüs bulaştırıyor?

Ve ölüyorsunuz...

Bu olacak iş değil...

Bursa´da, yaşanan tehlikenin farkında olan duyarlı vatandaşlar ve yöneticiler, maske takmayan, kurallara uymayan kişilere karşı artık, eskisi kadar hoşgörülü davranmıyor...

İnegöl İlçe Emniyet Müdürü´nün, maske takmayan dört meslektaşına para cezası yazması, örnek bir uygulamaydı?

Görükle´de, maske takmadığı için güvenlik görevlisi ile tartışan kadına, bir başka kadının, "O görevliler, bayan olduğun için sana kibar davranıyorlar. Maskeni tak, yoksa seni parçalarım" diyerek çıkışması, önemliydi...

Halk otobüsü sürücüsünün,  tüm uyarılarına rağmen maske takmayan yolcuyu, kontrol yapan polislere teslim etmesi de, alkışlanacak bir davranıştı?

Olması gereken de bu değil miydi?

Keşke bu duyarlılığı, daha önceden gösterip, 7 bine yakın kişinin ölmesini önleseydik?

Ne güzel olurdu değil mi?