Uluslararası bir üne sahip olup, ülkemizin yanı sıra dünyanın birçok ülkesinde de sergiler açıp, önemli ödüllerin sahibi olan Çobanlı, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nin, 2019’u “Zehra Çobanlı Yılı” ilan etmesinden mutluluk ve onur duyduğunu belirtti.
İlkokul öğretmeni Sevim Özkan ile birlikte daha sonraki yıllarda resim derslerine giren Ali Dülger’in, üzerinde büyük emeği olduğuna işaret eden Çobanlı, eski Bandırma anıları arasında “Ufuk Gazetesi”nin ilkokullar arasında düzenlediği şiir okuma yarışmasında birinci olmasını ve daha sonraki yıllarda, Cinçukuru sahasındaki 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı töreninde öğrenci olarak katılmalarını unutamıyor.
Bandırma’yı şu anda “gri” bir kent olarak niteleyen Çobanlı, şunları söyledi:
“Bandırma’nın daha çok renge, daha çok çiçeğe ihtiyacı var. Örneğin halen geçmişin izlerini taşıyan bir müzemiz yok. Oysa bu müzeler, kentin belleğidir. Atatürk heykellerinin çokluğu sevindirici. Üniversitemiz var. Üniversiteler, şehir hayatına çok şeyler katar. Yalnız öğretim değil, eğitim de verirler, aynı zamanda. Bandırma’nın bir şehir tiyatrosu, şehir orkestrası olmalı. Bandırma olarak sanayimiz güçlü ama kültür ve sanata daha çok önem vermeliyiz. Çünkü kültür ve sanat bir kenti besleyen en önemli unsurlardır.”
Yaşamını Eskişehir’de sürdüren Çobanlı, haziran ayı içinde, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ile birlikte bir seramik müzesi açacaklarını sözlerine ekledi.
Haber : Önder Balıkçı