Tarih: 16.05.2018 13:45

Ramazan öncesi oruç ve kalp hastalıkları uyarısı!

Facebook Twitter Linked-in

Sağlığımız açısından da yararlıdır. Fakat kavurucu yaz sıcaklarının başlaması ile beraber uzun saatler aç kalınacak olması dikkatli olmamızı gerektirmektedir. Oruç tutmayı düşünen hastaların mutlaka doktorlarına danışmaları gerekir.
Oruç tutan insanlar da, kanda ki pıhtılaşma olaylarının azaldığı, iyi kolestrol dediğimiz HDL arttığı, kötü kolestrol olan LDL´nin azaldığı, kalp hastalıkları için risk faktörü olan homosisteinin düşük seyrettiği gözlenmiştir. Bu durumda oruç tutmanın kalp hastalıklarından korunduğunu ve ilerlemesini önlediğini söyleyebiliriz.
Hangi hastalar oruç tutamaz? Son bir yıl içerisinde kalp krizi geçirenler. Son bir yıl içerisinde kalp ameliyatı geçirmiş olanlar. Kontrolsüz hipertansiyonu olanlar. Çoklu ilaç kullanan kalp yetmezliği, kalp kapak rahatsızlığı ve ritm bozukluğu olanlar. Kalp kapak protezi takılmış ve inme riskine karşı kan sulandırıcı ilaç kullananlar. İlaç kullanmasına rağmen kalp hastalığı şikayetleri devam edenler. Son bir yıl içerisinde stent takılmış ve ikili kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalar tutamaz.
Hangi hastalar oruç tutabilir? Öncelikle doktorunun onayını alması şartıyla , kronik koroner arter hastalığı olup stabil seyreden, kan sulandırıcı olarak sadece aspirin kullanan, şikayetleri olmayan, oruç tutulma saatleri ilaç kullanımını bozmayacak olanlar, tansiyon hastası olup tansiyonu dengeli seyreden hastalar oruç tutabilir.
İftar´da ve Sahur´da beslenmemiz nasıl olmalı? İftar?da 15 - 16 saatlik bir açlık sonucunda aşırı bir yemek yeme isteği olacaktır. Bu bilinçle kalbimizi zorlayacak hızlı ve çok yemekten kaçınmalıyız. Hızlı ve çok yemek tüketmek kalbin yükünü % 20 arttır. Ayrıca yağlı, kızartma, hamur ağırlıklı yemekleri tercih etmemeliyiz. Aşırı miktarda yağlı, kalorisi yüksek yemeklerden kaçınmalıyız. İftarı çorba, peynir, makarna, komposto, kahvaltı türü ile açabiliriz. Mutlaka hamur işlerinden vazgeçilemiyorsa bol sebzeli fırında hazırlanmış yemekler tercih edilmeli, nohut, mercimek, fasulye gibi kuru bakliyatlar sindirimi zor olduğu için az tüketilmelidir. Et ürünlerini de haşlama veya ızgara olarak tercih etmeliyiz.
Şerbetli tatlılardan uzak durulmalıdır. İftar ve sahur arasında aralıklı olarak en az 2 litre su tüketilmelidir. Tansiyon ölçümleri de ihmal edilmemelidir. İftardan 2 saat sonra hafif tempolu yürüyüş yapılabilir. Sahurda, gün boyunca tok tutacak, kan şekerinin düzenli seyretmesini sağlayacak kahvaltı ağırlıklı, sebze, protein içeren yumurta, süt, yoğurt, peynir, sebze ve meyve ağırlıklı beslenme tercih edilmelidir. Zeytin ölçülü tüketilmeli (tuz oranı yüksek olduğundan) 6 adeti geçmemelidir. Salam sosis sucuk gibi yağlı gıdalar tüketilmemelidir. Bol sıvı alınmalıdır.
Haber Merkezi




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —