Erdek Ticaret Odası (ETO) Başkanı F. Özlem Sarı, Ankara’da düzenlenen 8. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası`nda konuştu.
Türkiye ekonomisinin adeta röntgeni çekildiği Şurada konuşan Erdek Ticaret Odası (ETO) Başkanı Sarı, Balıkesir`in temel sorun ve çözüm önerilerine ilişkin görüşlerini Balıkesir Oda ve Borsaları adına Başbakan ve Bakanların huzurunda dile getirdi.
İşte! ETO Başkanı F. Özlem Sarı’nın konuşmasından önemli notlar:
“Türkiye genelinde turizm, hayvancılık ve tarım en çok payı alan bölgesi olan Marmara bölgesinde bulunan ilimiz, mevcut tarihi doku, zengin flora, paha biçilmez yeraltı kaynakları ve zengin oksijen deposu olma özellikleri, düzenlenen kanun ve yönetmeliklerde göz önüne alınıp kalkınması adına desteklenmelidir. Güney Marmara ve Körfez Bölgesi olarak sahip olduğumuz tarihi doku ve bireysel turizmin her geçen gün önem kazandığı göz önüne alındığında güneyden ve egeden farklı bir turizmin ön plana çıkması, aynı zamanda zeytincilik, beyaz et ‘’tavuk, yumurta ve balık’’, kırmızı et ve süt üretiminde, Türkiye ‘deki en büyük üreticisidir.”
Sarı: “Güney Marmara 8 yıl önce Turizm Bölgesi ilan edildi”
Balıkesir ilinin “Marmara güneyi, adalar ve turizm gelişim bölgesi” adı ile 27.02.2007’de Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararı ile Turizm Bölgesi ilan edildiğini hatırlatan ETO Başkanı Sarı, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca Şubat 2015’de Balıkesir ve Çanakkale illerini kapsayan 1/100.000‘lik çevre düzeni planı yapılmış ve bu plan gereği ne yazık ki Güney Marmara da yer alan Erdek körfezine bakan bölüm ilk hali ile 50 milyon M2 olacak şekilde ve daha sonra bölge halkı, kurum ve kuruluşlarca yapılan itirazlar gereği yine Mart 2015’de Türkiye‘nin en büyük kimyasal sanayi bölgesi 10 milyon M2 olarak onaylanmıştır.” bilgisi verdi.
Marmara Bölgesi, Marmara Denizi ve Akdeniz’deki bütün canlıların yaşam platosu olan Erdek körfezinin tehdit altında olduğunu öne süren Sarı, “Bunun yanında kırsal kesimde hayvancılık ve tarım için ayrılan bölgede gerekli donatıların sağlanmaması, bölgenin ticari olarak gelişim ve kalkınması adına önem taşıyan geçim kaynakları turizm, tarım ve hayvancılık için büyük önem taşımaktadır. Bölgede yaşayan halk, resmi kurum ve kuruluşlardan hiçbir şekilde fikir alınmadan düzenlenmesi gelecek yıllardaki bölge kalkınmasına zarar vermekte ve geriye dönüşü olmayan büyük sorunlara yol açacağı düşünülerek revizyon yapılması gerekmektedir. Bölgede ki tespitli tarihi yapıların yenileme ve kazı çalışmaları ile hayata dönmesine yeni bir turizm hareketi yaratacaktır. Bu durum bölgede turizm sezonunu uzatmakla kalmayacak, ülkemiz adına kazanç artacak ve alınan pay büyüyecektir. Ancak yenilenme ve kazı maliyetleri çok yüksek olup, ne bina sahipleri ne de yerel yönetimler bu maliyeti karşılayamamaktadır. Avrupa Birliği Hibe Fonları, benzeri desteklerle birlikte Turizm Bakanlığı’nın konuya önem vermesi gerekmektedir. Bu konuya bağlı olarak aynı zamanda, Balıkesir ilinin kışlık nüfusa göre milli gelirden aldığı pay turizm bölgesi olması nedeni ile yaz aylarında da aynı kalitede hizmet edebilmesi için yeterli değildir. Bu konu büyükşehirlerin olduğu kadar ilçe belediyelerinde sorunudur.
Türkiye genelinde 6360 sayılı Büyükşehir Kanunu ile büyük şehir olan illerimizden bir kısmı tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadır. Köylerimizin mahalle olması sonucu üretimin azalarak yok olması ile karşı karşıya kalmakta aynı zamanda statü değişikliği gereği İzmir’‘in Alsancak veya İstanbul ‘un Nişantaşı’ndan hukuken yasalar karşısında bir farkı kalmamaktadır. Bölgemizdeki önemli sektörlerden olan hayvancılık ve hayvansal gıdalar da ki KDV oranlarının Türkiye genelinde yeniden düzenlenmesi temel gıda kavramının içine alınacak ürünlerin gözden geçirilip üreticinin gelişmesi ve yatırım olanaklarının arttırılması adına kesin çözüm olacaktır. Diğer bir konu bölgede öne çıkan ve önemli gelir kaynaklarından biri olan zeytin ve zeytinyağı sektörü, son yıllarda yapılan dikimlerle 200 milyona ulaşan ağacı sayısı, önümüzdeki yıllarda zeytinyağı üretimini 190 bin tondan 600 bin tona yükseltmesi beklenmektedir. Sonuç olarak artan üretimin tüketilmesini sağlamak, zeytinyağının lezzetli bir ürün olması dışında insan sağlığı açısından önemi dünyaca kanıtlanmış olmasına rağmen gerekli üretimin iç ve dış piyasada yerini bulması adına hayati önem taşımaktadır. Ülkemizdeki kullanımı dünyaya oranla çok düşük olan zeytinyağı tüketiminin artması için görsel ve yazılı medyada kamu spotu yoluyla belirtilerek olumlu etkiler yaratması sadece bölge adına değil ilgili Bakanlığımızca da toplum sağlığı ve genel bütçeye katkısı açısından büyük önem taşımaktadır. Sonuç olarak, Balıkesir genelinde tarım, hayvancılık ve turizm sektörleri ile öne çıkan bir ildir. Yeraltı ve yerüstü zenginlikleri ile donatılmış bölgede yaşayanlar olarak ticari manada kendimizi şanslı kabul ettiğimiz ve aynı zamanda her hangi bir çaba sarf etmeden geçim kaynaklarımızın önümüze sunulması ayrıcalığı kalkınmamız adına yeterli değildir. Sadece ve sadece devlet desteklerinin doğru ve yerinde sektör uyumlu, yapılacak yatırım olanaklarının bölge durumu ile doğru orantıda uygulanacak gelişim planlarının bu konular göz önüne alınıp uygulanması ile gelişerek büyümesinde önünü açacaktır.” diyerek konuşmasını noktaladı.