Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi

Sarı, BANSİAD’da Marmara Denizi’nin sorunlarını anlattı

Sarı, BANSİAD’da Marmara Denizi’nin sorunlarını anlattı

Bandırma Sanayici ve İş İnsanları Derneği(BANSİAD), haziran ayı aylık toplantısında Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı’yı konuk etti.

Bandırma Sanayici ve İş İnsanları Derneği(BANSİAD), haziran ayı aylık toplantısında Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı’yı konuk etti.
Toplantının açış konuşmasını BANSİAD Başkanı Funda Dedeoğlu yaptı. Dedeoğlu, dünyada 3 milyarı aşan insanların, iklim değişikliğinde etkilendiğini, ekosistemlerin bozulduğunu belirterek, dernek olarak bu konuya büyük önem verdiklerini vurguladı.
SARI KÜRSÜDE
Ardından kürsüye gelen Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, “Deniz, iklim, Marmara” konusunda sunum yaptı.
Marmara Denizi’nde, literatüre göre 3 bin tür bitki ve hayvan bulunduğunu vurgulayan Sarı, şunları söyledi:
“Sizler, denizi sadece balık olarak görüyorsunuz. Oysa olayı çok daha derin düşünmek gerekir. Yosun olarak da bilinen deniz çayırları, denizin akciğerleri gibidir. Süngerler ise denizi süzer. İklim değişikliklerinin ilk habercisi denizlerdir.
Deniz yüzey sıcaklığı ortalamaları yüksekse küresel ısınma artıyor demektir. Son 150 yılda, atmosfere verdiğimiz karbondioksit, büyük çevre sorunlarına yol açıyor. Denizler, tüm dünyada ısınıyor. Ancak son yıllarda dünyadaki denizler derece ısınırken, bizim denizlerimiz daha çok ısındı.  Marmara Denizi’ndeki ısınma 2,5 dereceyi buldu. Üzgünüm ama denizlerimizdeki sıcaklıklar daha da artacak ve hepimiz daha fazla olumsuz etkilenecek. İklim değişikliği, Marmara Denizi’nde müsilajı tetikledi. Bunun en önemli nedeni denize verilen kirli atıklardır. Bandırma ve Erdek, biyolojik arıtmalarını daha yeni yapıyor.Bugüne kadar yapılan fiziksel arıtma, asla arıtma değildir. 
Fiziksel arıtma, arıtmama demektir. Marmara Denizi’nin en önemli sorunlarını şöyle sıralayabiliriz: Kirlilik, Marmara Denizi’nin yapısı, iklim değişikliği ve denizdeki sıcaklık artışı.”
MARMARA’NIN NEFESİNİ KESTİK
Oksijen üreterek, denizlerin nefes almasını sağlayan deniz yosunlarını özellikle turizm bölgelerinin sahillerinde yok etmenin büyük hata olduğuna dikkati çeken Sarı, şu değerlendirmede bulundu:
“Deniz çayırları ne yazık ki 4,5 metreye kadar indi. Marmara Denizi tehdit altında. Müsilaj, denizde büyük tür kayıplarına yol açtı. Bu arada kirlilik nedeniyle Marmara Denizi’ne 15 farklı balık türü geldi. Habitat kayıpları arttı. Havzalar arası atık su transferi büyük artış kaydetti. Örneğin Ergene’nin atık suları Marmara’ya veriliyor. Plastikler, denizi öldürüyor. Sürdürülebilir vesürdürülemez balıkçılık Marmara Denizi için büyük olumsuzluk oluşturuyor. Ama Marmara Denizi için en büyük tehdit ve tehlike kirliliktir. Halen 25 milyon insanın yaşadığı Marmara Bölgesi’nin kirli atıkları Marmara Denizi’ne veriliyor. ‘Pusula’ denilen deniz anaları, geçen yıla göre 3 kat arttı. Oysa 2.000’li yılların başlarında, Marmara Denizi’nde bu deniz anaları hiç yoktu. Anlaşılıyor ki, gemilerin bagaj sularıyla geldi ama bu deniz anaları, Marmara Denizi’ni kirlilik nedeniyle çok sevdi. Meydan bu deniz analarına kaldı. Şimdi yeni, başka türler de Marmara Denizi’ne gelecek.”
MARMARA’NIN EKOSİSTEMİNİ İYİLEŞTİRMEK ZORUNDAYIZ
Bozulan ekosistem nedeniyle Marmara’da balıkçılığın da sürdürülemez duruma geldiğine işaret eden Prof. Dr. Mustafa Sarı, şunları aktardı:
“Daha önceki yıllarda, Marmara Denizi’nde yılda 80 bin ton balık avlanırdı. Müsilajdan sonra 14 bin tona düştü. Şimdi ise 24 bin tona yükseldi. Önceden önceki yıllarda, Marmara’da, 56 türün bulunduğu istatistiklerde yer alıyor. Şimdi, günümüzde 24 bin ton avlanan balıklara bakarsak, bunun 13 bin tonunu hamsi, 3 bin tonunu ise palamut oluşturuyor. Büyük balıklar kalmadı. Ancak geçen yıl, bilinçsizce avlanan palamut ile bu balığın stoğunu harcadık. Sanıyorum, gelecek yıllarda palamut pek çıkmayacak. Son dönemde, Marmara Denizi’nde en fazla 4 yaşında palamut avlanıyor. Oysa Yunanistan’da 7, İtalya’da ise 9 yaşında palamut yakalanabiliyor.”
MÜSİLAJ EYLEM PLANINA UYULMUYOR
Müsilaj sonrasında, devletin Marmara Denizi’nde 22 eylem planı uygulanması kararı alınmasına karşın bu planın iyi gitmediğinin altını çizen Sarı, “Bandırma ve Erdek’in biyolojik arıtmaları bir an önce tamamlanmalı. Deniz ölürse her şey ölür. 20 milyon yıldır dünyada bulunan PİNA’lar artık yok oldu. PİNA’lar, artık yalnız Marmara Denizi’nde ve Erdek Körfezi’nde kaldı. Oysa Pina’lar, eğer korunurlarsa 50 yıl yaşayabiliyor ve boyları 150 santimetreye kadar çıkabiliyor. Özellikle de kıyıdan 60 metre kadar uzakta, deniz çayırları arasında yaşıyorlar. Saatte 6 litre suyu filtre ederek berraklaştırıyor. Marmara Denizi’nde, 2019’da yoğun şekilde görülen müsilajdan etkilenen Pina’lar, biraz zarar görse de son iki yıldır kendini toparladı. Şimdi ölen Pina’ların yanında yavru Pina’ların çıktığını görüyoruz. Halen Erdek Körfezi’nde, 100 metre karelik alanda 60 Pina belirledik ki, Dünya Koruma Birliği verilerine göre bu çok olumlu bir gelişmedir. Yani Erdek Körfezi, çok zengin Pina yataklarına sahiptir. Pina’ların, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler direktiflerinin yanı sıra yasalarla da korunması gerektiği belirtilse de Pina’ları asıl koruması gerekenler biz insanlarız. Unutmayalım ki Marmara Denizi’nin umudu Pina, Pina’nın umudu ise Marmara Denizi’dir.”
Sarı, 22 Haziran 2023’te, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nde, Pina konusunda bir toplantı yapılacağını sözlerine ekledi.
Haber: ÖNDER BALIKÇI



  • Cumartesi 22.1 ° / 9.9 ° Güneşli
  • Pazar 15.6 ° / 9.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 14.7 ° / 10.1 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı