Bir Atatürkçü yazarın daha gazetesiyle ilişkisi kesildi. Vatan Gazetesi, 10 yıllık yazarı Mustafa Mutlu`yu kapının önüne koydu. Böylece Mutlu da, "medya-siyaset-ticaret" üçgeninin yeni kurbanı oldu.
Bandırma damadı Mustafa Mutlu ile yıllardır tanışır, birbirimizi sever ve sayarız. Bandırma ve yöresiyle ilgili kaleme almak istediği kritik bir yazı olduğunda hemen beni arayarak, ya bilgi alır, ya da araştırılmasını rica eder. Ben de onu, herhangi önemli bir konu olduğunda mutlaka ararım. Aramızda saygı ve güvene dayalı çok iyi bir dostluk vardır.
Sevgili Mustafa Mutlu ile son olarak yüz yüze, Bandırma Belediyesi`nin geçtiğimiz haziran ayında düzenlediği Kuşcenneti Kültür ve Turizm Festivali sırasında görüşme olanağı bulduk. Festivaldeki bir panele konuşmacı olarak katılan Mutlu, öğleden sonraki panele dek sabahtan yarım gün büromdaydı. Hem, Vatan Gazetesi`ne, ertesi günkü yazısını hazırlayarak yazdırdı, hem de sohbet etme olanağı bulduk. Gazete yönetiminden gelen bir baskıdan söz ederken, "Bana, yazılarımda dönüş yapmamı, hükümeti eleştirmememi söylüyorlar, Önder. Ben, eğer inandıklarımı yazamazsam, aynaya nasıl bakarım? Onlara hep şunu söylüyorum. Ben, inandıklarımı yazmayı sürdürüyorum. Bundan vazgeçmem. Eğer, benden kurtulmak istiyorsanız, beni kovarsınız" demişti. Nitekim de öyle oldu. Vatan Gazetesi, Mutlu ile yollarını ayırdı.
Mustafa, Vatan`dan ayrılışı konusunda kendisiyle görüşen bir yayın organı temsilcisine şöyle yaptı:
"Mesleğime ihanet ettiğim için değil, dik durduğum için kovuldum."
Mutlu ile birlikte medyamızdaki olağanüstü durum sürüyor. Atatürkçü, vatansever yazarlar, gazeteciler ya cezaevlerinde çürüyor, ya da gazetelerinden koparılıyor.
Mustafa Mutlu, mesleğin yüz akı gazetecilerden biridir. Gazetecilikten gelmeyen, öncelikle ticari kazanç elde etmeyi amaçlayan ve bunun için siyasi iktidarla iyi geçinmeleri gerektiğini düşünen medya patronları, Mutlu`ya da kapılarını gösterdiler.
Mustafa Mutlu`yu iyi tanıyorum. Öyle kolay kolay pes etmez. İnandığı doğrular konusunda mücadelesini, kısa bir süre sonra başka bir gazetede, yine kimseye ödün vermeden, cesaretle sürdürecektir.
Türk basınının, Mustafa Mutlu gibi cesur ve Atatürkçü kalemlere her zamankinden fazla gereksinimi var.