Tanınmış hukukçu Fikret İlkiz:

Tanınmış hukukçu Fikret İlkiz:

?Basın özgürlüğü tüm özgürlüklerin omurgasıdır?

Ülkemizin tanınmış ve güvenilir hukukçuları arasında başlarda gelen Av. Fikret İlkiz, ?Türkiye´de hukuk ve yargı sisteminin durun kötü bile değil, çok kötü? dedi.
Cumhuriyet Gazetesi´nin eski Sorumlu Yazı İşleri Müdürü, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti´nin eski hukuk danışmanı olup, Erdek´e bağlı Tatlısu Mahallesi´ndeki yazlık evinde görüştüğümüz İlkiz, ülkemizdeki gazetecilerin de büyük siyasi baskı altında görev yapmaya çalıştıklarına dikkati çekti.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ TÜM ÖZGÜRLÜKLERİN OMURGASIDIR
Toplumun doğru ve gerçek habere ulaşma hakkı adına görev yapan gazetecilerin, her dönemde siyasi iktidarları hedefi durumunda bulunduklarına işaret eden İlkiz, şu değerlendirmede bulundu:
?Siyasi iktidarlar, gazetecileri ceza davaları, ceza tehditleri ve tutuklamalar yoluyla susturmaya çalışıyorlar. Her dönemde bu görülse de, gazeteciye baskılar, hiçbir zaman bugünkü kadar yaşanmadı. Siyasi baskılar sonucunda ülkemizde hem yargı, hem basın, hem de toplum kaybetti. Basına baskılar nedeniyle kör bir toplum yaratıldı. Haberin dolaşımı engelleniyor. Haberin dolaşımının engellenmesi, tüm toplumun doğru bilgiye ulaşmasının önündeki en önemli engeldir. Türkiye´nin bugün içinde bulunduğu ortamda en önemli sorunlarının başlarında adil yargılanmanın ihlali, uzun tutukluluk süreleri ve ifade özgürlüğünün, bir başka deyişle basın özgürlüğünün olmaması gelmektedir. Basın özgürlüğü ise tüm hak ve özgürlüklerin omurgasıdır. O olmazsa, diğer özgürlüklerden de söz edilemez. Gerçek demokrasilerde işini yapan bir gazetecinin bile hapsedilmesi kabul edilemez. Ceza kanununa göre, ceza davaları en son çaredir. Ceza kanunu, cezalandırma kanunu değildir. Gazeteciler için tutuklanmalar ise en son başvurulan bir yol olmalıdır. Ancak bugünkü siyasal iktidar, ne yazık ki ceza kanununu, gazetecilere baskı için kullanıyor.?
Bugün, tüm dünyada, en çok hak ihlali yapılması nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi´ne başvuruda bulunan ülke vatandaşları arasında birinci sırada Rusya, ikinci sırada Türkiye ve üçüncü sırada İtalya´nın geldiğine dikkati çeken Av. Fikret İlkiz, HSK´yı da, ?HSK kağıt üzerinde var ama işlevsiz? diye değerlendirdi.
Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçiminin, yürütme tarafından değil, tamamen bağımsız kişilerden seçilmesi gerektiğinin altını çizen İlkiz, HDP´nin kapatılması için dava açılmasını da doğru bulmadığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
?Türkiye, sağ veya sol tandanslı hangi parti olursa olsun, siyasi parti kapatmalardan artık vazgeçmek zorundadır. Demokrasilerde sorun, partilerin kapatılması yerine yine demokrasi içinde çare bulunmasıyla çözülmelidir. Bugün, Türkiye´nin neden siyasi partiler mezarlığı durumuna geldiğini öncelikle siyasiler düşünmelidir. Kapatılan bir partinin ardından, yine aynı çizgide başka isimle bir parti kuruluyor. Öyleyse neden partileri hâlâ kapatmaya çalışıyoruz??
HUKUK VE YARGININ GELECEĞİ KONUSUNDA UMUTLUYUM
Hukuk ve yargının bugünkü durumunun, kendisini gelecek için umutsuzluğa yöneltmediğinin altını çizen İlkiz, ?Bu durumdan ders ve deneyim çıkartıldığı takdirde gelecekte çok daha iyi bir hukuk ve yargı sisteminin kurulabileceği inancını taşıyorum. Tabii ki, geçmişteki hatalarla, cesaretle yüzleşmek koşuluyla?? dedi.
Haber : Önder Balıkçı