TARİHİ ESERİN HAZİN SONU

Kurtuluş Savaşı sırasında Bandırma'dan kaçan Yunan askeri her tarafı yakıp yıkmış geriye enkaz yığını kalmıştı.
Kendine gelen Bandırma şehri yeniden imar etmek için kolları sıvadı.
Şehirde yeniden yapılanma başladı. Bunlar arasında resmi binalardan bugün hepsi de tescilli tarihi binalardan olan; 1925 yılında tarihi iskele binası, 1927 yılında P.T.T Müdürlüğü binası (bugünkü karakol),1926 yılında Gar Binası (sinemanın yanında) ve 1928 yılında Pertevniyal Bandırma Hastane ile eski tekel binası ( bugünkü Kütüphane), 1930 yılında hükümet binası ve 1934 yılında yapılan veya hizmete giren Elektrik Santralı'nı sayabiliriz.
Bu eser niteliğinde yapılardan eski iskele binası, PTT binası (karakol), bugünkü kütüphane binası ve elektrik santralı restero edilerek Bandırma'ya, dolayısıyla topluma kazandırıldı.
Geriye sinemanın yanındaki eski Gar Binası'yla Pertevniyal Bandırma Hastanesi kaldı. Özgeçmişinde de yazdığı gibi bölge hastanesi konumunda olan hastane Gönen, Erdek, Susurluk ve çevresine hizmet vermiş yıllarca…
İşte önce bugünkü Pertevniyal Hastanesi'nin hazin halini yazayım istedim sonra diğerine sıra gelecek.
Çünkü bakar mısınız fotoğraflara; benim gibi başka görenlerin de içini sızlatan bu manzara herhalde sayın yetkililere bir şey söylemiyor olacak ki, işte hazin haliyle aylardan beri öylece duruyor.
HİKAYESİ KISACA ŞÖYLE:” Hastane inşaatına 1925 yılında başlanmış. Hayfadan Pertevniyal Vakfı adına gönderilen paranın 10.000 TL'lık kısmı zamanın Belediye Başkanı Kaşif Acar'ın girişimiyle hastane yapımı için ayrılmış ve belediye tarafından inşaata başlanmış. Hastane tamamlanarak 1928 yılında Pertevniyal Hastanesi adıyla hizmete açılmış. Hastanenin ilk başhekimi Atatürk'ün yakın arkadaşı Opr. Dr. Necati Bey'dir. Pertevniyal Bandırma Hastanesi” adıyla hizmete giren hastane, kısa zamanda bir bölge hastanesi konumuna gelmiş.
1931 yılında kalorifer sistemi yapılan hastane, Türkiye'nin 9. kalorifer hastanesi olma özelliğini kazanmış.
1956 yılına kadar Belediye bünyesinde hizmet veren hastane, bu tarihte Sağlık Bakanlığı'na devredilmiş.”
”Pertevniyal Bandırma Hastanesi” yazısı ve kenarındaki çini süslemeler bugün hâlâ yerinde duruyor.”(KAYNAK: ESKİ FOTOĞRAFLARDA BANDIRMA MART 1999)
Evet doğrudur, Belediye Başkanı Durgut Ergin'in önerisiyle hazırladığımız kitabın yazıldığı 1999 yılında hastane için özel olarak İznik'te yaptırılan çiniler o gün olduğu gibi bugün de yerinde duruyor ama bakın bakalım fotoğraflara çinilerden başka birşey kalmış mı?
1 yıl içinde birkaç defa yine bu satırlarda yazdığım yazıda sahipsiz kalan hastanenin çinko olukları ve kalorifer petekleri henüz çalınmamış ve talan edilmemişti.
Milli servete ne kadar önem verildiği ve nasıl sahip çıkıldığı işte bugünkü halinden belli olmuyor mu?
Yazıktır günahtır tam 90 yıl önce insanlığın hizmetine sokulduğu mili servet kentin nerdeyse tam ortasında harabe haline gelmiş öylece duruyor…
Ve öylece BAKILIYOR!