TGC Semineri Bandırmada Yapıldı

"64 gazeteci arkadaşımız hâlen cezaevinde bulunuyor. Gazeteciler cezaevlerine düşmelerine neden olan yasaların değişmesini istiyoruz ve bu konuda mücadele veriyoruz. Sadece konuşmakla kalıyor, bir türlü iyileştirme olmuyor. Sermaye-siyaset ilişkilerinin yoğunlaşmasına paralel şekilde medyada işsizlik büyük boyutlara ulaştı. Son olarak da, satılan TV-8 TV`nin, haber verilmeyeceği gerekçesiyle içi boşaltıldı. Tasarruf Mevduatı Düzenleme Fonu, ne yazık ki gazeteleri yönetiyor ve gazetecilik yapmaya çalışıyor. Aynı şekilde yerel basında da işsizlik arttı. Buna karşın umudumuzu yitirmiyoruz. Bu olumsuzlukları aşacağız."

PEKEL KÜRSÜDE

Bandırma Belediye Başkanı Sedat Pekel, basının, demokrasinin en önemli kurumlarının başlarında yer alıp, toplum adına denetim yapan bir güç olduğuna dikkati çekerken, "Basın, medya, toplumların doğruya ulaşmasında önemli bir etkendir" dedi. Pekel, bugün basınımızın, özgürce yazma olanağından yoksun olduğuna işaret ederken, "Bu dönemleri de geride bırakacağımıza inanıyorum" diye konuştu.

KAYMAKAM ALİ MANTI KONUŞUYOR

Bandırma Kaymakamı Ali Mantı da konuşmasında, ülkemizde yazılı kültüre önem verilmeyerek, bilgi kırıntılarından oluşan sözlü kültür bulunduğuna dikkati çekerken, şu değerlendirmede bulundu:

"Gazetecilik, an an, günü gününe tarihe not düşme, kayıt düşme mesleğidir. Toplumlarda her yanlış eleştirilmelidir. Eleştirinin olmadığı yerde gelişme de olmaz. Yerel medya da çok zor ve sıkıntılı bir durumdadır. Bu zorluklar içinde bulunan yerel medyayı takdir ediyorum."

BİRİNCİ OTURUM BAŞLIYOR

Açış konuşmalarının ardından, birinci oturuma geçildi. TGC Balıkesir Temsilcisi Önder Balıkçı`nın oturum başkanlığında gerçekleşen oturumun ilk konuşmacısı TGC Genel Sekreter Yardımcısı ve Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Niyazi Dalyancı`ydı. Dalyancı, "haber yazım tekniği" üzerinde düşüncelerini açıkladı. Dalyancı, "Haber yazmak, önemli bir seçimdir. Haberi, sözcüklere boğmamak gerekir. Haberin girişi iyi yapılmalıdır. Giriş basit ve vurucu olmalıdır. Haber, okurun kafasını karıştırmamalı, okurun kafasında soru işaretleri yaratmamalıdır." dedi.

TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, "gazetecilikte etik ilkeleri" konusunda yaptığı sunumda, basın özgürlüğünün öneminin altını çizdi. Güneş, hükümetin, gazeteciyi memur görme anlayışı içinde bulunduğunu öne sürerken, "Buna uymayan gazeteciyi cezalandırıp, haddini bildiriyorlar" diye konuştu. Güneş, günümüzde araştırmacı gazeteciliğin de önünün kesildiğini belirtti.

Oturumun son konuşmacısı Kerim Evren ise medyada yapılan dil yanlışlarını anlattı. Evren, gazetecilerin, haberlerini yazarken yanlarında mutlaka sözlük ve yazım kılavuzu bulundurmaları gerektiğine işaret etti.

İKİNCİ OTURUM

Balıkesir Yeni Haber Gazetesi imtiyaz sahibi Esen Balıbek`in başkanlığındaki ikinci oturumda ilk sunumu Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi İletişim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurçay Türkoğlu yaptı. Türkoğlu, "medya okur yazarlığı"nı anlattı.

Ardından TGC Yönetim Kurulu Üyesi ve CNNTÜRK muhabiri Göksel Göksu, "kadın ve medya" konulu sunumunu gerçekleştirdi. Göksu, son 7 yılda kadına şiddet olaylarının arttığına dikkati çekerken, Adalet Bakanlığı verilerine göre ülkemizde kadına uygulanan fiziksel şiddetin oranı % 39, fiziksel ve cinsel şiddet % 41,9, kentte fiziksel şiddet % 38, kırsalda fiziksel şiddet ise % 43`tür" diye konuştu. 

TGC Hukuk Danışmanı Gökhan Küçük ise "haber ve hukuk" konulu sunumunda haberin verilmesinde gerçeklik, kamu yararı, güncellik, öz ve biçim arasındaki denge ile ölçülülük açısından değerlendirmenin öneminin altını çizdi. Av. Küçük, yerel gazetecilerin yaşadıkları hukuksal sorunlarla ilgili sorularını da yanıtladı.

ÜÇÜNCÜ OTURUM

Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şube Başkanı Yüksel Baysal`ın  başkanlığındaki oturumda ilk sunumu Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Sefer Levent yaptı. "Ekonomi gazeteciliği"ni anlatan Levent, şöyle konuştu:

"Türkiye`de gazete okutmak, hele hele  gazetelerin ekonomi sayfalarını okutmak çok zor bir iş. Bu nedenle okurun, ekonomi sayfalarına ilgilerini çekmek için yeni sayfa tasarımlarıyla bu sayfalara konsantre etmeye çalışıyoruz. Son dönemlerde ekonomi sayfaları sürekli artıyor. Hatta bazı gazeteler, 18-20 sayfalık ekonomi haberleri veriyor. Biz, haber değeri bulunan şirket haberlerini sayfalarımıza taşıyoruz. Son dönemlerde gazetelerin rakipleri de çok arttı. Gazeteler, gelişen teknoloji ve internet haberciliğiyle birlikte yavaşladılar. Ortada bir toz bulutu var. Bu alanda yasal düzenlemeler gerçekleştirilip, toz bulutları dağılırsa her şey daha netleşecektir. Buna paralel şekilde de gazeteler, varlıklarını hep sürdürecektir."

AİPS Başkan Yardımcısı ve TMOK Medya Direktörü Esat Yılmaer, "spor haberciliği" konusunu anlatırken, "Spor gazeteciliği zor duruma geldi. Çünkü spor gazeteciliği bir iş kolu, sanayi durumuna dönüştü. Spor, birleştirici olmalı" dedi. Spor gazeteciliğinin uzman gazetecilik olduğuna işaret eden Yılmaer, şunları söyledi:

"Bizdeki spor gazeteciliği futbol ağırlıklıdır. Spor gazeteciliği, tuzaklarla dolu bir duruma geldi. Tabii, sporun, günümüzde korkunç bir ekonomisi var. Geçen yıl, tüm dünyada yalnız futbola ayrılan ciro 5 milyar doları buldu. Sporcular da büyük paralar kazanıyor. Buna paralel şekilde sporcular da büyük paralar kazanıyor. Doping, bahis oyunları sporda çok etkili duruma geldi. Bugün, tüm dünyada en çok bahis oyunları, Uzakdoğu`da Hong Kong ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti`nde oynanıyor."

Spor gazeteciliğinin öneminin altını çizen Esat Yılmaer, "Gerçek spor gazeteciliği, spor olayında herkesin görmediği yüzü aktarmaktır" diye konuştu. 

TGC Yönetim Kurulu Üyesi, karikatürist Kâmil Masaracı ise "gazete ve karikatür" konusundaki sunumunda, "Karikatür, aksi ve ters bir şey söylemektir. Yoksa şaşırtamazsınız. Karikatür, dengelerle oynayarak, kışkırtmaktır. Kimi zaman da hiçbir şey söylemeden, çok şey söylemektir, karikatür" dedi. Savaşın, karikatüre benzediğine işaret eden Masaracı, "Karikatür de, insanı yok eden şeyi sevmez" diye konuştu.

DÖRDÜNCÜ VE SON OTURUM

Dördüncü ve son oturumda Gazeteci Tümer Argın, "gazete tasarımı" konusunda bilgi ve deneyimlerini anlattı. Argın, haber ile fotoğrafın örtüşmesi gerektiğinin altını çizerken, şöyle konuştu:

"Haberde fotoğraf, görsel malzeme değildir. Haberde en önemli unsurdur, olaya tanıklık eder, olayı belgeler, haberin inandırıcılığını sağlar. Fotoğrafların altına mutlaka alt yazı konulmalıdır. Bu fotoğraf, çok bilinen Atatürk`ün fotoğrafı bile olsa." Argın, gazetelerin yaşaması için ilana ihtiyaçları olduğunu, ancak ilanları, haberi ikinci plana düşürmemesi gerektiğine işaret etti.

Seminerin ardından TGC Başkanı Turgay Olcayto, seminerin değerlendirmesini yaptı.

Son bölümde ise seminere Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Manisa ve Bilecik illerinden gelen yerel gazetecilere sertifikaları verildi.