Tiyatro eleştirmeni Ümit Denizer, Erdek ile ilgili izlenimlerini kaleme aldı. Denizer, ?Tatil Kültürü? ismiyle yayınlanan yazısında, şu değerlendirme-lerde bulundu:
?Haddinden fazla sıcak geçen Temmuz-Ağustos aylarında; İstanbul´a yakın ve serin olduğu için, Erdek´e gittim. Amacım, tatil yaparken yeni bir de piyes yazmaktı. Pişman olmadım, çünkü gerçekten poyrazla kucaklaşan serin Erdek bana yazı yazma rahatlığını sağladı?
Erdek, Balıkesir´e bağlı Bandırma´nın ilçesidir ve Türk Tiyatrosu tarihinde unutulmaz bir yeri vardır. Tiyatrocular, 60´lı yıllardaki Erdek Şenlikleri´ni hasretle anarlar. Özellikle uzun ömürler dilediğimiz ustamız Genco Erkal ve onun ilk grubu ?Genç Oyuncular?ın Erdek Şenlikleri´nde yıldızları par-lamıştır.
Tabii -ne yazık ki- artık o Erdek yok. Ülkenin her yanına bulaşan arabesk atmosfer buraya da ulaşmış. Mesleksiz toplumda herkes ticarete yönelince; her apartmanın altı dükkân olmuş: Kebapçı, börekçi, lokanta, fırın, pastane; hazır giyimci, ayakkabıcı; mutfak eşyası mağazası, mobilyacı? Ve ?Unlu Mamuller? dükkânlarının çokluğu, bu toplumun zihin yapısını çok net ortaya çıkarmış?
Benim konakladığım küçük motelin kendi plajının yanında herkese açık bir halk plajı vardı. Cumartesi-Pazar gelen günübirlikçiler, Mercedes ve Audi gibi lüks otomobillerden inip halk plajına giriyorlardı. Güneş şemsiyeleri, şambreller, şişme deniz yatakları, açılır-kapanır sandalyeler, kum yaygıları, piknik kilimleri, tüp gazlar, mangallar, demlikler, çaydanlıklar, yiyecek sepetleri, portatif soğutucular taşıyorlardı. Ama giderken çöplerini bırakıyorlardı?
Yıllar önce Caddebostan Plajı´nın açılışında bir gazetenin: ?Halk hücum edince, vatandaş denize giremedi? manşeti çok tartışılmıştı. Ama artık halk da vatandaş da birbirine karışmış bence. Çocuklar, gençler, yetişkinler, denizde mutlu çığlıklar atıyorlar. Uzun paçalı bermuda mayolu erkeklerin çoğunluğu göbekli? Az buçuk öğrendikleri yüzmeyle, kollarını-başlarını sağa-sola panikle çevirerek ilerlemeye çalışıyorlar. Haşema denen uzay tulumuyla dalıp çıkan hanımlar da var, artık bikini giymesi uygun görünmeyen hanımlar da var?
Çocuklar, kıyıdaki kuru kumları kovalarına dolduruyor ve götürüp denize döküyorlar. Oraya gitmişken ıslak kum getirip kıyıya dökmekten bıkmıyorlar. Ortaokul ve lise çağındaki gençler, daha çok topla meşguller. Karada ve denizde, kızlı erkekli voleybol oynuyorlar. Üniversite çağındaki gençler görünmüyor, çünkü onlar ailelerinden bağımsız güney kıyılarında tatil yapmayı tercih ediyorlar?
Kaldığım motelin garsonlarını da yazmalıyım: Gaziantepli delikanlıların saçları Justin Bieber modeliydi ve ön tarafını dik tutmak için her sabah fön çektiklerini söylüyorlardı.
Mütevazı cep telefonumla çektiğim bir fotoğraf sunu-yorum ve muhteşem günbatımı tam anlaşılıyor mu bilmiyorum. Benim her akşam bir tek rakıyla uğurladığım güneşin ihtişamından etkilenen insan sayısının çok az olduğunu söylemek isterim. Ve çok üzüldüğümü??
Haber Merkezi