Dolandırıcılar markasız ve adresi belli olmayan ürünleri satıyor, bu yüzden yakalanma riskleri oldukça düşük.
Son dönemde kanola ve pamuk yağının asitli yağ ile karıştırılarak zeytinyağı diye satılıyor.
Dolandırıcılar 5 litrelik tenekeye 4 litre kanola, pamuk veya başka bitkisel yağ koyuyor. Ona tat ve koku vermesi için bir litre yüksek asitli yağ karıştırıyor. Asitli yağ 15-16 lira. Diğer 4 litrelik yağ da 20 liraya mal oluyor. Yani bu karışım toplamda fırsatçılara 30-35 liraya mal oluyor. Büyük kentlerde süslü tenekelerde satılan, üreticisi ve markası belli olmayan bu yağlar 140-150 liradan satılıyor. Kar marjı % 375´e, bazen % 400´lere ulaşıyor. Bu arada dünyada üretilen kanola ve pamuk yağının % 90´ından fazlasının GDO´lu olduğunu da belirtelim.
Satın aldıkları yağı eve getirip tadan tüketiciler ağızda kaygan bir his bırakan, zeytinyağına koku ve tat olarak benzemeyen ürünleri kullanınca sağlık problemleriyle karşılaşıyor. Hileli yağlar mide, karaciğer, safra kesesi, pankreas gibi organlarda tahribata yol açıyor. Vatandaşlarımız, ambalajında üreticisi ve adresi belli olmayan ürünleri satın almamalı.
Fiyatlar arttığında ya karışım yağları ya da ikinci, üçüncü sınıf yağları sızma zeytinyağı diye satıyorlar. Kuru, açıkta ve yol kenarlarında satılan, tüketicilerin "doğal" zannederek aldıkları yağlarda hile daha sık görülüyor.
Tüketicilerin sahte zeytinyağını anlaması çok zor. Tadından ve kokusundan biraz anlaşılabiliyor ama bu konuda çok hassas olmanız gerekiyor. Tüketicilerin büyük kısmı bunu anlayamıyor. Bunlar laboratuvarda çeşitli parametrelere bakıldıktan sonra anlaşılabiliyor.
Haber Merkezi