Türk futbolunun eski yıldız futbolcularından Erdekli Tayfun Türel, "Türk futbolunun kalkınması için kulüplerin alt yapıları çok güçlü olmak zorundadır" dedi.
Futbola Erdekspor forması altında başladıktan sonra Balıkesirspor ve Kayserispor formalarını da başarıyla giyen, futbolculuk yaşamı boyunca 6 kez Genç Milli Takım`da yer alan Türel, geçirdiği ciddi sakatlığın ardından, henüz 21 yaşındayken, faal futbolculuk yaşamına nokta koymuştu.
1964 yılında Erdek`te doğan Türel, futbolla tanıştığı günleri şöyle anlattı:
"Futbola çok meraklıydım. Arkadaşlarım ile aramızda maç yaparken Cavit Aydın ağabeyim beni görerek, çok beğenmiş. 10 yaşındayken, beni Erdekspor Kulübü alt yapısına aldı. İki yıl bu çatı altında yetiştikten sonra 15 yaşında, Futbol Federasyonu Başkanı Yılmaz Tokatlı döneminde, Sabri Kiraz`ın antrenörlüğünü yaptığı Genç Milli Takım`a çağrıldım. 6 kez Genç Milli Takım forması altında mücadele ettim. 1976/1977 futbol sezonundan, 1982 yılına dek kırmızı-beyazlı Erdekspor`un çatısı altında yer aldıktan sonra Bandırmaspor`a imza atmak üzereyken, iki yöneticinin, `Transferimizi tamamlamıştık. Biz, seni bu yörenin çocuğu olduğun için kadromuza alıyoruz` demeleri üzerine kırılarak, bordo-beyazlı kulübe imza atmaktan vazgeçip, 2 milyon lira transfer bedeliyle Balıkesirspor`a transfer oldum. Orada da iki yıl forma giydim. Ancak ayağımdan çok ciddi bir sakatlık geçirdim. Ne yazık ki, uzun süre maçlara çıkarken ayağıma uyuşturucu iğne yapılmasına izin verme hatasına düştüm. Balıkesirspor`da forma giyerken, başta Galatasaray, Beşiktaş, Ankaragücü ve Kayserispor olmak üzere çok sayıda kulüpten transfer önerisi aldım. Bilhassa Derwal ve Mustafa Denizli`nin birlikte çalıştığı Galatasaray, beni çok istiyordu. Ben de, Galatasaray formasını giymeyi çok arzu ediyordum. O yıllarda Galatasaray Kulübü`nün başkanlığını Ali Uras, 2. Başkanlığını ise Alp Yalman yapıyordu. Alp Yalman`ın bürosunda, Galatasaray`a imza atmak üzereyken, raporumun incelenmesi sonucu sakatlığımın, futbol oynamama engel olduğunun görülmesi nedeniyle bu transfer gerçekleşmedi. Ancak Kayserispor da ısrarla beni renklerine bağlamak istiyordu. Sakat olduğumu bilmelerine karşın 55 milyon liralık transfer bedeliyle beni transfer ettiler. Kayserispor`da oynadığım 9 maçta 7 gol atarken, 4-5 penaltı da kazandırdım. Penaltıları ben kullanmıyordum. Ama sakatlığım nedeniyle daha fazla oynayamayarak, futbola vedâ etmek zorunda kaldım."
Futbolu bıraktıktan sonra bir süre Bandırmaspor`da Sportif Direktör olarak görev üstlenip, başarılı olan ve Bandırmaspor`un, amatör ligden, 3. Türkiye Ligi`ne yükselmesinde önemli pay sahibi bulunan Tayfun Türel, Erdekspor`da teknik sorumluluk yapmadı.. Türel, bunun nedenini şöyle açıkladı:
"Erdekspor Kulübü eski başkanlarından Mehmet Arslan ve yönetici Burhan Gün`ün dışında bana kimse Erdekspor`da görev teklif etmedi. Arslan ve Gün`ün önerilerine, o dönemde zamanım elvermediğinden olumlu yanıt verememiştim. Ama daha sonra hiçbir kulüp başkanı veya yönetim kurulu, bana Erdekspor`da görev önermedi. Erdekli olarak, Erdekspor`a hizmet verememenin üzüntüsü her zaman yüreğimdedir."
Futbolculuk dönemi boyunca profesyonelce yaşamayıp, kendisine iyi bakmayarak, gece yaşamına yönelmesinin en büyük hatası olduğuna dikkat çekerken, "Ben, kendi kendime ihanet ettim" diyen Türel, Türk futbolunun kalkınmasının tek yolunun, kulüplerin alt yapılarına önem vermesinden geçtiğinin altını çizerken, şunları söyledi:
"Oğlum Ali, şu anda Bursaspor`un U-14 takımı forması altında mücadele ediyor. Bursaspor Kulübü, alt yapısına gerçekten büyük önem veriyor. Bu arada ülkemizde `Elit Akademi Ligi` ismi altında bir ligin bulunmasını çok önemsiyorum. Bandırmaspor`un da, Genç Takımı`yla bu lige katılmasını öneriyorum. Bu arada, Bandırmaspor`un alt yapısının başında bulunan Faruk Ahlatlı`nın da çalışmalarını takdirle izliyorum."
Hâlen yaşamını Bursa`da sürdüren Tayfun Türel, en büyük hayâlinin, görev alacağı bir kulübün alt yapısında, Türk futboluna yetenekli gençler yetiştirmek olduğuna dikkat çekerken, "Son yıllarda Bandırma ve Erdek`ten yetenekli futbolcu çıkmadığı öne sürülüyor. Oysa gerekli olanaklar sağlanır ve gençlere sahip çıkılırsa yeni yeteneklere her zaman ulaşılabilir" diye konuştu.
Önder Balıkçı
