Tarih: 19.01.2012 00:00

Yeni tatil anlayışına hazır olun

Facebook Twitter Linked-in

Yaz turizmi dışında başka bir turizm çeşitliliğinin bulunmadığı Erdek`te, hizmete sokulması planlanan ılıca turizmiyle 12 aylık turizm sezonu hayalinin gerçekleştirilmiş olabileceğine dikkat çekildi.
Yapılan araştırmalarda, ülkemizde sıcak su kaynaklarının bulunduğu bölgeler arasında yer alan Kapıdağ Yarımadası`nda sıcak su kaynaklarının varlığına ulaşıldığı öğrenildi.
Erdek`te yeni jeotermal kaynak suyuna ulaşan şirket, araştırma iznini Balıkesir Valiliği Özel İdare Müdürlüğü`nden 15 Kasım 2011 tarihinde aldı.
Balıkesir İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü`nden aldığı arama ruhsatıyla jeotermal kaynak araması yapan AĞA Maden. İşl. Tur. San. Ve Tic. Ltd. Şirketinin Jeotermal Proje ve Yatırım Danışmanı Jeoloji Mühendisi A. Fazlı Ay, Erdek-Ocaklar Beldesi-Narlı Köyü-Turan Köyü-Yukarıyapıcı Köyü-Düzler Mahallesi-Erdek istikameti sahilinden Zeytinliada`da son bulan bölge arasında yapılan aramalar sonucunda değişik 3 noktada 50-60 santigrat derece sıcaklığında olabileceğini tahmin ettikleri jeotermal su kaynağının varlığının tespit edildiğini dile getirdi.

Albayrak Gurubuna bağlı Ağa Madencilik isimli şirketinin, Jeotermal Proje ve Yatırım Danışmanlığını, Makine Mühendisi Adnan Serin`le birlikte yürütüyoruz. Balıkesir Valiliği`nden almış olduğumuz izinle 1-1,5 ay kadar önce söz konusu bölgede yapılan araştırmada, jeotermal kaynak sularının var olduğunu tespit edildikten sonra, ruhsatın AĞ Madenciliğe devredildiğini söyleyen A. Fazlı Ay, konuyla ilgili yaptığı açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Ruhsat sahasını belirleyen koordinatlar içinde Ocaklar Beldesi-Narlı Köyü-Turan Köyü üzerinden Yukarıyapı Köyü`ne, buradan deniz sahiline doğru Düzler Mahallesi ile Erdek merkeze doğru sahili takip ederek Zeytinliada yer alıyor. Bu saha içinde Maden Teknik Araştırma, fay hatları ile ilgili sismik çalışmaların hepsi incelendi. İnceleme sonunda, bölgedeki fay hatlarının sıcak su çıkışları için uygun olduğunu görüp, yeterli bulgular elde edildi. Sondaj çalışmalarının maliyeti yüksek olmasından dolayı yeterli bulgulara önceliğimiz vardı. En sıcak bölgeler belirlenip, artık noktasal çalışmalara geçilecek. Erdek`te yaptığımız araştırmada Zeytinliada, Sabri Beyin Merası isimli bölge ile Apostol Çeşmesi`ne yakın bir yerde 23-25 Co ısıda jeotermal kaynak su çıkışlarını gördük. Jeotermal veya diğer su kaynaklarının sondajlarında her 30 metrede 1 derece sıcaklık artışı sağlanır. Su çıkışlarının olduğu noktalarda yapılacak çalışmalarla esas havuz yani rezerv kaynağına ulaşmamız amacımıza katkı sağlayacaktır. Üç kuyu açılmasının planlandığı bölgede, açılacak bir kuyunun maliyeti 2 milyon doları buluyor. Türkiye`de SPA (sudan gelen sağlık) turizmine yönelik 20, 30 kadar düzgün amaçlı tesis var olup, bu tesisler arasında bulunan Sapanca Gölü`nde kurulu bir hotelimiz 2011 yılında dünyanın en iyi SPA ödülünü aldığını hatırlatmak istiyorum. Yatırım için öncelikle suyun yukarı alınması gerekiyor. Biz bugün itibarıyla yer aşamasında değil, su aşamasındayız. Sıcak su kaynaklarının yer üstüne çıkarılmasından sonra, SPA turizm amaçlı açılacak tesislerin sahile yakın yerlerde olması ilçe turizminin 12 ay zaman dilimine yayılmasına da katkı sağlayacaktır. Zeytinliada`da yapacağımız araştırmayla buradaki suyun ısısı 50-60 Co çıksın, Zeytinliada Jeotermal Kaynak suyu özelliğinin Marmara Bölgesi`nde tek, Türkiye`de ise en zengin mineralli su kaynağı olduğu görülecektir. Erdek gerçekten, sağlık hizmetlerindeki hastaneler içinde lokasyon olarak uygun bir nokta. Ruhsat sahası içindeki tüm bölgede sondaj yapılacak noktaları belirleme çalışmalarına bu hafta içinde başlıyoruz. Öncelikle radon gazı ile jeofizik ölçümleri yapılacak daha sonra en verimli noktada asıl sondaj çalışmalarına geçilecektir. 
Sıcak su varlığının Erdek`e çok büyük katkı sağlayacağı kesin" dedi. 
Jeotermal Proje ve Yatırım Danışmanı Jeoloji Mühendisi A. Fazlı Ay`ın devam eden açıklaması:
"Erdek`te, Aster uydusu kızıl ötesi termal verilerinden elde ettiğimiz bilgilerle nokta kontrollerinde tatlı ve kükürtlü olan 3 adet daha sıcak su çıkışına ulaşılmıştır. Bölgede bulunan Balıkesir, Bursa, Manyas, Gönen kaplıca suları ile aynı özellikleri taşımaktadır. Resmi makamlarla yapılacak bilgilendirme amaçlı yazışmalardan sonra en sıcak bölge tespit edilerek sondaj çalışmalarına başlanacaktır. Arama çalışmaları devam etmektedir.
30 milyon insanın yaşadığı Türkiye`nin en yoğun nüfusuna sahip Marmara Bölgesinin sınırları içerisinde olan Erdek ilçesi turistik bir sahil yöresi olduğundan gerek konaklama, gerekse diğer sosyal ihtiyaçlar için yeterli sayıda tesise ev sahipliği yapmaktadır. Marmara Denizinde 12 km sahil uzunluğu ile en uzun sahil şeridine sahip Erdek, 110 konaklama tesisi ve 12.000 yatak kapasitesi ile hizmet vermektedir. Erdek, doğası, denizi ve 7000  yıllık tarihi ile Marmara Bölgesinde eşsiz bir tatil cennetidir. Yaz turizmine kaplıca turizmi de eklenince 12 aylık turizm sezonu hayalide gerçekleşmiş olacaktır.
Kapıdağ Yarımadası`nın doğası, bol oksijeni, pırıl, pırıl denizi, tuzlu su kaplıcası, yüksek  mineralli içmesi, tatlı su kaplıcası, Helenistik döneme ait muhteşem eserler ve ören yerleri hepsi bir arada. Biz buna " Dünyanın saklı kalmış sekizinci harikası Erdek " demekten kendimizi alamıyoruz. Doğanın, cömertçe eşsiz güzelliklerini insanoğlunun hizmetine sunduğu bu saklı kalmış cennetin, Türkiye`deki 500 milyon dolarlık, spa ve wellness (sudan gelen sağlık) turizminden, büyük bir pay alacağına, dünya ve ülkemiz sağlık turizminde, hak ettiği yerlere geleceğine inanıyoruz" 
Bölgemizin termal özellikleri
Dünyada ve Türkiye`de, tuzlu su içmesi olmasından dolayı içerisinde 26354.118 mg/lt. mineral ve düşük miktarda (ra 0.4) RADON GAZI bulunan ender termal sulardan birisi Erdek Zeytinliada suyudur.
Radon Gazı toprağın derinliklerinden yeryüzüne doğru ilerlerken, kazandığı ısı sayesinde madenleri eritip bünyesine katar. Termomineral suda erimiş halde bulunmasına rağmen yeryüzüne ulaştığında gaz haline dönüşür. Radon Gazı, 15 dakika teneffüs edildiğinde bile kana geçer. Bu element termo mineral suda ki tüm mineraller ve maden eriyiklerinin atomlarından ayrışarak vücut tarafından daha kolay emilimine yardımcı olur.
Zeytinliada ılıcasının bilinen tedavi edici özellikleri
Banyo tedavisi; travmatik nedenlere bağlı kaynaması gecikmiş kırıklara, romatizmal hastalıklara, cilt hastalıklarına, iş kazaları yaralanmalarına, kadınların jenital organlarındaki kronik iltihaplanmalara, astım ve sinüzit tedavisinde, göz hastalıklarında ve sedef hastalığına iyi gelmektedir. Çok tuzlu olan bu sular, içildiğinde müshil etkisi yapar ve bu nedenle mide-barsak sistemi hastalılarından kronik gastrid ve kabızlığa, karaciğer hastalıklarından, böbrek ve idrar yolları iltihaplarına, şeker hastalığına ve safra kesesi taşlarına iyi gelmektedir. 
Erdek`te ki sıcak su kaynaklarından bir benzeri İzmir Çeşme`de…
Çeşme kaplıcaları deniz suyu kaplıcası olmasından dolayı şifa değeri ülkemizde ve dünyada bulunan tüm termal sulardan daha farklı ve daha etkilidir. İnsan sağlığına olan faydaları bilimsel olarak da kanıtlanmıştır.
Termal Suyu RADON Gazı ihtiva etmektedir. Radon gazı suda bulunan minerallerin vücuda çok çabuk emilmesini sağlar. Radon gazı tedavi sürecini ½ - ¼ oranında kısaltır.
Deniz sularının raporlarını incelendiğimizde; Sodyum-Klorür-Kalsiyum ve Magnezyum Sülfatlı bileşime sahip bir maden suyu olduğu görülmektedir. Deniz suyunda bunların dışında ikincil olarak, Potasyum ve Hidrokarbonat, üçüncül durumda da, Flor, İyot, Fosfor, Demir, Silisyum, Rubidyum, Lityum ve Arsen gibi elementler yer almaktadır. Ayrıca denizde bulunan bazı canlı yapısının antibiyotik hormonsal ve bakterio-statik madenlerden dolayı bio-katalizör etkisiyle deniz suyuna tedavi edici özellikler kazandırmaktadır. Termal Suyu`nun içerisinde bulunan Radon Gazı miktarının P53 geni üzerinde etkili olduğunu göstermektedir. Bu nedenledir ki, radonlu termal suyunun cildi gençleştirdiği yıllardır tecrübe edilerek ispatlanmıştır.
Sudan gelen sağlık (Spa) Romalılardan bugüne uygulanan su terapisidir
Üç tarafı denizle çevrili, deniz-güneş-kumun ahenkli birlikteliğini oluşturan ülkemizde turistik tesislerdeki çok ilgi gören açık ve kapalı havuzlara rağmen artık yeni tatil anlayışı ile yoğun iş temposundan çıkan, yorgun bedenli ve ruhsal sıkıntılar yaşayan insanlar daha özel ve dingin bir ortam içeren otelin Spa merkezlerinde zaman geçirmekteler.
Günümüzde artık büyük şehirlerde ``şehir spa`` lar oluşmaktadır. Güzellik salonları bünyelerine su ile yapılan uygulamalar katmaktadırlar. `Şehir spa`larında vakum sistemi, aromatik yağ, deniz tuzları ile su terapisini özünde birleştirmiş etkili bir sistem olan watermass`te vakum-su ve yağ ile birlikte uygulanmakta, böylece kuru vakumun zorluğu ortadan kalkmaktadır. İlk önce Fransa`da kullanılan yüz ve vücuda uygulanabilen watermass ile selülit, şekillendirme, rahatlama, toparlama gibi değişik vücut bakım programları yapılabilmektedir.
Artık sadece otel içinde spa merkezi değil, Spa merkezi içinde oteller yapılmaktadır. Day Spa`larda yaygınlaşmaktadır.
Spa & Wellness`e talep artışına paralel olarak ülkeler ve firmalar arasında rekabet kızışmaktadır.
Şehrin temposundan uzaklaşma, stres atma ve sağlıklı yaşam için tercih edilen spa merkezlerinde en iyi tatil kışın ve bahar aylarında yapılmaktadır. Çünkü yazın güneşin, denizin ve havuzun cazibesiyle daha az tercih edilen Spa Otelleri de ölü sezonda daha rahat pazarlanabilmektedir.
İnsanlar eskiden tatile gidecekleri otellerdeki eğlenceyi ve diğer aktiviteleri dikkate alırken, günümüzde tesisin spa odaklı olup olmadığına bakmaktadır. Çünkü şehir hayatı ve stresle başa çıkmanın en iyi yolu artık spa merkezinden geçiyor.
Otellerin öncelikli olarak Spa merkezine sahip olmayı tercih etmeleri sağlık turizmin yavaş yavaş başladığını gösterir.
Sağlık turizmi avantajıyla turizm 12 aya yayılabilmektedir
Sağlık turizmde termal kaynaklar bakımından dünyada yedinci, Avrupa`da birinci sırada yer alan Türkiye`de sıcaklıkları 20 C - 110 C arasında 1300 termal kaynak ve 240 kaplıca bulunmaktadır. Önemli bir jeotermal kuşak üzerinde yer alan Türkiye`nin 2020 de kaplıca yatağının kapasitesini 1 milyon yatağa çıkarılması planlanmaktadır.
Marmara ve Ege bölgelerinde yoğunlaşan bu termal merkezlere İstanbul, Antalya, İzmir, Pamukkale, Marmaris, Fethiye gibi popüler destinasyonlardan kolaylıkla ulaşılabilinir. Dünyaca ünlü bu termal ve kaplıcalar pek çok rahatsızlıkları tedavi ettiğine inanılan maden bakımından zengin sulara sahiptir.
Deniz kenarında bulunan ve herhangi bir yer altı kaynağına sahip olmayan ülkelerde bu alternatif tedavi deniz suyu ile yapılmasından dolayı Thalassoterapi diye adlandırılmaktadır. Tuz ve mineral açısından oldukça zengin olan deniz suyunun alternatif tıp alanında uzun zamandır kullanıldığı bilinmektedir.
Günümüzde Akdeniz, Ege, Marmara, İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde faaliyet gösteren kaliteli spa&thalasso merkezleri olan tesislerin tanıtılması  hedeflenmektedir.
Haber : Kemal Şekerci



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —