Tarım-İş Sendikası İşyeri Baş Temsilcisi Olcay Yılmaz, Bandırma´daki bir yerel gazetede yayımlanan, Koyunculuk Araştırma Enstitüsü ile ilgili iddialara cevap verdi. Haberlerin gerçek dışı olduğuna dikkat çeken Yılmaz, yazılı açıklamasında şunları aktardı:
?Koyunculuk Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, halk arasındaki ismi ile Merinos Çiftliği, Tarım ve Orman Bakanlığı´na bağlı resmi bir kurumdur ve devletimizin kanunlarına ve mevzuatlarına göre yönetilir. Yani özel bir çiftlik değildir. Kurumda çalışan işçi ve memurlar, devletin işçileri ve memurlarıdır. Personelin alımlarını da çalışma esaslarını da devlet belirler. Bu konu Enstitü yönetiminin ya da sendikamızın inisiyatifinde değildir.
Koyunculuk Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü´nde 6 farklı statüde işçi personel çalışmaktadır. Bunların çalışma süreleri, özlük hakları ve özlük haklarının ödenme kaynağı birbirinden farklıdır. Bu işçi arkadaşlarımızın bazılarının maaşları ve özlük hakları genel bütçeden yani Ankara´dan ödenir, bazıları da kurumun döner sermayesinden yani kurumun yıl içerisindeki üretim gelirlerinden sağlanır.
Enstitümüzde maaşlarının ödenme kaynağına göre 11´i genel bütçeden, 24´ü döner sermayemizden olmak üzere 35 daimi işçi yıl boyu çalışmaktadır. Çalışma sürelerine göre ise 40´ı genel bütçeden ve 8´i döner sermayemizden maaş alan toplam 48 geçici işçi çalışmaktadır. Geçici işçilerimiz kuruluşumuzda uzun yıllardır çalışan, kadrolu ancak çalışma süreleri yıllık 5 ay 29 gün ile yasalarla sınırlandırılmış personellerdir. Önceki yıl bu geçici işçilerle ilgili olarak bir düzenlemeye gidilmiş ve 5620 sayılı Kanunun 3´üncü maddesinin 3´üncü fıkrasında, ikinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında vizelenen geçici işçi pozisyonunda çalışanların çalışma sürelerini, ilgili kurum ve kuruluşların talebi üzerine kurum, kuruluş, birim veya pozisyon itibarıyla 4 aya kadar uzatmaya Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır. 2017 ve 2018 yıllarında Maliye
Bakanlığımız bu yetkisini kullanmasıyla geçici işçilerimizin süreleri 4 ay daha uzatılmış ve bu arkadaşlarımız kurumumuzda 9 ay 29 gün süreyle çalışmışlardır. Bu yıl hali hazırda Hazine ve Maliye Bakanlığımızdan 4 aylık uzatma izni gelmediğinden yılbaşından bugüne 5 ay 29 günlük çalışma süresini dolduran geçici işçi arkadaşlarımız işten çıkarılmıştır. Hazine ve Maliye Bakanlığı´ndan süre uzatımı izni geldiği takdirde bu arkadaşlarımız tekrar iş başı yapacaklardır. İznin gelmemesi halinde bu yılki yasal çalışma sürelerini tamamladıklarından 2020 yılına kadar kurumumuzda çalışamayacaklardır. Birkaç gün önce sayın Cumhurbaşkanımız 4 aylık sürenin uzatılacağını ifade etmişlerdir. Konuyla ilgili resmi talimatı beklemekteyiz. Bu durum bazı yerel gazete haberlerinde iddia edildiği gibi kurumumuzun gelir ve giderleriyle ilgili bir durum değildir. Kaldı ki bahse konu 48 geçici işçimizin 40´ının maaşları genel bütçeden ödenmekte olup kurumun kârıyla ve zararıyla bir ilgisi yoktur. Kurumumuzu itibarsızlaştırma amaçlı olarak yapılıp, kurumumuzun zarar ettiği, aylarca işçi maaşlarını ödeyemediği, işçi kıyımı yapıldığı gibi haberler gerçek dışıdır. 2018 yılı başında taşerondan kadroya geçen 29 işçinin döner sermaye işçisi olarak geçirilmesinin kurumumuz döner sermayeye ağır bir yük getirdiği doğrudur. Ancak binlerce dönüm arazimiz ve binlerce hayvan mevcudumuz ile yaptığımız üretimlerle bu durumun üstesinden gelecek güçteyiz ve geliyoruz da. Bu güne kadar döner sermayemizden maaş ve özlük haklarını alan hiçbir işçimizi mağdur etmedik. Hiçbir işçimizin kurumumuzdan alacağı bulunmamaktadır.
Bir yerel gazetede sürekli çıkan Koyunculuk Araştırma Enstitüsü´nde işçilerin 3 aydır maaş alamadıkları iddiası doğru değildir. Enstitümüzün döner sermayesi gelirlerini işletmemizdeki hayvancılık faaliyetlerinden ve bitkisel üretimlerden elde etmektedir. Bu durum döner sermayemiz kasasına yılın belirli dönemlerinde para girmesi anlamına gelmektedir. Bu dönemler, nisan ayında damızlık satışları, temmuz - ağustos ayında tahıl hasadı, kurbanlık satışları ve eylül ayında ayçiçeği hasadıdır. Buradan anlaşılacağı üzere gelirlerimizin büyük çoğunluğu yılın ikinci yarısında gerçekleşmektedir. Harcamaların ise büyük çoğunluğu yılın ilk yarısında olmaktadır. Dolayısıyla yılın ilk yarısında döner sermayemizde ödeme güçlüğü yaşanması gayet normaldir ancak buna rağmen haberde iddia edildiği gibi işçilerimize 3 ay maaş ödememe gibi bir durum yaşanmamıştır. Sadece 2018 yılı temmuz ayında ve 2019 yılı mart ayında maaşlarının ödenmesinde 15 - 20 günlük bir gecikme yaşanmıştır.
Yine aynı haberlerde kurumun 2017 yılında 2.000.000 TL kâr elde ettiği ve bu kârdan çalışan memurlara kar payı dağıtıldığı yazmaktadır. Bu doğrudur ancak haberde ima edildiği gibi 2017 yılı kârından memurlara üretimi teşvik pirimi
dağıtıldığı için işçilere maaş verilemediği iddiası yanlıştır. Kamu kurumları döner sermayelerinde yıl sonunda elde edilen kâr hiçbir suretle takip eden yıla devredilemez. Yani kurum 2.000.000 TL değil de 100.000.000 TL kâr da elde etse bunun 2018 yılına hiçbir faydası yoktur. Elde edilen kardan bakanlık payı, hazine payı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu payı gibi yasal kesintiler yapıldıktan sonra (ki bunlar gelirlerin neredeyse 1/3´üne yakındır) kârın durumuna göre memurlara belirli oranlarda kâr payı dağıtılır ve geriye kalan para doğrudan hazineye gönderilir. Memurlara dağıtılan kâr payları zannedildiği gibi tamamı memurun cebinde kalmaz. Bu para her memura toplu olarak verilir ve takip eden ilk aydan başlamak üzere her ay maaşındaki 666 sayılı KHK ile belirlenmiş ek ödeme oranında geri kesilmeye başlanır. İşçilerin maaşları dışında aldıkları ikramiyeler ne kadar hakları ve yasal ise memurların üretimi teşvik primleri de o denli haklarıdır ve yasal zorunluluktur.
Sonuç olarak haberde iddia edilen işçilerin 3 aydır maaş alamadıkları ve bunun sebebinin memurlara dağıtılan kâr payı olması ve kurumun zarar ettiği için işçi çıkardığı iddiaları yalan ve maksatlıdır. Bu yalan haberlerin bir de ?Kâr dağıtan kurumda´ ve ?nereden nereye2 gibi başlıklarla verilmesi Enstitümüzü itibarsızlaştırma amaçlı yapıldığını göstermektedir. Devlette resmi evraklar ve resmi rakamlar esastır. Mevcut idarenin iş başında olduğu son üç yıllık üretim rakamlarına, gelir ve giderlerine bakıldığında kurumun üretimde ve gelirde sürekli bir artışın olduğu görülecektir. İşçi sayısının yetersizliği ve özlük haklarının döner sermayemize getirdiği yük gibi her türlü olumsuzluklara rağmen Koyunculuk Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü´nde namı diğer Merinos Çiftliği´nde ülkesel çaplı araştırma ve geliştirme projeleri de, çiftçilerimizin ve yetiştiricilerimizin ihtiyacı olan yerli ve milli tohumluklar ve üstün vasıflı damızlıklar da üretilmeye devam ediyor. Bu konuda kimsenin endişesi olmasın. Hatta bu yıl bitmeden ihalesine çıkmayı planladığımız iki yatırım projesi ile birkaç yıl içinde mevcut hayvan kapasitemizi iki katına çıkaracağız ve çiftçimize daha fazla sayıda damızlık hayvan sunabileceğiz.
Ülke olarak her zamankinden daha fazla üretmek zorunda olduğumuz bir dönemden geçiyoruz. Hal böyle iken yerli ve milli kaynaklarla üreten ve daha çok üretme gayreti içinde olan kurumlarımızı desteklemek yerine asılsız iddialarla karalamaya, itibarsızlaştırmaya çalışmak ne derece doğru ve ahlakidir, sevgili Bandırmalıların takdirine bırakıyoruz. Ulu önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK´ün dediği gibi, ?Tek bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak!´ Merinos Çiftliği çalışıyor ve daha çok üretmeye devam ediyor.? Haber Merkezi