Zeytinliada Arkeoparkı adıyla önümüzdeki günlerde ziyaretçiler tarafından gezilebilecek 10 dönümlük adada, vaftizhane, iki hamam, seramik pişirme fırınları gibi antik eserler incelenebilecek.
M.S. 4`üncü yüzyıldan kalan tarihi eserlerin yer aldığı adada yapılan arkeolojik kazılar sonucu gün ışığına çıkan antik buluntuların, önümüzdeki günlerde Zeytinliada Arkeoparkı adıyla ziyarete açılabilmesi için geri sayım başladı.
Zeytinliada`da yapılan kazı çalışmaların başkanlığını yürüten Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurettin Öztürk, Zeytinliada`nın daha önce manastır olarak kullanıldığını kaydetti.
Zeytinliada`nın, Erdek Belediyesi tarafından satın alınmasına kadar, Gençlik ve Spor Bakanlığı`na bağlı eğitim ve dinlenme tesisleri olarak kullanıldığını hatırlatan Doç.Dr. Öztürk, "Burayı 2003-2004 yılında restorant yapmak istediler. Burası SİT alanı olduğu için kurula başvurdular. Biz ise bu dönemde bir kazı çalışması gerçekleştirdik. Belediye Başkanlığı ve kurula bir rapor verdik. Böyle bir işletmeye izin verilemeyeceğini rapor etmiştik" diye konuştu.
Daha sonra 2006 yılında kazılara başladıkları hatırlatan Doç. Dr. Öztürk, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Erdek Belediyesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Müzeler Genel Müdürlüğü`nün bize verdiği ödenekler doğrultusunda çalışıyoruz. Kaymakamlık ile Liman İşletmeciliği de destek veriyor. Güney Marmara Kalkınma Ajansı`na 2 yıl önce bir proje vermiştik. O projemiz de ikinci seçildi. 2010 yılında buraya dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay geldi. Zeytinliada`yı gezdirdik ve çok etkilendi. Yapılan çalışmaları görünce `Arkeopark yapalım` dedi. Biz de buraya arkeopark yapmak istiyoruz. Yakın zamanda burayı turizme açacağız. Yarım kalan çalışmalarımız var, bu bölgenin tapusu belediyede, işletmesinin kim tarafından yapılacağı bir protokol eşliğinde belirlenecek."
Adanın tarihi ile ilgili bilgi veren Doç. Dr. Öztürk, M.S. 2`nci yüzyılda yaşanan deprem ile buranın ada haline geldiğini belirtti.
Adada 5 kilogram ağırlığında Meryem Ana ve Hz. İsa`nın ikonasının da yer aldığını ifade eden Doç. Dr. Öztürk, 10 dönümlük alanda, vaftizhane, iki hamam, seramik pişirme fırınları, o döneme ait tuvaletin yanı sıra tapınma ve keşiş alanlarının bulunduğunu açıkladı.
Zeytinliada, kilise ve manastır olarak kullanılmış
Adanın daha önce Ortodoks Kilisesi ve manastır olarak kullanıldığını, yaptıkları çalışmada 300 mezar açtıklarını dile getiren Doç. Dr. Öztürk, "Burada 3 türlü mezar bulunuyor. Bunlar, kendi istekleri ile gömülen din adamları, hastalıktan ölenler ve vasiyetten gömülenler olarak sıralayabiliriz. Burada Meryem Ana Kilisesi olmasından dolayı, başka ülkelerden ziyarete gelenler olduğu için yaşlılık ve hastalıktan dolayı burada gömülenler de vardı" dedi.
Osmanlı döneminde karantina adası olarak kullanılmış
Osmanlı Dönemi`nde Zeytinliada`nın karantina adası olarak kullanıldığını söyleyen Doç. Dr. Öztürk, "Erdek`e gelen gemiler burada durdurulup, gelenler kontrol edilip, sağlamlar karaya gönderiliyor, hasta olanlar ise burada kalıyordu. Bu nedenle buraya karantina adası da deniyordu. Ayrıca burada iki suyumuz var. Birisi göz hastalıklarına iyi gelebilecek nitelikte olan, diğeri ise yaz, kış 25 - 26 derece ısıyı koruyabilen hamamlarda kullanılabilen su" diyerek sözlerini tamamladı.
