Bugün de Kırım da yaşananların o günkünden farlı olmadığını gördüm
Kırım Tatar halkının %46'sının bu sürgünde yok olduğunu anlatan film, vahşi kapitalizmin acımasızlığını gözler önüne seriyor.
Bu günkü yazımda üç kitap ve bir filmden söz etmek istedim.
Film Kırım Türklerinin sürgününü anlatan Haytarma
Kitaplardan ilki, Emre Topalgökçeli'nin yazdığı Uzun Tembel Günler adını taşıyor ve hikayelerden oluşuyor..
İkinci kitap, Dr. Ömer Bıyık tarafından kaleme alınmış 1600-1774 yıllarını anlatan Kırımın İdari ve Sosyo Ekonomik Tarihini anlatıyor
Üçüncü kitap ise, Namık Kemal Zeybek'in Hoca Ahmet Yesevi ve Hikmetlerini içeriyor.
HAYTARMA SOYKIRIMA DOKUNUYOR
18 Mayıs 1944 sürgününü konu alan ilk uzun metrajlı Kırım Tatar filmi HAYTARMA ilk kez
sürgünün 70. yıldönümü dolayısıyla TRT 1`de 18 Mayıs günü saat 15.30 ve 19 00.15`te yayınlandı
İnsanlık tarihinin kara lekesi olan 18 Mayıs 1944 tarihinde Kırım Tatarlarına yapılan sürgün ve soykırımı anlatan HAYTARMA'yı izlerken kapitalizme lanet okudum
Bugün de Kırım da yaşananların o günkünden farlı olmadığını gördüm
Kırım Tatar halkının %46'sının bu sürgünde yok olduğunu anlatan film, vahşi kapitalizmin acımasızlığını gözler önüne seriyor.
Kızılordu'nun 8. Hava Ordusunda olağanüstü başarılar gösteren ancak ailesi Stalin'in emriyle Orta Asya'ya sürgün edilen 2 kez SSCB Kahramanı, avcı pilot Albay Amethan Sultan'ın da yaşamını anlatıyor.
Filmde, Ahmethan Sultan köyüne gider, tüm halkının sürgüne gönderilişine çaresizce şahit olur
Yönetmenliğini ve başrol oyunculuğunu Ahtem Seytablayev'in üstlendiği filmde; Aleksey Gorbunov, Usnije Khalilova, Adrey Mostrenko gibi oyuncuların yanı sıra Rus ve Ukraynalı oyuncularla birlikte Kırım'ın farklı bölgelerinden binden fazla kişinin katılmış
Bunların arasında 18 Mayıs 1944 felaketini yaşamış olan çok sayıda yaşlı insanın aynı duyguyu yeniden yaşadıklarını görebiliyorsunuz
UZUN TEMBEL GÜNLER
Emre TOPALGÖKÇELİ
Suçlu psikolojisiyle adeta sütünü döken yavru bir kedi gibi uysallaşan Hulusi Bey, kendisi için hayatî önem arz eden bu soruya cevap vermeden önce iyi düşünmesi gerektiğinin farkındaydı. Kötüyüm dese, doktora gidince foyası ortaya çıkacaktı; iyiyim dese, kesin karakola götürürlerdi. Yatağına iyice gömüldü. Özensiz gözlerle dışarıdan bakılınca, ihtiyarlara özgü tatlı bir endişeyle gölgelenmiş gibi görülen yüzü, esasında, bir ressam duyarlılığıyla aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık temalı harikulade bir portre olarak resmedilebilirdi. Ne yazık ki odada bir ressam bulunmadığı için, Hulusi Bey'in, çok yakınında hissettiği ölümünden sonra bir portre olarak varlığını sürdürebilmesi de pek mümkün görünmüyordu. Bu tarz durumlarda genellikle gözlerine perde inen akranlarının aksine, gayet sağlıklı bir biçimde, polisleri görebilmesi de bir başka talihsizliğiydi.
KIRIMIN İDARİ VE SOSYO EKONOMİK TARİHİ
Dr. Ömer BIYIK
Kırım, tarih boyunca çeşitli milletlerin en önemli uğrak yerlerinden biri olmuştur. Öyle ki Kırım; İskitlerden Romalılara, Hazarlardan Selçuklulara ve Osmanlılardan Ruslara kadar bölgedeki hemen her devlet için sahip olunması gereken kıymetli bir hazine olma hüviyetini hiçbir zaman kaybetmemiştir. Haddizatında 20. ve 21. Yüzyıllarda yaşanan siyasî, askerî ve ticarî gelişmeler Kırım'ın öneminden bir şey kaybetmediğini, bilakis kıymetinin katlanarak arttığını ispatlar mahiyettedir. Ömer Bıyık'ın hazırlamış olduğu Kırım'ın İdarî ve Sosyo-Ekonomik Tarihi başlıklı çalışması, Kırım'ın Osmanlı İmparatorluğu döneminde nasıl bir gelişme kaydettiğini birinci el kaynaklara dayanarak açıklıyor. Kırım Hanlarının seçiminden şehirlerin idaresine, sosyal hayatın veçhelerinden ticarî faaliyetlere kadar Kırım'da cereyan eden hadiseler ayrıntılı bir şekilde gözler önüne seriliyor.
HOCA AHMET YESEVİ VE HİKMETLERİ
Namık Kemal ZEYBEK
Namık Kemal Zeybek Aşk Yolu'nda Pîr-i Türkistan Hoca Ahmet Yesevî'nin hikmetlerinin nasıl tükenmez bir hazine olduğunu gösteriyor. Türkistan Pîri'nin; Türk kimliğinin teşekkülünde ve İslamiyet'in engin bir coğrafyada yayılışında sahip olduğu önemden ne kadar bahsedilse azdır. Namık Kemal Zeybek bulunduğu her ortamda, alpler önünde meşale, erenler gönlünde âşk, âlimler dilinde hakikat ve bütün bir milletin ruhunda maya olan Hoca Ahmet Yesevî'yi anlatmaktan bir an olsun durolmamıştır. Türkler nezdinde yalnızca İslamiyet'in değil aynı zamanda Türkçenin de bayraktarı olan Pîr-i Türkistan Hoca Ahmet Yesevî'den öğreneceğimiz daha çok hikmet var.