Böyle öğrenci grubu ile konusu; "Bilim" olan bir toplantıya katılmış olmamdı benim hoşuma giden.
Birlik adına; Mehmet Raşit Aktürk ve Burak Akbulut imzası vardı, gelen çağrıda. Her ikisini de tanımıyordum. Tanısam da ne fark edecekti ki. İzleyip, izlenimlerimi yazacaktım yine de öyle yapıyorum şimdi.
* * *
Kendi dalında kariyer yapmaya çalışan ve bununda da başarılı olduğuna kendisini inandıran; 450 kişilik bir öğrenci grubunun karşısında (Bunun hiç de kolay olmadığını bilenlerdenim.) nereden ve kimden nasıl bir soru geleceğini, izleyenlerin nasıl tepki göstereceğini daha önceki deneyimlerinden çok iyi bilen bir genç akademisyen çıktı sahneye, Enes OLGUN.
Üniversiteli olmak için `Üniversitede` bulunmanın ne olduğunu, daha sonraları bunun kendisine yetmediğinin örneklerini verdi. "Baba parasıyla yetişen insanların", eş seçmelerin de bile `babasının` istediği kızla evlenmek zorunda kalındığının gerçeğini dile getirdi. Hayatın var olan gerçeklerini yansıtmaya çalıştı
Güneş`ten verdiği bir örneklemeyle de bazı gerçekleri görmemize neden oldu: "Bir bahçeye güneş doğar, bu güneş; Limon`un sararmasını, Domates`in kızarmasını, Salatalığın da yeşil olmasını aynı anda sağlar" cümlesinin altındaki gerçeği görebiliyor muyuz işte önemli olan buydu. "Başarıya Giden Yollar" ve "Network Merketing" konu başlıklarıydı anlatacakları. Ancak yine prosedürler, (Öz Türkçede `İZLEK` diyorlar) "Kazıkçı Voyvada" gibi karşımıza dikildi ve bu genç adam ikinci bölümde anlatmak istediğini gerçekleştiremedi, "Yasaklar" burada da vardı! Etkinliğe katılanlar neler demek istediğimi çok iyi anlamışlardır! Eğer konuya girebilseydi; benimle birlikte mesleği icabı da olsa: güncel konuları çok iyi izleyebilen, irdeleyen, sosyal faaliyetleri seven, kısacası beğendikleriyle beğenmediklerini her platformda dile getirebilecek kapasitede olan kardeşim Aydın Akbel sorular hazırlamıştık, öğrencilerden de bizim gibi hazırlananlar olmuştu elbette. Ancak hevesimizi kursağımızda bıraktı "Yasakçı zihniyet."
* * *
(Acun Ilıcalı`nın "Yetenek Sizsiniz" programında da izlediğimi hatırladım.) sahnede Hakan MENGÜÇ isimli, (belli ki kendisini bu yönde oldukça geliştirmiş) genç bir akademisyen yerini aldı. O`nun da anlatacağı konu; "Bilinçaltıyla insanların neler yapabileceği" idi.
Önce nazari olarak anlattı, daha sonra uygulama safhasına geçerek; "Kupalar altındaki çiviyi hissetmek","Cam kırıkları üzerinde yürümek", "Katılaşmış bir insanın iki sandalye arasında duruşu", "Parmak ve ellerin bilinçaltı davranışlarını" bizlere gösterdi, "Hipnoz"dan söz etti. Saat 12`yi biraz geçe başlayan ve anlattığım gerekçeler nedeniyle kısa tutulan, bu sunumu da zevkle izleyenlerden birisi de bendim.
* * *
Bir serzenişte bulunmadan da geçemeyeceğim; okul yönetiminden hiç olmazsa bir öğretim görevlisinin, bir akademisyenin bu etkinlikte bizlerle, öğrencileriyle birlikte olmasını yürekten isterdim. Gelmediler veya gelemediler(!), olsun bu gençlerin daha nice Bilgi Şölenleri, Seminerler, Paneller, Konferanslar gibi etkinlikler düzenleyeceklerine inanıyorum ve bunları yapmalarını da yürekten istiyorum.
Siz çağırdığınız sürece ben sizlerin yanında olacağıma söz veriyorum.
Son bir dip not: (Balıkesir Valisi Sayın Ahmet Turhan`ın Bandırma`yı ziyaretleri nedeniyle protokolün ve basın mensuplarının etkinliğinize katılamamış olduğunu da üzülerek öğrenmiş bulunmaktayım, kimseye gönül koymayalım!)
