SAYİM ALKAZAK

Tarih: 26.02.2015 22:10

Allah ile ‘ortak' olan adam !

Facebook Twitter Linked-in

Geçen yüzyılın sonunda Baltimore`lu bir delikanlı, kendine yepyeni bir hayat düzeni kurmak üzere New York`a gider.
Yaşlı bir aile dostu ona, hayatını kazanmak için ne yapacağını sorar;
Delikanlı, “Ben her işi yapabilenlerden değilim, sabun ve mumdan başka bir şey yapamam.” der…
Yaşlı adam da gencin elini sıkıp başarı diledikten sonra şunları söyler,
“İyi çalışmak şartıyla başarılı olabilirsin, Tanrı ile ortakmışsın gibi çalış ve kazancının onda birini O’nun payı olarak ayır, göreceksin işin o zaman daha iyi gidecek!”
*
Genç adam, kısa bir süre sonra Manhattan Sabun Fabrikasının yöneticisi olur, iki yıl sonra da kendi işini kurar, ancak yaşlı adamın öğüdünü hiç aklından çıkarmaz, kazancının onda birini ayırıp, yardım kuruluşlarına bağışlamaya başlar…
İşler giderek gelişir, o da kazancının onda birlik payını onda ikiye çıkartır, genç adamın işindeki başarısı da, iyilikseverliği oranında artmaya başlar…
Genç adam, "sabun kralı" olabilecek seviyeye gelir, bir müddet sonra da ölür. Ama Allah ile kurduğu ortaklığın anısı dilden dile anlatılır…
Bu adamın adı, William Colgate`dir…
‘Amerika Yardımseverler Derneği Başkanlığını’ da yapan William Colgate`in adı, bugün dünya çapında bir sabun ve diş macunu firmasından başka, Amerika`nın önde gelen üniversitelerinden Colgate Üniversitesi’nde de yaşamaktadır…
*
Yukarıda okuduklarımız gerçek bir hayat hikâyesinden alınmış, şimdi paylaşacağım ise bir fıkradan ibaret…
Ancak bu fıkrayı analiz ettiğimizde bugünkü gerçeklerle nasıl uyuştuğunu çok rahat görebileceğimizi sanıyorum…
Dünya din adamları bir araya gel dikleri toplantıda konuşuyorlarmış…
Konu dönmüş dolaşmış, toplanan paralara ve onların hak yolunda kullanılmasına gelmiş…
İlk olarak bir Haham almış sözü;
“Biz topladığımız paraları 5 metreye öteye bir çizgi çizerek fırlatırız, çizgiyi geçenleri hak yolunda kullanırız geçemeyenler de bize kalır.”
İkinci olarak söz alan papaz da düşüncelerini şöyle açıklamış;
“Biz de benzer bir yöntem kullanıyoruz, kilisede toplanan paraları 5 metre öteye koyduğumuz kavanoza atarız. Kavanoza girenleri hak yolunda kullanırız, girmeyenler bize kalır”
Son konuşmacı olarak bizim imama sıra gelmiş o da;
“Bizde de durum pek farklı sayılmaz, biz de topladığımız paraları yukarıya doğru fırlatırız, Yüce Rabbim ihtiyacı olduğu kadarını içinden
alır, gerisi bize kalır” demiş…
*
GÜNÜN FIKRASI
GÖZLÜĞÜN CAMI OLSAYDI
II. Mahmut, İzzet Molla’ya camı olmayan bir gözlük hediye eder ve takmasını ister.
İzzet Molla gözlüğü takınca uzaktaki mezar taşlarının üzerindeki yazıları okumaya başlar:
“Ölümsüz olan ancak ve ancak yaratandır, Hüvelbaki.”
Padişah:
“Maşallah pek uzakları görmeye başladınız?” diye takılır.
Şairin cevabı padişahı gülümsetir:
“Sultanım ihsan buyurduğunuz gözlüğün camı olsaydı, Levh-i Mahfuz’u (Kader Kitabı) bile okurdum.”


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —