ALLAH’IN MESCİTLERİ

Değerli okurlar, bugünkü yazımızda içinde bulunduğumuz hafta vesilesiyle önce bir ayet-i kerime mealini ve tefsirini sizlere sunacağız, sonra da haftaya dair açıklamamızı okuyacaksınız.
Yüce Allah Tevbe suresinin 18.ayetinde şöyle buyurmaktadır.
“Allah’ın mescidlerini ancak Allah’a ve âhiret gününe inanan, namazını kılan, zekâtını veren ve yalnız Allah’tan korkup çekinen kimseler imar edebilirler. İşte bunların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur.”
Burada “imar etme” ile mescidlerin maddî anlamdaki imarının yani inşası, onarımı ve bakımının mı yoksa mânevî yönden ayakta tutulması için gerekli işlerin yapılmasının mı kastedildiği üzerinde durulmuştur. Âyet her iki mânaya açık durmakla beraber, mescidlere gereken ilgiyi gösterme, Resûlullah’ın uygulamaları ışığında caminin fonksiyonlarını belirleyip bunları canlı tutma, özellikle Allah’a kulluk ve İslâm kardeşliğinin pekiştirilmesi amacına dönük faaliyetlerle mescidleri ihya etme anlamı daha güçlü bulunmuştur.
Cami inşası faaliyetlerinde nicelik ve nitelik yönlerinden birtakım aşırılıkların bulunduğu bir gerçektir. Fakat bu konu değerlendirilirken basit mukayeseler yapılarak dindar insanların Allah’a kulluk edilen mekânlara ihtimam gösterme duyguları rencide edilmemelidir. Unutulmamalıdır ki, Resûlullah zamanındaki sadelik sadece mescidlere özgü bir özellik değildi. Sosyal ve iktisadî şartların değişmesiyle kişisel yaşantılarında refah düzeyini yükselten, kendi meskenleri ve diğer sosyal faaliyet mekânları için büyük harcamalar yapan müslümanların mâbedlerini eski sadelik ve basitliği içinde korumaları beklenemezdi. Kaldı ki cami ve mescidlerin ibadetin yanı sıra eğitim ve benzeri alanlarla ilgili önemli fonksiyonları da vardı.
Öte yandan dikkatten kaçırılmaması gereken bir husus şudur: Estetik düşüncesinin her şeyden önce günlük hayatın en çok ilgili olduğu mekânlara yansıtılmaya çalışılması çok doğaldır ve cami mimarisi müslümanlar için sanatı geliştirme ve sanat ruhunu topluma aşılama açısından çok verimli bir alan oluşturmuştur. Günümüzde bu konunun sağlıklı bir planlamaya kavuşturulamamış ve disipline edilememiş olması ise maalesef bu alandaki faaliyetlerin ehil olmayan ellerde kalmasına, dolayısıyla dine karşı haksız eleştirilerin yöneltilmesine yol açmaktadır. (DİB Kur’an Yolu Meal-Tefsiri)
Kıymetli okurlar! İçinde bulunduğumuz 1-7 Ekim tarihleri arası Camiler ve Din Görevlileri Haftası olarak kutlanmaktadır. Bu hafta münasebetiyle çeşitli programlar tertip edilmektedir. Haftaya özel bir tema belirlenmektedir. Bu yıl da haftanın teması Camiler, Din Görevlileri ve Vefa olmuştur.
Camilerin bakım, temizlik ve ihtiyaçlarının gözden geçirildiği bu haftada, camilere hizmet eden görevliler ve hayır sahipleri taltif edilmekte ve programlarla belirlenen tema çerçevesinde camilerin önemi, İslam medeniyetinin inşasındaki fonksiyonu vb. konularda tebliğ-irşad faaliyetleri yapılmaktadır.
Bizler de bu vesileyle İslam tarihinde ilk günden bugüne camileri inşa ve imar eden ahirete irtihal etmiş olan hademe-i hayrata Cenab-ı Hak’tan rahmetler dileriz. Hayatta olan cami görevlileri ve hayırsever cami cemaatimize afiyetler ve hayırlı uzun ömürler dileriz.
Selam ve dua ile…