CNN Türk’te AK Parti’nin geleceği konusundaki endişelerini anlatıyor Arınç…
MİT Müsteşarı Hakan Fidan`ın istifası için de, Davutoğlu kabinesinde hiçbir babayiğidin söylemeye cesaret edemeyeceğin söyleyen Arınç’ın, "Şahsen kendisinin bakan olmasını uygun görmüyorum. Süpermen görevi verilmiş bir insanın bir vekil olarak parlamentoya girmesini israf olarak görürüm. Olağanüstü yetkilerin, katrilyonluk bütçenin olduğu işin var. Yap işini, ne işin var kardeşim senin Meclis`te?" sözlerini yabana atabilir misiniz?
* * *
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın son günlerdeki tavrını, esprili konuşmalarını, çıkışlarını ciddiye almayanların, özellikle de iktidar partisine sempati duyanların, “Biz yüzde 50 oy alıyoruz, fakat geriye kalan yüzde 50’de bir nefret söylemine dönüşüyor. Eskiden sokağa çıkardık taraftarımız bizi çok severdi. Karşıdaki muhalifler de saygı duyardı, şimdi bir nefretle bakış seziyorum, kemikleşme, kamplaşma var” sözlerini lütfen zihinlerinde bir yerlere iyice kazımalarını istiyorum!
* * *
Karşısındakileri ötekileştirmekle, bağırarak çağırarak siyaset yapmakla ülkeye hizmet edilemeyeceğini geçmiş iktidarlardan örnek vererek anlatan Arınç, “Siyasette yumuşak dil çok önemlidir, biz yumuşatmalıyız. Bağırarak, çağırarak, küçülterek onu güçsüz kılarak bir noktaya getirdiğiniz zaman Türkiye yönetilebilir bir ülke olmaktan çıkabilir. “ANAP’ı yıkan budur, DYP’yi yıkan budur. CHP’yi bu halde bırakan budur. Misal doğru mudur bilmiyorum ama kediyi çok sıkıştırırsanız sonunda yüzünüzü cırmalar.” sözleriyle Başbakan Davutoğlu’nun son zamanlardaki davranışlarından rahatsızlık duyulduğunu aleni söylüyor…
* * *
Arınç’ın, “Davutoğlu yüzü gülen bir insan, çok iyi bir kimlikle çıktı. Yüzü gülen bir insan, sözü yumuşak olan, tarihten gelip bugünü bilen bir insana ihtiyacımız varmış, bu insanın siyasette şiddet dilini kullanmaması lazım. Şu anda kullanmıyor. ‘Ben de modaya uyayım da bir gürleyeyim’ derse kitleler üzerinde bir kutuplaşma beni korkutuyor, ben öyle bir gidiş görüyorum. İnsanlara hükmeden, dayatan bir siyaset dilini kullanmamak lazım, hele hele hakaret edici, küçültücü hiçbir davranışın içinde olmamalıyız.” cümlelerini de lütfen zihinlerinize kaydedin…
* * *
“Haksızlık yapmamış olmak lazım, haktan yana olmak lazım. Bu unsurları yaşatırsak bizi top tüfek yıldıramaz. Ama adalette, haksızlık yapmakta veya emaneti ehline vermemekte, kısa devre ve çıkara dayalı siyaset yapmakta adım atmaya başlarsak veya birileri böyle bir tehlikeyi karşımıza getirirse o zaman sıkıntı olabilir.” sözlerinden yola çıkarak; “Ak Parti’de böyle bir şey var mı?” diye düşünenler için söylüyorum…
Arınç, ‘olabilir’ dese de sizler ‘var’ olduğunu bile bile kendinizi kandırıp ’yok’ diyebilir misiniz?
* * *
Ak Partiye gönül vermiş dostlarım, arkadaşlarım, bulundukları mevkileri ‘ebedi’ sanan parlamenterlerim, yöneticilerim; malzemesi insan olan bir partiden bahsediyor Arınç ve ekliyor, ”Emanet ehlinde olmalı, onun bunun yakınında, tarafında, şurasında, burasında kesinlikle olmaz!” cümlesinden sizler ne anlıyorsanız ben de aynısını anlıyorum işte!
Adaletin herkese lazım olduğunu nasıl aklımıza getiriyorsak, Arınç’ın altını çizmeye çalıştığı tablo ile de bir gün karşılaşmamızın uzak olamadığı gerçeğini, insanların fani, iktidarların da hiçbir zaman baki olmadığını artık n’olur kabullenelim!