Tiyatroyu, sinemadan daha çok severim.
Tiyatroyla ilk tanışmam, çocukluk yıllarıma rastlar.
1960’lı yıllarda, Erdek’te, “Genç Oyuncular” topluluğu, Türkiye’nin ilk kültür ve tiyatro şenliğini düzenlemişlerdi. Hepsi üniversite öğrencileri olan Genç Oyuncular’ın, yaz aylarında 5 yıl sürdürdükleri bu şenlik, ülke düzeyinde ses getirmiş, İstanbul basını tarafından da yakından izleyip, değerlendirilmişti. “Genç Oyuncular” ismiyle düzenlenen bu toplulukta başta Genco Erkal olmak üzere çok sayıda genç vardı. Hepsi, daha sonraki yıllarda ünlü tiyatro oyuncuları arasında yer aldılar.
Ardından, “Politik Tiyatro”nun en güzel örneklerini veren Ankara Sanat Tiyatrosu’nun(AST) unutulmaz oyunları…”Pir Sultan Abdal”, “Devr-i Süleyman” ve nice harika oyunlar…
“Devr-i Süleyman”da, dönemin Başbakanı Süleyman Demirel eleştiriliyordu. Demirel, bu oyun ile ilgili hiçbir yasal süreç başlatmadı ama aklımda kaldığına göre oyunu bile izledi.
Bugün, üst düzey bir siyasetçinin eleştirildiği bir oyunun sahnelenmesini, bu gerçekleştiği takdirde başına neler geleceğini bir düşünün!
İstanbul’da yükseköğrenim gördüğüm yıllarda gittiğim tiyatrolar vardı. O yıllarda “İstanbul Tiyatrosu”nun sahneye koyduğu “Çılgın Yenge”yi unutamam. Toto Karaca, Muammer Karaca, İlhan Daner ve diğer oyuncular…Hele hele İlhan Daner’in bu oyundaki performansı müthişti.
Yine Bandırma’ya unutulmaz oyunlar geldi, geliyor.
Genco Erkal ve “Dostlar Tiyatrosu”nun sahneye koyduğu unutulmaz oyunlar…
“Kenterler” tiyatrosunun, Bandırma Spor Salonu’nda sahneye koyduğu “Uzaklar” oyununda çok etkilenmiştim. Oyunda Yıldız Kenter ve Müşfik Kenter’in performansları inanılmaz güzeldi.
Bandırma’da, açık havada sahneye konulan, ünlü oyuncu Şener Şen’in başrolünde olduğu “Zengin Mutfağı” da unutulmazlar arasındaydı.
Bandırma’ya gelen oyunlar arasında “Kelebekler Özgürdür” isimli oyun da çok beğendiklerim arasındadır. İki kişilik bu oyunda Hadi Çaman’ın yanı sıra aynı zamanda pop müziği sanatçısı olan Füsun Önal rol almıştı. O dönemin Kız Meslek Lisesi salonunda gerçekleşen bu oyunun bir sahnesinde, iki oyuncunun, yüksek bir platformun çökmesiyle aşağı düştükten sonra kısa bir süre perdenin kapandığı, oyunun daha sonra devam ettiğini anımsıyorum.
Geçtiğimiz günlerde, Bandırma Barış Manço Kültür Merkezi’nde sahneye konulan “Kadın Oyunları”ndan birkaçını da izleyerek, çok beğendim.
1988-2002 yılları arasında Türk Dili ve Edebiyatı dersi öğretmenliği yaptığım dönemde, 12 yıl süreyle de okulun tiyatro kolunu yönetmiştim. Yalnız Bandırma’da sahnelemekle yetinmeyerek, Güney Marmara Bölgesi’nde de ses getiren turneler yapmıştık. Bu oyunlarımıza, eski yıllarda “Kenterler” topluluğunun oyuncusu olan Pınar Saner de büyük katkılar sağlamıştı.
Tiyatro, en özgür sanat dallarının başında gelir. Bu nedenle oyunlarda yer alan diyaloglar ve repliklerde asla müstehcenlik aranmaz. Bunu arayanlar, tiyatrodan, kültür ve sanattan habersiz olan kişilerdir.
Tiyatro, dünya var oldukça yaşayacak.