Çanakkale yakınlarında, denizin muhteşem manzarasını gözler önüne seren, şehitliklere akın bir yer bulunur. Bu yerdeki bin bank`a, hep sevgililer otururmuş. Bir gün, yalnız başına gelen bir erkek, bank`a oturmak istemiş. Orada bulunan bekçi, "Hayır, beyim" demiş. "Bu bank`a tek başınıza oturamazsınız. Sevgilini al da gel!"
Erkek, "Benim sevgilim yok ki!" deyince bekçi, Anadolu insanının saf kalbiyle yanıtlamış:
"Çok yoksulmuşsun!"
X X X
"Ben, sizi seviyorsam, bundan size ne?" demiş, Alman şair-yazar Goethe, sevgilisine.
Gerçekten de öyledir. Aşklarımız, bizimdir, bizim yaşadığımızdır. Kimi zaman, karşılıksızdır. Uzağımızdaki bir kişidir, yanına bile yaklaşamadığımız
Hatta belki de bizi tanımayan, görmeyen, varlığımızdan habersiz biri. Ama platonik, yani karşılıksız aşk, bir yüceliştir.
Aşk, yaşamın en güzel serüvenidir. Kaç gün, kaç yıl sürerse sürsün, herkes tatmalıdır, bu güzelliği.
En güzel aşk, gelip geçici olan mıdır, yoksa yaşam boyu süren mi? Bilmek gerçekten zor!
İsimler değişir, kişiler değişir ama aşk denilen güç, bir insan kimliğini kazanarak, yaşar gider. Kimi zaman sonsuza, kimi zaman yeni aşklarla karşılaşıncaya dek
Hangimiz, çocukluk, ilk gençlik yıllarımızın aşklarını unutabiliriz ki? Platonik bile olsa! Çünkü yaşam, aşktan beslenir.
X X X
Anton Çehov, "Önemli olan aşık olduğun değil, aşık olmaktır", Musset ise "Önemli olan sevmektir, yoksa sevgili değil. Sarhoşluk olunca, şişenin önemi yoktur ki" diyor.
Yaşamı, yaşamaya değer kılan aşktır, sevgidir. Çünkü her yeni aşk, hiç yazılmamış bir şiirden farksızdır.
Oscar Wilde, "Sevmek, insanın kendisini aşmasıdır" derken, aşkın gücünü de vurguluyor.
X X X
Aşk, iki kişiliktir.
Aşıklar kavuşsaydı, savaşlar olur muydu sizce? Ya da, savaşlar olmasaydı, aşıklar kavuşmaz mıydı?
Tabii ki, aşıklar kavuşsaydı, savaşlar olmazdı. Çünkü hiçbir güç, aşıkları savaşa gönderemezdi.
X X X
Bugünkü dizelerimiz, Denizhan Burhan`dan, "Sakladığımsın" ismini taşıyor:
"Sakladığımsın
Elimde, avucumda artanım
Ömrüme ince bir nakış
Masum kalışımsın
Sakladığımsın
Okyanuslarda dipsizliğim
En koyu kıvamda çayım
Sigaram, dumanım, efkârım
Mührünü bağrıma vuranımsın
Sakladığımsın
Sakındığım, kıskandığım
Kıyamadığım, acıdığım
Sevgim, günahım
Soluduğum nefeslerde canımsın"
