Öyle bir maçtı ki atan galip gelecekti ve nitekim öyle oldu. Oyuncularımız yine de ellerinden gelenin en iyisini yapmak için çalıştılar. Karşılaşma genelde orta alanda ve denk sürdü. Teksüt Bandırmaspor ilk yarı oyunu yumuşatmak için ne lazımsa onu yaptı. Geçen hafta Kasımpaşa karşısında gösterilen baskılı süratli oyunumuzu oynayamadık. Neden Boluspor’un üstüne gidilmedi. Hal böyle olunca nasıl gol atacaksın. Bir an önce oyunu hızlandırıp golü bulmalıydık. Kalecimiz Gelios bir çok tehlikeli birkaç gol pozisyonunu önledi ama korner atışında çıkıp topu en az yumruklayabilirdi.
Ve atan Boluspor, maçı galip bitirdi. İlk yarıda Emirhan’ın 2 güzel şutu kalecide eridi ve oyuna biraz hareket getirdi. Bolu ise ilk yarının ilk 15 dakikasında Bandırmaspor’u kendi yarı alanında karşıladı ama sonra hâkimiyeti ele alınca Bandırmaspor oyundan düştü.
Bandırmaspor ikinci yarı daha etkili bir oyun sergiledi ama dediğim gibi iki takım da öyle dengeli oynadı ki atan galip gelecekti.
Maç sonu istatiklere bakacak olursak Boluspor göre yüzde 57 daha fazla topla oynadık, toplam 14 şut attık ama başarılı olamadık. Yeni transfer oyuncularda pek bir şey göremedim. Sonraki maçlarda mı kendilerini gösterecekler diye aklıma geldi de…
Yenilen 2. gol tam bir kurnazlık sonucunda gerçekleşti. Uzatma oynanırken hakem atışında hakem topu Boluspar’a verdi. Onlar da topu Bandırmaspor’a vereceklerdi. Ancak verdikleri top Boluspor’lu oyuncu Adel’e gidince o da 2. golü tek başına atmış oldu. Bu haksız golü telefi etmek için Mustafa Çeçenoğlu santradan aldığı topu kaleye doğru giderken hiçbir Bolulu oyuncu müdahale etmedi ve Bandırmaspor da golünü atmış oldu. Bu şekilde bir haksızlık da telafi edilmiş oldu. Bu imkânı sağlayan Bolusporlu oyuncuları kutluyorum.
Bu estantenenin belki de bugüne kadar hiçbir karşılaşmada yaşandığını sanmıyorum.
Maç sonu bazı taraftarların oyunculara karşı sert tepkileri hiç hoş ve doğru olmadı. İstiyorlar ki Bandırmaspor hiç yenilmesin.
Dünyada hiç yenilmeyen takım var mı?
